Geçen hafta, düzenli olarak çalıştığımız bir inşaat firmasından, genç ve naif bir kız geldi. Güleryüzlü, başörtülü ve oldukça nazik bir tavrı vardı. Bu güzel genç kız, iş için değil, hayatının en önemli dönüm noktalarından biri olan nikah davetiyesi bastırmak için gelmişti. Bizimle vedalaşmak istediğini söyledi. “Amca,” dedi, “ben evleniyorum. Eşim, çalışmamı istemiyor, bu yüzden işten ayrıldım.” Bu cümle, beni düşündürmeye başladı. Genç bir kadının, hayatının en önemli kararını alırken, kariyerine veda etmesi ne kadar kolay olabilirdi ki?
Hemen sorularımı sıraladım: “Eşin ne iş yapıyor?” diye sordum. “Eşim lise mezunu, şu an işsiz ama düğünden sonra iş bulmaya çalışacak,” yanıtını verdi. Bu yanıt, gençliğin getirdiği umut ve hayal ile karışık bir belirsizlik taşıyordu. “Bu süre zarfında ne yiyip içeceksiniz?” diye sormadan edemedim. “Kayınvalidem dul, onunla aynı evde kalacağız. Ev kiramız olmayacak, kayınvalidemin emekli maaşı da var. Şimdilik onunla idare edeceğiz,” dedi.
Bu durumda, genç kızın hayatı boyunca yaşayacağı zorlukların, evliliğinin temel taşlarından biri olacağını düşündüm. “Sen bilirsin ama keşke işten ayrılmasaydın,” dedim. “Kocan iş bulamazsa, maddi yönden epeyce zorlanırsınız.” Gözlerinde beliren umutsuzluğu görmek, içimi burkmuştu. “Hiç önemli değil, tek mutlu olayım, soğan ekmek yemeye razıyım,” diye yanıtladı. Ah, ne kadar masum bir bakış açısı! Ancak gerçek hayat, hayallerden daha serttir. Soğan ekmek yiyerek kim mutlu olabilmiş ki? Bu, gençlerin sıkça düştüğü bir yanılgıdır.
Evlenmek ve Maddiyat: Gençlerin Unutmadığı Gerçekler
Sevgili gençler, mutsuz evliliklerin en büyük nedeni maddiyatsızlıktır. Cebinde parası olmayan, sürekli maddi zorluklarla boğuşan bir erkeğin ruh hali, aslında tahmin edemeyeceğiniz kadar karmaşık ve zorlayıcıdır. İlişkilerdeki bu maddi dengesizlik, zamanla iki kişiyi birbirine düşürebilir.
Geleceğinizi belirlerken, geçici mutluluklar yerine kalıcı olanı seçmekte fayda var. “Allah yuva kurana yardım eder, başlarda biraz sıkıntı olur ama sonradan işler rayına girer” diyerek kendinizi boşa avutmayın. Bu, birçok genç için bir tür savunma mekanizmasıdır. Gerçek hayatta, bir adamın maddi durumu ne kadar iyi olursa olsun, ruhsal durumu da o oranda etkilenir.
Bir adamın topal olduğunu anlamak için koşturmanıza gerek yok; iki adım atsın, topallığı anlaşılır. Aynı şekilde, bir evlilikteki maddi sıkıntıları da baştan görmezden gelmek, ileride daha büyük sorunlara yol açabilir. İki gönül bir olunca samanlık seyran olmaz, olamaz. İlla ki, para!
- Evlenmeden önce maddi durumu değerlendirin.
- Çift olarak kariyer hedeflerinizi belirleyin.
- İleriye dönük planlar yapın; sadece aşk değil, güven de önemlidir.
- Maddi zorlukları aşmak için birlikte mücadele edin.
Gençlerin hayalleri ve gerçekleri arasında köprü kurmaları gerekmektedir. Aşk, evlilikteki temel taşlardan biri olsa da, maddi güvenlik de o kadar önemlidir. Duygusal bağlılıkla birlikte, mantıklı düşünmek ve plan yapmak, sağlıklı bir evliliğin anahtarıdır. Bu dengeyi sağlamak, hem geçmişin hatalarından ders almak hem de geleceğe umutla bakmak açısından kritik bir adımdır.
YORUMLAR