Kişinin yaşamında ekonomik, kültürel yönleri ve yansımaları benliğine düşman ettirecektir. Özbenliğine saldırganlıklar zamanla üstesinden gelinemeyecek boyutlara ulaştığında maalesef istemli şekilde yaşamına son vermeyle olacaktır. Geçmişten süregelen çaresizlikler ve kaygılar bir yumak misali artık çözümleyemeyecek saf hatadır. Aile burada büyük rol oynar ki çevreninde kendisine negatif tepkimeleriyle istenmeyen sonuçlar doğuracaktır. İnsan psikolojisi derin ve karmaşıktır. Hayatı seven kendisine değer verebilenler kısa süre sonrasında üstesinden geleceklerdir.
Beden ve organik zihin bozukluklarına bağımlı ruhsal bozukluklar, ağrılı ve yatalak ağır rahatsızlıklarda ve bilhassa uzun süreli ise kişi yaşamda kendine yer olmadığı kanısıyla yaşamına son verebilmektedir. Dışlanmayarak sosyal ve kültürel aktivitelerde, sivil toplum kuruluşlarıyla beraberliklerinde sevinçli ve huzurlu olarak idame ettirilmeleri sağlanılmalıdır. İdarecilerin bu gibi hususları göz önüne alarak kendilerine yardımcı olabilmelidirler. Her coğrafya da bilhassa nüfusun yoğun olduğu kesimlerde muhakkak topluma faydalı olup bilirkişilerden istifade edinilebileneceği dernek, vakıf, kurum, kuruluşlar mevcuttur.
Medeniyet yalnız ilim, fen ve teknoloji değildir. Yaşadığımız dönemsel sosyolojik faktörlerle görmezden gelmeyerek insanlara faydalı olup rahat ettirerek karşılıklı hizmet, fikir, düşünce ve davranışlarla eylemsel bir çok etkinlikleri seviyesinde yapabilmek gerekir. Her insanın kendince becerileri farkındalıklıdır ki bunları keşfederek bir çatı altın nasıl istifade edebiliriz düşünceleriyle hareket edebilmek önemlidir. Aynı coğrafya içinde farklı düşüncelere sahip gönül vermişleri bir tutarak olası çalışmalara katılmaları sağlanılmalıdır.
Kendine düşmanlığı pekiştiren olumsuz aile, iş, çevre iletişimlerinden uzak kalınması sağlanılmalıdır. Negatif duygu ve düşüncelere sahip sosyal alanlardan ve kişilerden kendini çekebilmelisinizdir. Dolaylı olarak mutsuz, karamsar düşünce içeriği, umutsuz cümlelerden kendinizi soyutlayarak daha pozitif ve işlevsel davranışlarla hedefler belirleyerek hayata tutunulmalıdır. İnsanların dertlerine deva olup, kalplerine ferahlık vererek, ihtiyaçlarını giderebilmek erdemliliğiyle hareket edebilmek olmazsa olmazımızdır.
Günlük yaşamımızda rol ve sorumluluklarımıza karşı ilgisizlik ailemizi ve çevremizde bizleri zora koyacağından öncelikle sürdürülebilir olumlu davranış ve sözleri kendimize kabullendirmemiz gerekmektedir. Herkese önce insan olduğu saygısıyla değer vererek öngörülmelidir. Hayat boyu kazanımlarımızın elimizden alınmasına göz yumulmamalıdır. Toplumsal etkileşimlere önem verilmelidir.
YORUMLAR