ÇİZGİNİN DIŞINDAKİLER

Değişim adına riskler almak gereğinin yapılabilmesini sağlamak gerekirken beklemek var olan fırsat veya fırsatları ötelemek faydadan çok zarar getirecektir. İhtiyaç duyulan temel gereksinimleri belirleyerek düzen ve denge içinde kapsamlı çalışmalar sonrası nihai hedefe ulaşılabilinebilinir. Bazen daha az strestle ulaşılabilinen hedeflere  elbette daha fayda sağlayacaktır ki ne kadar zor uzun süreç o kadar derin ve fazla sağlayacaktır. Kişi kapasitelerini geliştirebilme yeteneğini keşfettiği an bilir ki hayatta nelerin elde edilebileceğini öğrenmiş olur.

Çizginin dışında kalmayı tercih edenler maalesef hayatını çizgiyi aşabilenleri kimi zaman tenkih kimi zaman gıpta kimi zaman da eleştirilsel bakarlar. Bir başkalarının emeğini eleştirmekten ziyade desteklemek erdemliliğini gösteremeyenler maalesef sonu hüsrandır. Başkalarının çalışmalarını hasedle kıskançlıkla elde etmeyi kendine kazanç sayarak yol alanlar hayatta kendilerini kandırmaktan ileri gidemezler..Doğuştan becerikli, yaratıcı, araştırmacı karakterler daima yeni bir arayış içinde ve de hayatla bir bütündürler. Hayatta hiçbir şey yanlış değildir sadece görebilmenin erdemliliği kafi gelecektir. Cevabı olmayan sorular olmadığı gibi hedefe varılamayacak çözümlemelerde yoktur. Bazı olası hallerde insanlar kendi çözümlemelerinin cevaplarını bulmak için gerekli performansı göstermekten bi haberler..

Öngörülen istemlerde uzman olmaktan ziyade meraklı ve araştırmacı kişiliğe bürünerek devamlı arayış içinde olabilme kabiliyeti her insana nasip olamamaktadır. İnsan ihtiyaç duyduğu isteklerini, hayallerini, amaçlarını hedefledikleri takdirde  net bir şekilde sonuca ulaşmalarına yardımcı olacaktır. Elbette ihtiyaç halinde uzmana erişebilme motivasyonuna sahip olabilmekte ayrıcalıklı kişilik gerektirir.

İnsanlar genelde hayatta sürekliliği olmayan dengesizliği tercih ederek dikkat çekiciliğe önem verdiği bu zamanımızda sonuç hedef psikolojisinden yoksundurlar. Sebebi sorulacak olursa eğer denilebilinir ki hayattan fazlasını umarak elde edememenin vermiş olduğu olumsuz duygusal travmalardır. Kanaatkar insanlar daima az olanla yetinmesini öğrenmeyi bilerek hayatını idame etmeyi öğrenmişlerdir. Lakin hırs ve doyumsuzlukla yol alanların hem kendilerine hem başkalarına zararlar verdiği gözlemlenmektedir.

Sorumluluklardan kaçınarak kabuğuna çekilmeninde bir zaman faydalı olduğu kadar bu süreci tatminkar halde tutmakta gereklidir. Her şeyin fazlası zarar olduğu gibi bunun da kendince yaşamsal kıstasları yadırganmamalıdır. Bu kıstasları ancak bireyin kendisi belirleyebilecektir. Hayat sanki böyleymişçesine tabiri caizse akışına bırakmanında normal olmadığı kanısıyla her insanın görev ve sorumlulularının farkındalığıyla yaşaması elzemdir. Yaşamsal dengenin değerini bilerek ailevi, sosyal, iş, ticari mahiyette muhtemel standartlarla karşılığını bekleyerek hayal kırıklığına uğrayanların çizgini dışına kendilerini atarak bundan sonraki hayatında hiçbir şekilde şartları zorlamayacağı isteksiz kararlarla idame edecektir…