
Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz ! Ana dilimiz Türkçe ! Türk gelenek ve göreneklerine uygun bir biçimde hayatımızı sürdürmeye çalışırken, modern olma zırvalığı adı altında, önce Türkçemizi katlederek, orijinal kimliğimizden tamamen farklı yerlere savruluyoruz…
.
Milletçe nasıl bir yabancı hayranlığımız varsa, ne dilimize, ne kültürümüze ne de ülkemize sahip çıkmayı becerebiliyoruz..!
.
Dünyada eleştirip beğenmediğimiz, fakat garip bir şekilde benzemeye çalıştığımız bir çok Avrupa ülkesi, kendi dillerine sahip çıkarak, başka ülkelerin dillerini konuşmamak ve kullanmamak üzere adeta yemin etmiş durumdalar.
.
Ziyaret ettiğim bu ülkelerden bir kaçını sayacak olursam, başı Fransa, Almanya ve Rusya çekmektedir. Amerika’yı söylemeye gerek dahi duymuyorum, çünkü kendi dili olan İngilizceyi,uluslararası dil olarak kabul ettiren, tek ülke konumundadır.
.
İnatla kullanmaya devam edip, her cümlenin arasına sıkıştırdığımız yabancı kelimelerin karşılığı, Türkçemizde zaten en güzel şekliyle mevcuttur. O halde bu ısrar niye ?
.
Uzun bir süre önce, arkadaşımın iş yerine ziyarete gittim. O gün, iş baş vurusu için gelen genç bir hanımla, sorduğu bir soru üzerine, tesadüfen sohbet etmeye başladık.
.
Genç kadın şöyle bir cümle kurdu; ”Burada START almak (Başlamak) için, önce CENTER (Merkez) ile KOMÜNİKASYONA (İletişim) geçtim, daha önce CV mi (Öz geçmiş) vermiştim ama, her şey çok SPONTANE (Kendiliğinden) gelişti ve ancak şimdi LİNK (Bağlantı) kurabildim” dedi.
.
Ben, kadının söylediklerine şaşkın bir ifadeyle bakarak, ”Umarım Türkçe konuşmayıda öğrenirsiniz, çünkü burası Türkiye” diyerek oradan hızla uzaklaştım.
.
Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi ? Bu işin özeti, ”TÜRK KAŞIĞI İLE GAVUR PİSLİĞİ YEMEK” olmuyor mu ?