(ANKARA) – Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, İsrail-İran çatışması üzerine AB Dışişleri Bakanları’nın yaptığı olağanüstü toplantının ardından “Hepimiz gerilimin azaltılmasının acil bir ihtiyaç olduğu konusunda hemfikiriz. İran’ın nükleer silaha sahip olması kabul edilemez ve bunu önlemenin yolu diplomasidir. AB de bu konuda üzerine düşeni yapacaktır” açıklamasını yaptı.
İsrail’in İran’a saldırısıyla başlayan çatışmaların ardından AB Dışişleri Bakanları videokonferans yöntemiyle olağanüstü toplantı yaptı. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen AB Komisyon Başkan Yardımcısı ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Bakanların tüm taraflara uluslararası hukuka uyma, itidalli hareket etme ve kontrolden çıkabilecek eylemlerden kaçınma çağrısında bulunduğunu söyledi. Kallas, “Hepimiz gerilimin azaltılmasının acil bir ihtiyaç olduğu konusunda hemfikiriz. İran’ın nükleer silaha sahip olması kabul edilemez ve bunu önlemenin yolu diplomasidir. AB de bu konuda üzerine düşeni yapacaktır” dedi.
“İran nükleer programını hızlandırırken taviz gösteremeyiz”
Uzun vadede İran’ın nükleer programını ele almanın en iyi yolunun diplomatik çözüm olduğu hususunda hemfikir olduklarını ve Avrupa’nın bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmeye hazır olduğunu ifade eden Kallas, “Geçen hafta, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı İran’ın nükleer silahların yayılmasını önleme yükümlülüklerini ihlal ettiğini açıkladı. İran nükleer programını hızlandırırken taviz gösteremeyiz” diye konuştu.
“Gazze konusunda odağımızı kaybetmeyeceğimiz konusunda Bakanlar netti”
Kallas, sivil koruma mekanizmalarını harekete geçirerek vatandaşlarını tahliye etmek isteyen üye ülkelere yardım ettiklerini söyledi. Toplantıda, krizin küresel enerji piyasalarına etkisinin ele alındığını bildiren Kallas, “Savaş riskleri artırdı ve Başkan von der Leyen’in de belirttiği gibi, AB piyasa istikrarını korumak için ortaklarla koordinasyona hazırdır. Son olarak, Bakanlar Gazze konusundaki odağımızı kaybetmeyeceğimiz konusunda netti. Acil, tam insani yardım erişimi, ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Elbette, bu konuyu Pazartesi günü yapılacak Dışişleri Konseyi toplantısında derinlemesine ele alacağız” dedi.
Rusya’nın dün Kiev’e yaptığı saldırıya değinen Kallas, “Rusya, sivilleri hedef alan ve savaşı uzatan saldırılarına devam ediyor. Bu, Rusya’nın barışla ilgilenmediğinin bir başka işaretidir. Baskıyı sürdürmeliyiz” şeklinde konuştu.
Kallas, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. İsrail-İran çatışmasını etkileyecek bir konuda anlaşmaya varılıp varılmadığı sorulan Kallas, “Bugün elde ettiğimiz net sonuç, kendi vatandaşlarımızı oradan tahliye etmek için yaptığımız koordinasyondu. Bazı üye devletlerin tahliye için uçakları var, bazılarının yok; biz de çabaları koordine ederek vatandaşlarımızın güvende olmasını sağlıyoruz” dedi. Kallas, gerilimin azaltılması konusunda ne yapılabileceğinin diğer bir tartışma konusu olduğunu söyleyerek, “İran ve ABD görüşmelerinin bir tür durma noktasına geldiği şu anda, aslında AB ve Avrupa’nın bir rol oynaması gerektiği açıktı” diye konuştu. Kallas, İran’ın nükleer programı için tek çözümün diplomatik bir çözüm olduğu konusunda hemfikir olunduğun belirtti.
“Putin barış hakkında konuşabilecek biri değil”
İsrail-İran çatışmasında Rusya’nın olası arabuluculuğuyla ilgili ve petrol piyasası ile ilgili soru üzerine Kallas, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Açıkçası, Rusya veya Başkan Putin, bu tür eylemler gördüğümüz sürece barış hakkında konuşabilecek biri değil. O, gerçekten dikkate alınabilecek bir arabulucu değil. İran’ın Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik bu saldırılarına da yardım ettiğini ve bu konuda işbirliği yaptıklarını unutmamalıyız. Rusya barışa gerçekten inanmıyorsa arabulucu olamaz.
Orta Doğu’daki gerilim nedeniyle, petrol fiyatı sınırlamasını uygulamaya koymamız gerektiğini düşünüyorum. Petrol fiyatı tavanının asıl amacı fiyatları düşürmektir. Orta Doğu’daki durumun petrol fiyatlarını artırmasına ve aslında Rusya’nın daha fazla kazanmasına neden olacak bir duruma düşmemeliyiz, çünkü bu, onların savaş makinelerini daha büyük ölçekte finanse edebilecekleri anlamına gelir. Petrol fiyatı tavanını kesinlikle uygulamaya devam etmeliyiz.”