ÖZÜR DİLİYORUM !

Bir hata yaptıysanız veya birisini incittiyseniz, ”ÖZÜR DİLEMEK” olması gereken ahlaki ve insani bir davranıştır. Fakat makam sahibiyseniz, üstelik milyonlarca insanın sorumluluğu sizde ise, o zaman özür dilemek gibi bir lüksünüz olamaz ! Zaten hata yapma şansınız yoktur ! Çünkü burada söz konusu olan, milyonlarca insanın hayatıdır…
Baş nereye giderse ayakta oraya gidermiş atasözünden yola çıkarak, şimdilerde yeni bir akım başladı, ”ÖZÜR DİLİYORUM”. Yani bunun net çevirisi; ”Ben bir halt işledim. Yaptığım pisliği yüzüme gözüme bulaştırdım. Eğer özür dilersem ortalık biraz yatışır hesabı gütmektir.
Adam karısını 30 yerinden bıçaklayarak öldürüyor ve hapse giriyor. Daha sonra iyi halden dışarı çıkıyor. Sonrada kameralar karşına geçerek milyonlara şöyle sesleniyor; ”O an aklım başımda değildi, bir an kendimi kaybetmişim, işte o anda olanlar oldu ”ÖZÜR DİLİYORUM”
Pandemi den dolayı binlerce insan hastalanarak ölüyor. Yoğun bakımlar almış başını gidiyor. Ekonomi yerle bir olmuş can çekişiyor. Vatandaş yokluktan kendini yakıyor. Fakat ne hikmetse bu arada üst düzey toplantılar lebalep devam ediyor.
Derken ülkenin sağlıktan sorumlu bakanı, katıldığı kalabalık bir törende görüntülendiği için, ekranlara çıkarak milletten ”ÖZÜR DİLİYOR”
Partisi tarafından önemli bir konuma getirilen ofis çalışanı, daha düne kadar mütevazi bir hayat yaşarken, kısa sürede zenginleşerek lüks aracının içinde güya pudra şekeri kullandığını iddia ettiği görüntüler, sosyal medyayı sallıyor. Bu olayı içine sindiremeyen genç, kameralar karşısına geçerek ”Kamuoyunu meşgul ettiğim için ”ÖZÜR DİLERİM” diyerek günah çıkartıyor.
Peki ”ÖZÜR DİLEYEREK” bütün yaralar sarıldı mı ? Mesela ekonomi düze çıktımı ? Öldürülen kadınlar geri geldi mi ? Halkın sağlık sorunlarına çözüm bulundu mu ? Nereden geldiği belli olmayan bu yoğurdun bolluğu, incelenip gün yüzüne çıkartıldı mı ? Vatandaşın mağduriyeti giderilerek, rahat nefes alması sağlandı mı ?
”ÖZÜR DİLEMEK” ne yazık ki sorduğumuz soruların cevapları değildir. Ayrıca ülkeyi yönetmek adına oturduğunuz koltuklarda, sizin tapulu malınız değil, Milletindir…!