Nasrettin Hoca bir dükkâna girer, kendisine uygun kaftan bakmaktadır. Pahalılardan birini gözüne kestirir…
Giyer, fiyatını sorar.
Satıcı “10 akçe hocam” der.
Nasrettin Hoca “Pahalıymış… Daha ucuzu yok mu bunların?” der ve giydiği kaftanı çıkarır.
Satıcı Nasrettin Hoca’ya 5 akçelik bir kaftan çıkarır, Nasrettin Hoca kaftanı giyer ve dükkândan çıkar.
Satıcı arkasından bağırır: “Hocam aldığın kaftanın parasını vermeyi unuttun?” Nasrettin Hoca: “Pahalısını bıraktım, onun yerine ucuzunu aldım ya!” der. Satıcı: “Hocam pahalı olanın parasını vermemiştin ki!” deyince
Hoca; “Be hey adam!.. Almadığım şeyin parasını niye vereyim?” der ve uzaklaşır.
Nasrettin Hocamız alıcıyı manipüle ederek, yani olayı kendi lehine çevirerek, satıcının kafasını karıştırmış ve ücret ödemeden kaftanı almıştır.
(Bu tarz fıkralar hemen hemen her kültürde başka isimlerle bulunmaktadır.
Muhtemelen Hoca’ya atfedilmiş bir fıkra.)
İşin özünde dışarıdan gelen manipüleyi fark etmek daha kolaydır. Belki ilk anda olmasa da biraz zaman geçtikten sonra genelde anlaşılır.
Asıl tespiti zor olan kendi kendimize yaptığımız manipüleler.
Bir işe başlamak istediğimizde dışarıdan bir engel olmadığı halde vaz geçtiğimiz çok olmuştur. İçimizdeki bu ses, ister şeytanın fısıltısı, ister çeldirici deyin. Adına ne dersek diyelim, bir şeyler yapmak istediğimizde, özellikle iyi bir şeyler yapmak istediğimizde, bizi yanıltır.
Yanıltır fakat öyle bir teknikle yanıltır ki, çoğunlukla fark edemeyiz.
Örnek verecek olursak; bir öğrenci ders çalışmak istedi. İç ses hadi top oyna ya da dışarıya çık demez. Bu çabuk fark edilir. Derse yakın bir konuyla gelir.
Yarın için çantamı mı hazırlasam…
Dün bir makale görmüştüm onu mu okusam…
Yarım kalan bir resimim vardı, onu mu bitirsem…
DİKKAT!
Niyetlenilen şeyin cinsine yakın fakat onun bir düşük versiyonuyla dikkat dağıtıp. O kısma geçtikten sonra da hadi yoruldun biraz mola ver. Bir çay iç dikkatin toplarsın… Der ve maalesef öğrencimiz o kadar masumane ve tatlı bir şekilde ders çalışmaktan uzaklaşır ve nasıl uzaklaştığını bile anlamaz. Hatta kendisini hedefte zanneder.
Dışarıdan gelen çeldiriciler çabuk fark edilir, içeriden gelen çeldiriciler kolay kolay fark edilmez.
İç ve dış manipülelerden uzak neşeli ve keyifli günler dilerim.
YORUMLAR