(İSTANBUL) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB soruşturması kapsamında hazırlanan son MASAK raporunun yanlış satırlarla doldurulduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Bu Akın’la bu dereyi geçemezsin. Geri dönemiyorsun, ileri gidemiyorsun, bataklıkta gitgide gömülüyorsun, ona buna etkin pişmanlık tarif etmek yerine yol yakınken hukuka dön, adalete dön, husumeti bırak. Milletin takdirine saygı duy. Yoksa yine pişman olacaksın. Allah affeder mi bilmem ama bu millet bu sefer affetmeyecek” çağrısında bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Avcılar ilçesi Marmara Caddesi’nde düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi”nde yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:
“Bu iktidar, yoksulların feryadını duymayan, gençlerin taleplerini duymayan, esnafın sorunlarını görmeyen, emekliyi, asgari ücretliyi görmeyen, duymayan bir yönetim anlayışına sahip. Ocak ayında 22 bin liralık asgari ücrete itiraz etmiştik. O asgari ücret, TÜİK’e göre bile beş ayda 3 bin 300 TL eridi, 19 bin TL’ye düştü. 14 bin 500 TL’lik emekli maaşı 12 bin 300 TL’ye düştü. Erdoğan’ın en çok kızdığı altın hesabı. Altın hesabını bırakırsam emekliyi senin vicdanına bırakmış olurum. Altın hesabını bırakırsam asgari ücretliyi kaderine terk etmiş olurum. Bundan 23 yıl önce Tayyip Erdoğan geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu, bugün en düşük emekli maaşı 2 çeyrek altın alıyor. 8 çeyrek altından iki çeyrek altına düştük AK Parti iktidarında. Asgari ücretli 7 çeyrek altın alıyordu AK Parti geldiğinde, şu anda 3 çeyrek altın alabiliyor.
“Ona ara zammı söyletene kadar mücadeleye devam edeceğiz”
Dün mazot hesabı yapalım dedik. Dünden itibaren 1 litre mazot 50 TL’yi bile geçti. Tayyip Bey çıkmış, ‘Ben iktidara geldiğimde asgari ücretli şu kadar mazot alıyordu, şimdi bu kadar mazot alıyor’ diyor. Türkiye’de asgari ücret 445 litre mazot alırmış, doğru. Beğenmediğin Yunanistan’da 658 litre, İspanya’da 972 litre, Fransa’da bin 170 litre, Almanya’da asgari ücret bin 370 litre mazot. Normalde Tayyip Bey, seçimden önce asgari ücrete yılda 4 kez zam yapacağım diyordu şimdi asgari ücrete geçen sene 1 tane bile zam yapmadı. Emekli seyyanen zam almazsa geçinmesi mümkün değil. Asgari ücretliye ve emekliye sahip çıkmaya, mücadeleye güç ve ses vermeye var mısınız?
Tayyip Bey’e sormuşlar, ‘Asgari ücrete ara zam var mı’. Ne var diyor, ne yok diyor. ‘Söyledim ya’ diyor. Hiçbir şey söylemedi. Ona ara zammı söyletene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Ara zam hakkımız, söke söke alırız. Mahkemedeki adaleti aramak da bizim işimiz, pazardaki adaleti aramak da bizim işimiz. Vergideki adaleti aramak da bizim işimiz. Çünkü biz ezenlerden değil ezilenlerden yana bir partiyiz.
“Siyasi rakiplerine darbe yaparak iç cephe tahkim edilmez”
Savaştan en çok korkanlar biziz çünkü biz ‘Yurtta barış dünyada barış’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisiyiz. Ülkemizin etrafı ateş çemberine dönmüş durumda. Yukarıda Rusya-Ukrayna Savaşı var, hemen aşağımızda, Suriye’de büyük bir istikrarsızlık var. İsrail, Filistin’de çoğu kadın ve çocuk 50 bin masumu öldürdü. Şimdi İran’a saldırarak orada yeni bir savaşı başlatmak üzere. Aralarında çatışma savaşa dönmek üzere. Bölgeye yayılma endişeleri var.
Böyle bir dönemde hiç şüphe yok ki, Türkiye güçlü olmak zorunda. Türkiye için en çok söylenen söz iç cepheyi tahkim etmek, güçlendirmek lazım. Evet, aynen katılıyoruz, iç cepheyi güçlendirmek lazım. İç cepheyi güçsüz kılan kim? Siyasi rakiplerine darbe yaparak, iç cephe tahkim edilmez. Milletin huzurunu bozarak iç cephe tahkim edilmez. 32 yaşındaki pırıl pırıl gencecik belediye başkanına iftira atarak, ailelerle uğraşarak, kadınlarla uğraşarak iç cephe tahkim edilmez. İç cephe tahkim olacaksa demokrasiye dönerek olur. Adaletle olur, zulmü bırakarak, gerçekten adalete inanarak olur.
