Racon, halk tarafından her ne kadar kabadayılar dünyasına ait argo bir kelime gibi algılansa da, işin aslı davranışların estetik yanı olarak bilinmektedir. Nasıl mı? Haydi başlayalım o zaman…
.
Racon, kelimelerin ötesinde bir dildir. Ne kitaplarda yazılıdır ne de tabelalarda asılıdır. O, sokakların nabzında atar, bakışlarda şekillenir, duruşta okunur. Racon; bir adamın söz vermeden sözünü tutmasıdır. Bir kadının gözleriyle “Anladım” demesidir. Racon, gürültüsüz bir adalet, sessiz bir duruş ve görünmeyen bir sınırdır.
.
Raconun haritası mahalle duvarlarında çizilir. Kaldırım taşlarında, kahve köşelerinde, eski dostların suskunluğunda saklıdır. Her semtin raconu farklıdır, ama özü birdir! Saygı, Büyük küçüğe sahip çıkar, küçük büyüğe hürmet eder. Racon, yaşa değil duruşa bakar. Paraya değil, söze inanır!
.
Racon, sadece kurallar bütünü değil; bir duruş, bir tavır, bir estetik anlayışıdır. Kimi zaman bir bakışta, kimi zaman bir susuşta gizlidir. Racon bilen kişi, lafı uzatmaz; gerektiğinde konuşur, gerektiğinde sadece varlığıyla mesaj verir. Bu, sokakların felsefesidir: söz değil, öz konuşur.
.
Racon kesmek, birine haddini bildirmek değildir, aynı zamanda kendini tanıtma biçimidir. “Ben buyum, böyle yaşarım, böyle severim, böyle korurum.” Racon, bir tür kimliktir. Ama bu kimlik, nüfus cüzdanında yazmaz! Gözlerde, davranışlarda, sadakatte okunur.
.
Raconun temelinde onur yatar. Racon bilen, arkasından konuşmaz. Dostuna sahip çıkar, düşmanına bile raconla davranır. Çünkü racon bir ölçüdür! Racon bilen kişi, sözünün eri olur. Bu da çevresindekilere güven verir. “Söz namustur ”anlayışıyla hareket eden biri, ilişkilerinde sağlam bir temel oluşturur. Dostlukta racon, arkada durmak değil; gerektiğinde öne çıkmaktır.
.
Uzun lafın kısası RACON, Sadakatin, Dürüstlüğün, Onurun, Duruşun, Saygının ve İnsan gibi insan olmanın adıdır…
YORUMLAR