Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yozgatlı çiftçi masraflarını hesapladı: “Her dekarda zararımız var”

Yozgat’ın merkez Tayyip köyü çiftçilerinden Muharrem Demirer, geçen yıl bir dekar buğday için yaptığı masrafları tek tek hesapladı. Bir dekar için 2 bin 300 lira masraf edip, doğal afet, kuraklıktan etkilenmeden bir dönümden 300 kilo buğday alınması halinde eline sadece 100 lira gibi bir paranın kalabileceğini söyleyen Demir, “Bizim masrafımız, giderlerimiz sadece 2 bin 800 lira, bir dönümde. Bizim burada her dekarda zararımız var” dedi.

Yozgat’ın merkez Tayyip köyü çiftçilerinden Muharrem Demirer, geçen yıl bir

Haber: Seyfi ÇELİKKAYA

(YOZGAT) – Yozgat’ın merkez Tayyip köyü çiftçilerinden Muharrem Demirer, geçen yıl bir dekar buğday için yaptığı masrafları tek tek hesapladı. Bir dekar için 2 bin 300 lira masraf edip, doğal afet, kuraklıktan etkilenmeden bir dönümden 300 kilo buğday alınması halinde eline sadece 100 lira gibi bir paranın kalabileceğini söyleyen Demir, “Bizim masrafımız, giderlerimiz sadece 2 bin 800 lira, bir dönümde. Bizim burada her dekarda zararımız var” dedi.

Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden Yozgat’ta yeni sezon hasat dönemi için sayılı günler kaldı. Yozgat’ta yaklaşık 6 milyon 130 bin dekarlık alanla tarımsal üretim yapılıyor. Ancak, başta iklim değişikliğine bağlı olarak son yıllarda kuraklık ve yaşanılan doğal afetlerden dolayı üretim düşüyor, açıklanan taban fiyatlar çiftçinin emeğini karşılamaktan uzak kalıyor. Birçok çiftçi tarımdan umudunu keserken, bir bölümü de belki düzelir umuduyla, zararına da olsa ekip biçmeye inatla devam ediyor. Geçen yıl ektiği buğday ürünü için dekara harcadığı mali giderini kalem kalem sıralayan çiftçi Muharrem Demirer, her dekardan en az 500 lira zarar ettiklerini söyledi.

“Devletimizin vermiş olduğu 250 kilo buğday kotası var”

Dekardan 250 kilo buğday hasat edilebildiğini aktaran Tayyip köyü çiftçilerinden Muharrem Demirer, şunları söyledi:

“Tarımla, çiftçilikle uğraşıyorum. Çiftçi olarak derdimi ilgili yerlere anlatamıyorum, ilgili yerler de bizimle ilgilenmiyor. Yozgat şartlarında, Yozgat topraklarında bir dönüm olarak hesap edelim; bir dönüm toprağa işlememek için 3 litre mazot yakarız. Kesek kırmak için 1 litre de kesekte kazayağı çekeriz, oraya ikinci kazayağı çekeriz 1 litre de oraya gider 4, bir litre de tırmık çekeriz, araziyi düzlemek için 5 litre. Bir litre mazot mibzere gider 6 litre. Bir litre mazotta ilaçla, gübrede araziden gelip giderken, yani ortalama 8 litre bir mazot gider. Bir dönüme 25 torba gübre atarız, bir torba gübre bin lira. Geçen senenin fiyatı 20 liraya tohum aldık 8 liraya buğday sattık. 500 liralık tohum gidiyor, ilacı, gübresi, malzememiz, işçiliğimiz, yıpranması, kamyon ücreti. Bir dekardan Yozgat şartlarında devletimizin vermiş olduğu 250 kilo buğday kotası var. Ortalama üstü üstüne 250 kilo buğday alıyoruz, bunu satıyorum. 250 kilo buğday 2 milyar lira yapıyor. Bizim masrafımız, giderlerimiz sadece 2 bin 800 lira, bir dönümde. Bizim burada her dekarda zararımız var. Bu seneki fiyatlar mazot 50 liraya çıktı, geçen sene 8 liraya sattık, bu sene 13 lira fiyat açıklamışlar zarar. Bir dönümden 500 lira zarar ediyorum. Devletin verdiği desteği de hesap ediyorum içinden çıkamıyoruz.”

“Bizi tüccarın eline bırakıyorlar”

Açıklanan taban fiyat ve alımlarda yaşanılan sorunlar nedeniyle çiftçinin tüccara mahkum edildiğini ileri süren Demirer, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Devletimizin vermiş olduğu gübre, mazot desteği çok yetersiz kalıyor ve buğdayımızı zamanında satamıyoruz. Bizi tüccarın eline bırakıyorlar. Randevu sistemi geldi, tarlamızı biçtiriyoruz, kamyon bekleyemiyor, götüremiyoruz. Randevu sistemi temelli sakat etti. Geliyor tüccarlar harmandan bedava elimizden ürünümüzü alıyor, gidiyor. Yetkililere buradan sesimi duyurmak istiyorum; çiftçilik, tarım bitiyor, hayvancılık bitiyor. Bunlara devlet yöneticilerimiz gelip köylüyle, Ziraat Odası mühendisleriyle birebir tarlada uygulamalı hesaplı, çiftçiliği kalkındırmak için bunların yapılmasını istiyorum. Hayvancılığa gelince, TKKDK’ya (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) projeler veriliyor, Tarım İl Müdürlüğü projeler veriliyor. Elinde çantayla adam dışarıdan geliyor 10 dönüm arazisi var, Ziraat Bankası’ndan işini yapıyor, hatırla-beyanla, bir kişiye 15 milyon, 30 milyon gibi destekler veriyor, adamlar alıyor yapıyor ve dağıtıyor, iflas ediyor batıyor. Köyde, yerinde aileli çiftçilere destek olunmasını istiyorum. Bir çiftçiye 30 bin lira gibi betona yatırım yapacağına 100 dönüm arazi olana 10 mal, 200 dönüm olana 20 mal verecek, satmayacak, yetiştirecek, yetiştirdiğini satacak. Burada köylü böyle kalkınacak, göçü önleyecek. Şehirde insanlar acından ölüyor, şehirde kalıyor. Köyde bir iş yapamıyor, köye gelemiyor. Köydekileri de bitirecekler. 2 tane çocuğum var, 2 üniversite okudu işsiz, ne yapacağımızı bilmiyoruz.”