Size bir soru:
Hayatınızda her şey mümkün olsaydı, nasıl bir hayatınız olsun isterdiniz?
Bunu sorduğum çoğu kişi ya “bilmem” diyor ya da paradan dem vuruyor.
Peki, para olursa? Yine net bir cevap gelmiyor.
Siz ne cevap verirdiniz?
Buradan nereye varacağım? Şüküre.
Bir liste çıkarsanız, elinizde şükrettiğiniz kaç madde olurdu acaba?
Ya da gerçekten şükrediyor musunuz, yoksa sürekli şikâyet mi ediyorsunuz?
“Bu zamanda şikâyet etmeyecek miyiz, şükürle bizi uyutmak mı istiyorsun?” derseniz,
amacım tam tersi.
Bir sözle açıklayacak olursam:
“Karanlığa küfredeceğine bir mum yak.”
Bu mumu yakacak ışık kaynaklarını, yani şükür nedenlerinizi çoğaltın.
Sadece pasif bir şükürde kalmayın;
geleceğiniz için, toplum için, hayvanlar için… Kısacası yaşamınıza anlam veren her şey için çabalayın.
—
Oblomov, çok sevdiğim bir karakterdir.
Bence yeni çağın getirdiği bezginlik psikolojisi hepimizi bir Oblomov olmaya sürükleyebilir.
Dikkatli ve tetikte olmakta fayda var.
Bunun için de iyi hissetme sanatına vakıf olmamız önemli; dengede kalıp ilerleyebilmek için.
> “Hayat bisiklet sürmek gibidir. Dengede kalmak için hareket etmeye devam etmelisiniz.”
— Albert Einstein
—
Yaşam, bisiklete binmek gibidir.
Dengeni korumak için sürekli ilerlemen gerekir.
Durduğun anda düşer, kaybolan dengeyi yeniden o kazanmak için tekrar pedallaman gerekir.
Hayatın akışı bazen düz ve kolaydır; bazen ise yokuşlarla ve engellerle doludur.
İşte o yokuşlar, düşme riskleri, küçük taşlar… Her biri bizi sarsar ama aynı zamanda güçlendirir.
Pedal çevirdikçe sadece mesafe kat etmez, aynı zamanda dengeyi, sabrı ve cesareti de öğrenirsin.
İlerlemek bazen küçük adımlar atmak, bazen de cesurca hızlanmak demektir.
Düşmekten korkmak, pedalları bırakmakla eşdeğerdir.
Ama hatalar ve düşüşler, aslında öğrenmenin ve olgunlaşmanın en doğal yollarıdır.
Hayatın bisikletinde tek başına değilsin;
Yolda karşılaştığın insanlar senin hızını ve yönünü etkileyebilir.
Kimileri omuz verir, kimileri ise yolunu zorlaştırır.
Önemli olan, pedal çevirmeye devam etmek ve dengeyi kaybetmemektir.
Dengenin sırrı sadece ileriye bakmakta değil;
Aynı zamanda yolunu, çevreni ve kendini tanımaktadır.
Pedal çevirmeye devam ettikçe, düşmekten korkmak yerine düşüşten ders almayı öğrenirsin.
Ve her yeni pedal, hayatın ritmini hissetmek… Kendi ritmini bulmak demektir.
—
Şükür, durağanlık değil; farkındalıkla yaşamanın en sade halidir.
Şükürle başla, farkındalıkla ilerle, dengeyle yaşa.











YORUMLAR