Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yaşam Hakkı Savunucuları’ndan 4 Ekim açıklaması: Doğal yaşam alanları, doğal cehennem alanlarına dönüşüyor

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü nedeniyle Arnavutköy’deki Hayvan Barınağı ve Sahiplendirme Merkezi önünde bir açıklama yapan Yaşam Hakkı Savunucuları, TBMM’de yasallaşan son yasayı “katliam ve üreme döngüsü getiren bir yasa” olduğunu, İçişleri Bakanlığı’nın da, bu yasanın ölüm getiren maddelerinin de ötesinde genelgeler yayınladığını savundu. Açıklamada, bakanlık, belediye yetkilileri ile politikacılara seslenen hayvanseverler, “‘Doğal yaşam alanı’ adı altında kurulan bu yerler aslında doğal cehennem alanlarıdır… Hayvanların öldürülmesini, bir yudum su ve iki lokma yemek verilmesini yasaklatıp; kendi görev ihmallerinizin bedelini masum hayvanların canıyla ödetmek istiyorsunuz… Allah’tan korkun! Bu vicdansızlığı lanetliyoruz” denildi.

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü nedeniyle Arnavutköy'deki Hayvan Barınağı ve

(İSTANBUL) 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü nedeniyle Arnavutköy’deki Hayvan Barınağı ve Sahiplendirme Merkezi önünde bir açıklama yapan Yaşam Hakkı Savunucuları, TBMM’de yasallaşan son yasayı “katliam ve üreme döngüsü getiren bir yasa” olduğunu, İçişleri Bakanlığı’nın da, bu yasanın ölüm getiren maddelerinin de ötesinde genelgeler yayınladığını savundu. Açıklamada, bakanlık, belediye yetkilileri ile politikacılara seslenen hayvanseverler, “‘Doğal yaşam alanı’ adı altında kurulan bu yerler aslında doğal cehennem alanlarıdır… Hayvanların öldürülmesini, bir yudum su ve iki lokma yemek verilmesini yasaklatıp; kendi görev ihmallerinizin bedelini masum hayvanların canıyla ödetmek istiyorsunuz… Allah’tan korkun! Bu vicdansızlığı lanetliyoruz” denildi.

Ulusal Hayvan Hakları Birliği adına HayFed- Hayvan Haklarını Koruma Federasyonu tarafından 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü nedeniyle Arnavutköy’deki Hayvan Barınağı ve Sahiplendirme Merkezi önünde bir açıklama yapıldı. Federasyon yetkilileri, TBMM’de yasallaşan son yasayı “katliam ve üreme döngüsü getiren bir yasa” olduğunu, İçişleri Bakanlığı’nın da, bu yasanın ölüm getiren maddelerinin de ötesinde genelgeler yayınladığını savundu. Açıklamada, bakanlık, belediye yetkilileri ile politikacılara seslenen hayvanseverler, “Hayvanların öldürülmesini, bir yudum su ve iki lokma yemek verilmesini yasaklatıp; kendi görev ihmallerinizin bedelini masum hayvanların canıyla ödetmek istiyorsunuz… Allah’tan korkun! Bu vicdansızlığı lanetliyoruz” denildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Doğal cehennem alanlarını lanetliyoruz”

“Bugün 4 Ekim… Dünyanın dört bir yanında ‘Hayvanları Koruma Günü’ diye ilan edilen bu tarih, bizim için bir kutlama değil; bu tarih, kara bir anma, kanın, vahşetin, zulmün, zalimliğin simgesidir. Katliam ve üreme döngüsü getiren bir kanun çıkarıldı! İçişleri Bakanlığı, bu kanunun ölüm getiren maddelerinin de ötesinde genelgeler yayınladı. Sonuç: Hayvanların idam fermanı oldu. ‘Yaşam alanı’ adıyla bize yutturulmak istenen, binlerce köpeğin kafalarının kürekle ezildiği; demir sopalarla dövülüp, yerden yere vurularak, canlı canlı gömüldüğü doğal cehennem alanlarını lanetliyoruz. ‘Doğal yaşam alanı’ adı altında kurulan bu yerler aslında doğal cehennem alanlarıdır.

