Son yıllarda, kadınların siyasi alandaki etkinliği ve temsil gücü üzerine yapılan tartışmalar, toplumun farklı kesimlerinde önemli bir yer edinmiştir. Kadınların siyasi partilerdeki rolü, yalnızca belirli pozisyonlarda yer almakla sınırlı değil, aynı zamanda bu alanlarda sağlıklı bir temsil ve etki oluşturabilmekle de ilgilidir. Özellikle, bir siyasi partinin kadın kollarındaki görev dağılımı ve bu görevlerin icrası, kadınların siyasetteki yerini belirleyen kritik unsurlardan biridir. Ancak, bu alanlarda yaşanan bazı olumsuzluklar, kadınların emeklerinin göz ardı edilmesine ve haksızlığa uğramasına sebep olmaktadır.
Yaklaşık iki yıl önce, kadınlara daha fazla destek olabilmek amacıyla bir siyasi partinin İlçe Kadınlar Kolları Başkan Yardımcısı olarak görev almaya karar verdim. Bu süreçte, diğer kadın arkadaşlarımızla birlikte özverili bir çalışma gerçekleştirdik. Sağlıklı ve faydalı projelere imza atarak, kadınların toplum içindeki yerini güçlendirmeyi hedefledik. Ancak, İlçe Kadın Kolu Başkanı olarak görevde bulunan kişinin, hem görev bilincinden yoksun olması hem de bilgi eksikliği ile hareket etmesi, yapılan tüm çalışmalarda katkı sağlamaktan uzak bir tutum sergilemesine neden oldu.
Bu durum, kadınların emeklerinin göz ardı edilmesi anlamına gelmektedir.
İlçe Kadın Kolu Başkanı, projelerde yer alan arkadaşlarımıza hakaretler ve suçlamalarda bulunarak disiplin suçu işlemiştir. Bu durumu defalarca hem yazılı hem de sözlü olarak dile getirmemize rağmen, görevden alınması engellenmiş ve bu durum partinin tüzüğüne aykırı bir şekilde göz ardı edilmiştir. Yaşanan bu adaletsizliğe karşı duramadığımız için istifa etmeyi tercih ettik. Ancak, partinin tüzüğüne göre yönetim düşmesi gerektiği halde, bu kural yine hiçe sayılmıştır.
Yaşanan bu olaylar karşısında, bir açıklama beklerken, kendi menfaatleri doğrultusunda aniden istifa eden bir yönetici ile karşılaşmak hiç de sürpriz olmadı. Burada önemli olan, İlçe Kadın Kolları Başkanı ve yönetiminin oluşturulurken, bu kişilerin partinin bilgi ve etik kurallarına uygun olarak atanıp atanmadığıdır. Eğer bu kriterler göz önünde bulundurulmadan, sadece tepeden inme bir şekilde göreve atamalar yapılıyorsa, bu durum adalet duygusunu zedeler.
Adaletin yokluğu, siyasi partilerde kadınların haklarını daha da zayıflatmaktadır.
Özellikle, disiplin suçu olan bir kişinin partiden ihraç edilmesi gerekirken, sanki ödül alıyormuş gibi sosyal medyada bir belediye birimine müdür olarak atandığını görmek, bizlerin verdiği emeklerin ne kadar değersizleştirildiğini göstermektedir. Bu durum, birçok kadın için hayal kırıklığı yaratmakta ve siyasi alanda yer almaktan alıkoymaktadır.
Bir siyasi partide görev almanın, yalnızca bir unvan elde etmek olmadığını unutmamak gerekir. Bu görevler, sorumluluk ve ciddiyet gerektiren alanlardır. Görev bilincinde olmanın en önemli unsurları şunlardır:
- Saygı: Hem iş arkadaşlarına hem de topluma karşı duyulan saygı, etkili bir yönetimin temel taşlarını oluşturur.
- Bilgi: Görev alınan alanla ilgili bilgi sahibi olmak, doğru kararlar alabilme yeteneğini artırır.
- Donanım: Eğitim ve deneyim, kişinin görevinde daha etkin olmasını sağlar.
- Etik Kurallar: İş ahlakı ve etik kurallar, güvenilir bir lider olmanın gerekliliklerindendir.
- Eğitim ve Araştırma: Sürekli öğrenme, değişen koşullara ayak uydurabilmek için gereklidir.
- Vücut Dili: İletişimde beden dilinin önemi, mesajın etkisini artırır.
Siyasi bir partide görev alıyorsanız, tüzük ve yönetmeliklere hakim olmak zorundasınız. Bu, sadece görev bilincinin bir gerekliliği değil, aynı zamanda partinin sağlıklı işleyişi için de elzemdir. Eğer bu kurallar göz ardı edilirse, zamanla saygı ve sabır kaybolur, öğrenme arzusu azalır. Bunun yerine, kibir ve ben merkezli bir tutum benimsenirse, ne kendinize ne de görev aldığınız kuruma fayda sağlayamazsınız. Sonuç olarak, hayal kırıklığı ve başarısızlık kaçınılmaz olur.
Özgüveni olmayan kişiler, çoğu zaman yalan bilgilerle kendilerini kandırmaya çalışırlar. Bu durum, saygınlıklarını yitirmenin yanı sıra, başkalarının gözünde de güvenilirliklerini zedeler. Bu nedenle, her söylenen kelimeye dikkat etmek ve her durumda düşünerek hareket etmek son derece önemlidir. Bilgi ve belgelerle kendinizi haklı çıkarmak, siyasi arenada etkili olabilmenin anahtarıdır.
Son sözüm, her zaman akılda tutulması gereken bir gerçeği ifade ediyor: Ağzından çıkanı kulağın duysun! Bu, hem kişisel hem de mesleki hayatımızda dikkat etmemiz gereken bir ilkedir. Sorumluluklarımızın bilincinde olarak hareket ettiğimizde, hem kendimize hem de topluma karşı daha faydalı olabiliriz.
Günümüzde, kadınların siyasi alandaki temsili ve etkinliği, sadece bir hak mücadelesi olmaktan öte, toplumun her kesiminde eşitliğin sağlanması için de büyük bir önem arz etmektedir. Kadınların siyasetteki katılımı, demokratik bir toplumun temel taşlarını oluşturur ve bu süreçte yaşanan olumsuzluklar, yalnızca bir grup kadının değil, tüm toplumun geleceğini etkilemektedir.
Bu nedenle, kadınların siyasi arenada daha görünür ve etkili olmaları için gerekli adımların bir an önce atılması gerekmektedir. Eğitim programları, mentorluk desteği ve farkındalık kampanyaları ile kadınların güçlendirilmesi, sadece siyasi partiler için değil, toplumun tüm bireyleri için yarar sağlayacaktır.
Unutulmamalıdır ki, güçlü kadınlar, güçlü toplumlar demektir. Kadınların siyasetteki yerinin güçlendirilmesi, yalnızca bireysel hakların değil, toplumsal adaletin de sağlanması için elzemdir.
YORUMLAR