“MASAK raporu yalan satırlarla doldurulmuş”
Herkes yargılansın, yargıdan kimse kaçamaz, kaçmayız. Hem terörsüz Türkiye, hem iç cepheyi güçlendirmek için, yargılamaları tutuksuz yapın, arkadaşlarımız milletin verdiği görevlerinin başına, ailelerinin yanına dönsünler. Yargılamalar olsun, bir tek şey istiyoruz. Hak yerini bulsun, millet yalanı da cevabını da duysun. Cesaretiniz varsa yargılamayı TRT yayınlasın, millet izlesin. Ekrem Başkanı tanıdığım güne şükürler olsun, onu aday yaptık, şükürler olsun. Cumhurbaşkanı olacak, Allah nasip etsin inşallah. Ne onu tanıdığım güne, ne aday ettiğimiz güne, ne ona kefalet koyduğum güne pişman değilim. Tayyip Erdoğan, Akın Gürlek’i tanıdığına da, atadığına da, ona güvendiğine de pişman. Bir çağrı da benden sayın Erdoğan’a, geçmişte Zekeriya Öz’e kefildin, ben kahraman komutanlara, Ergenekon’da Balyoz’da içeri atılanlara, kahraman Türk subayına kefildim. Seninki günü gelince sana da saldırdı sıçan gibi dışarıya kaçtı. Benimkiler İlker Başbuğ alnı açık başı dik geziyor Allah’a şükür. Senin kefalet koydukların Pensilvania’da keyif çatıyorlar. Sonra çıkıyorsun diyorsun ki, ‘Kandırıldım, Rabbim ve milletim beni affetsin’. Bir kez daha sen birine kefalet koyuyorsun ben birine kefalet koyuyorsun. Son MASAK raporu geldi, bugün ortaya çıktı ki yapay zekayla yanlış hazırlanmış, söylediklerinin 3’te ikisi bile yalan satırlarla doldurulmuş. Bu Akın’la bu dereyi geçemezsin. Geri dönemiyorsun, ileri gidemiyorsun, bataklıkta gitgide gömülüyorsun, ona buna etkin pişmanlık tarif etmek yerine yol yakınken hukuka dön, adalete dön, husumeti bırak. Milletin takdirine saygı duy. Yoksa yine pişman olacaksın. Allah affeder mi bilmem ama bu millet bu sefer affetmeyecek.
“Direnişimizi göstermeyenleri millet yanında istemiyor”
Avcılar’ı gören var görmeyen var, bir de göstermeyen var. 19 Mart darbe girişimini destekleyip, 23 Mart’ta darbenin püskürtüldüğünü görmeyenleri, Saraçhane’de 7 gün 7 gece direnişimizi göstermeyenleri artık bu millet yanında istemiyor, ekranda istemiyor. Bizi görmeyen NTV var ya. O NTV, sizin tarafınızdan yerin dibine batırıldı reytinglerde, elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık. Almanya’dan bunların bayisi oldukları Volkswagen, Audi, Skoda’yı belediyelerimie sokmuyoruz. Ne zaman bu bayilikler Doğuş Grubundan alınır ya da Doğuş Grubu ne zaman vicdana gelir, o zaman alırız o arabaları. Bu boykot işi başlarken kendiliğinden gençlerin başlattığı bir şey oldu. Bir kahve zinciri bütün kampüsleri ele geçirmiş, çok pahalı noktaya fiyatları getirmiş, gençler zaten onu boykot edermiş. Bağırdılar, başta anlamadım, sonra siz istiyorsanız yapalım dedik. Perişan olmuşlar, perişan. Şöyle bir noktaya geldi iş. Bu şirket diyor ki, ‘Biz hata yaptık, gençleri üzdük, siz de boykot yaptınız, boykottan beteri başımıza geldi. Dükkanın içine Mustafa Varank girdi, o gün bittik biz’. Bu şirket perişan durumda. Bu şirket geldi, ‘Bizi affedin, boykotu bitirin’ diyor. Ben başlatmadım, ben bitiremem dedim. Bunların şubelerinin olduğu kampüslerdeki öğrencilere gençlik kollarımız gidiyor, bu firma gidecek öğrencilere, kampüste yüzde 50 mi indirim yapacak, yoksul binlerce gence burs mu verecek, 23 Mart gecesi ve devamında tutuklanan gençlerin uğradıkları zararlarına mı sahip çıkacak… Eğer gençleri ikna ederse beni eder. Etmezse yolu açık olsun. Kimse benimle doğrudan konuşmaya gelmesin. Üniversiteliler ‘Biz bunları affettik’ derse o zaman bir daha düşüneceğiz.
“O seçim kazanılacak, İmamoğlu cumhurbaşkanı olacak”
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisimizi kurduk. Partinin koordinasyonunda Türkiye İttifakı’na inanan herkesin desteğiyle büyüyecek. İktidar programımızla milletin huzuruna çıkacağız. Bunun için hep beraber, adayımız içeride de olsa Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi ile başlayıp, sonra bütün Türkiye’ye yayıp, bu ülkeyi bu zorluklardan nasıl kurtaracağımızı, nasıl yöneteceğimizi, nasıl milletin yüzünü güldüreceğimizi bütün Türkiye’ye anlatacağız. Seçim ne gün olursa olsun o güne kadar durmadan, yılmadan, yorulmadan dünya siyaset tarihinin en büyük kampanyasını yapmaya hazır mıyız? O zaman buradan hep beraber seslenelim: ‘Ey Erdoğan, ben milletim. Ben milli iradeyim. Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. O sandık gelecek, o seçim kazanılacak, Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı olacak.’”
(SON)