“Ölüm çukurları ‘barınak’ ve ‘doğal yaşam’ süsüyle örtülüyor”

Tarih tekerrür ediyor. 1910’da İstanbul’da 80 binden fazla köpeğin Hayırsız Ada’da açlık ve susuzlukla ölüme terk edildiği trajik vahşet, bugün ‘doğal yaşam alanı’ adı altındaki cehennem alanlarında yeniden sahneleniyor. Dağ başlarındaki, gözlerden uzak bu cehennem alanlarında hayvanlar; aç, susuz, kışın kar altında donacakları, yazın güneş altında yanacakları işkenceli ölüm koşullarına mahkûm ediliyor. Ve sonra ölüm çukurlarına atılıyor ve bu çukurlar ‘barınak’ ve ‘doğal yaşam’ süsüyle örtülüyor. Bu dayatmayı, bu aldatmacayı, bu cinayetleri lanetliyoruz”

“‘4 Ekim’ diye sahte pozlar vermeyin!”

Tarım Bakanlığı, Valiler, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlükleri, belediye başkanları, özel idare genel sekreterleri ve politikacılara da seslenen hayvanseverler, “Katliam ve vahşet kararları aldırmak için hayvanların öldürülmesini, bir yudum su ve iki lokma yemek verilmesini yasaklatıp; kendi görev ihmallerinizin bedelini masum hayvanların canıyla ödetmek istiyorsunuz… Allah’tan korkun! Bu vicdansızlığı lanetliyoruz… Sakın ola bugün elinize yavru bir köpek alıp ‘4 Ekim’ diye sahte pozlar vermeyin! Gerçek ortada: sizler de bu gerçeklere, zulme ve vahşete sessiz kalarak suç ortaklığı yapıyorsunuz. Hangi koltukta oturursanız oturun, tarihin ve vicdanın mahkemesinden kaçamayacaksınız. Bu sessizliği lanetliyoruz. Sokaktan bu köpeği al diyen ey vatandaş!… Alınan o köpeklerin belediyenin ve özel idarenin doğal cehennem alanlarında kafaları taşla ve kürekle ezilerek, ipin ucunda beton zeminlere vurularak öldürüleceğine sebep olacağını biliyor musun!” ifadelerine yer verdi.

Kurtaran Ev’de palyaçolarla eğlence

Öte yandan bugün bir başka etkinlik de Hadımköy’de yapıldı. Hayvan dostları, kurtarılan köpeklerle Kurtaran Ev Hadımköy Çiftliği’nde buluştu. Hayvan korumacılar yeni yasa ile başlayan ‘köpek kıyımına’ tepki göserdi. Gün boyu süren etkinlikte kurtarılmış yüzlerce köpek sevenleriyle buluştu. Hayvan dostu firmaların da katıldığı etkinlikte palyaçolarla eğlenen çocuklar yüzlerinin boyası ile köpekleri gezdirdi. Hayvanseverlerden Elif İçbilen ülkede yaşanan kan dondurucu görüntüler rağmen amaçlarının hayvanların korunmasına ilişkin farkındalık oluşturmak olduğunu söyledi. Selda Atabay hayvanları koruma gününde son 2 yılda yaşanan ve kameralara yansıyan vahşet görüntüleri nedeniyle üzüntüsünü dile getirdi. Aysun Sakin de ülke sokaklarında neredeyse korunacak hayvan kalmadığını belirtip kısırlaştırma ve aşılama olmadan hayvan nüfusunun kontrol edilemeyeceğini ifade etti. Etkinlike kimi ziyaretçiler geçici yuva olacakları kimisi de sahipendiği köpeklerle alandan ayrıldı.