Karı koca birlikte tatile çıkarlar. Gittikleri yerde kamp kurarlar.
Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır. Adam uyku sersemidir, güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır:
-Ne oldu! Ne istiyorsun? Diye sorar.
-Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle.
Adam gökyüzüne bakar ve cevap verir:
– Bunun için mi uyandırdın beni? Baktım işte. Bir sürü yıldız görüyorum, ışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız.
Karısı tekrar sorar.
– Peki, bu sana neyi gösteriyor?
Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve cevap verir:
– Teorik olarak Allah’ın kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Felsefi olarak, evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi görüyorum. Astronomik olarak galaksilerin, yıldızların, gezegenlerin varlığını görüyorum. Yıldızların konumuna bakarak saatin 3 olduğunu görüyorum. Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını görüyorum. Niye sordun bunu bana? Sana neyi gösteriyor?
– Herif, herif! Çadırımızı çalmışlar çadırımızı.
Evet, farkında olmadan dış dünyaya o kadar çok kaptırırız ki yakın ve iç dünyamızdan uzaklaşırız.
Günlük hayatta, ’’Benim birçok arkadaşa yardımım oldu. Birçok arkadaş gelir benden tavsiye alır, problemlerini çözerim…’’
Bu ve buna buna benzer konuşmalar çok duymuşsunuzdur. Biraz dikkat ettiğin bunu söyleyen kişi eşiyle arsı bozuk, çocuğuyla arası öyle böyle…Elin iyisi.
Halk arasında bir söz vardır, ’’Kendi başını bağlayamaz, gelin başı bağlamaya kalkar.’’ diye.
Evet, maalesef günümüzde yakınlar uzak, uzaklar yakın oldu. Dünyada, ülkelerde, şehirlerde neler olduğunu bildiğimiz kadar evimde, apartmanımda, sokağımda neler olduğunu bilmiyoruz. Filanca ünlünün akşam nereye gittiğini bilirken, çocuğumun evden kütüphaneye gidiyorum diyerek nereye gittiğini bilmiyorum. Filanca fenomenin aşk hayatını bildiğim kadar kendi eşimizle ilgili kısmından bi haber olabiliyorum.
Gözümüz uzağa odaklandığında yakın görüntülere odaklanmaz.
Oysaki bizi biz yapan öncelikle yakın çevremizdir. Yakın çevrem beni ben yapar. Burayı düzenlemeden ne kendi hayatıma nede başkasının hayatına katkım tam olamaz.
Evimde neler oluyor, benim, eşimin, oğlumun, kızımın ve varsa diğer aile bireylerinin maddi ve manevi durumları nasıl. Ev içindeki sosyalleşme nasıl. İlişkiler nasıl, beraber yemek yeniliyor mu? ( Burası çok önemli, beraber yemek yememek ciddi bir aile içi ilişki problemidir.) Beraber gülünüp, beraber ağlanıyor mu? Pikniğe, tatile beraber gidildiği gibi bir yakınımın cenazesine de beraber gidiyor muyuz? Evet, çadırımda neler oluyor… hazlar ve acılar beraber yaşanıyor mu?
Neler mi oluyor?
Aile Danışmanı olarak gözlemlediğimiz,maalesef çoğumuz, çadır gitmiş yıldız saymakla oyalanıyoruz.
Haydi, bu ’’Hafta Çadır Haftası’’ olsun. Yakın çevremde neler oluyor bitiyor farkına varayım…











YORUMLAR