Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İzmir’de TEMAD üyeleri, tazminat ve özlük hakları için açıklama yaptı: “Biz ulufe istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz”

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği İzmir İl Başkanlığı, Karşıyaka’da tazminat ve özlük haklarındaki adaletsizliğin giderilmesi talebiyle açıklama yaptı. TEMAD İzmir İl Başkanı Ömer Bayram, “Biz kimseden, ulufe, sadaka, lütuf, imtiyaz istemiyoruz, biz hakkımızı istiyoruz, biz adalet istiyoruz” dedi.

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği İzmir İl Başkanlığı, Karşıyaka’da tazminat ve

(İZMİR) – Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği İzmir İl Başkanlığı, Karşıyaka’da tazminat ve özlük haklarındaki adaletsizliğin giderilmesi talebiyle açıklama yaptı. TEMAD İzmir İl Başkanı Ömer Bayram, “Biz kimseden, ulufe, sadaka, lütuf, imtiyaz istemiyoruz, biz hakkımızı istiyoruz, biz adalet istiyoruz” dedi.

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) İzmir İl Başkanlığı, Karşıyaka Hükümet Konağı önünde astsubayların özlük hakları ve yıllardır verilmediğini belirttikleri tazminat talepleri için basın açıklaması yaptı. Açıklamayı TEMAD İzmir İl Başkanı Ömer Bayram okudu. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Astsubaylık mesleği yüzyılı aşkın süredir ülkesi ve milletine hizmette emeğinin yanında canını ortaya koymaktan imtina etmemiş, gerek Cumhuriyet’in kuruluşunda gerek muhafazasında Vecihi Hürkuş’tan, Ömer Halis Demir’e kahramanlık timsali bir meslek grubu olmuştur. Üzülerek belirtmek isteriz ki bugün Astsubay toplumu açık ve net biçimde mağdur edilmekte bilinçli veya bilinçsizce itibar erozyonuna maruz kalmaktadır.

Görevdeki personel, ekonomik ve sosyal açıdan tükenme noktasına gelmiş; emekli astsubaylarımıza yıllardır, bilfiil yetkili ağızlarca verilen sözler yerine getirilmemiş, kahraman, vefakâr meslektaşlarımız analarının ak sütü kadar helal hakkı olan tazminat hakkından mahrum bırakılmış, defalarca KHK ve torba yasaya girmiş olmasına rağmen son dakika politikalarıyla tazminat hakkımız gasbedilmiştir. Son düzenlemeler ile TSK içindeki ücretlendirme politikası tamamen akıldan, mantıktan uzak hale gelmiş, maaş skalasının duruma göre statü, duruma göre hizmet yılı hesabıyla yapılır hale gelmesi, tüm statülerde aynı kuralın kullanılmaması neticesinde mevcut durumda emekli bir albayımız muvazzafken aldığı maaşın yüzde 70’ini, emekli bir uzman çavuşumuz yüzde 55’ini almakta iken, izahı ve mantığı olmayan bir şekilde emekli astsubayımız hiçbir meslek grubuna reva görülmeyen şekilde yüzde 43’ünü almaktadır. Gerek vicdanlara, gerek TSK’nin hiyerarşik yapısına uygun olmayan bu adaletsiz uygulama kabul edilebilir gibi değildir.”

“Bu eylemler, sessiz kalmanın değil, hakkı aramanın onurlu sesi”

Açıklamada, önümüzdeki süreçte geniş katılımlı eylemler yapılacağı belirtilerek “Devlet terbiyesi almış saygın bir mesleğin emekli mensupları olarak bugün buradan tarihî bir çağrı yapıyoruz; anayasal hakkı zedelemeden, ayrımcılığa düşmeden bundan sonraki süreçte astsubaylar, emeklileri ve aileleriyle birlikte büyük katılımlı mitingler, protesto yürüyüşleri ve kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirilecektir. Bu eylemler, sessiz kalmanın değil, hakkı aramanın onurlu sesidir. Bu çağrı, ayrıştırmanın değil, adaletin ifadesidir. Bu tepki, millete değil, milletin değerini görmezden gelen yönetim anlayışına yöneliktir. Biz, hakkımızdan fazlasını değil, sadece hakkımızı istiyoruz. Onurumuzu, emeğimizi ve alın terimizi hiçe sayanlara karşı, temsil ettiğimiz binlerce yürek adına konuşuyoruz. Bu yolda, tüm üyelerimizin, paydaşlarımızın ve toplumun desteğiyle daha aydınlık yarınlara yürümek en büyük hedefimizdir. Bizim verilecek bir mücadelemiz var. Bizlere karşı yapılan bu aleni haksızlığı yok saymamız, kabul etmemiz değerlerimizi, saygınlığımızı, kişiliğimizi inkar olur” ifadelerine yer verildi.

Verilen sözler hatırlatıldı

Geçmişte Cumhurbaşkanı, Milli Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanları tarafından astsubaylara verilen sözlerin hatırlatıldığı açıklamada, “Verilen sözlerin yerine getirilmemiş olması, TSK personeli içerisindeki astsubayların kurumuna olan güven ve aidiyet duygusunu olumsuz etkilemekte, huzursuzluklara neden olmakta ve silah arkadaşlığı ruhuna zarar vermektedir. Maalesef bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan, terörle mücadelede canını ortaya koyan muvazzaf Astsubaylarımızda bu acı tabloyu görmekte, takip etmekte, gelecekleri adına kaygılanmaktadır” denildi.

Astsubayların talepleri

Açıklamada, astsubayların talepleri şöyle sıralandı:

“Özlük haklarımızın iyileştirilmesini, 13.000-14.000 gösterge rakamına göre hesaplanan tazminatların bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Emekli astsubayların maaş skalasındaki statü adaletsizliğinin giderilmesini, yılların birikmiş mağduriyetlerinin telafi edilmesini bekliyoruz. 2006 yılında emekli maaşının yüzde 20 sine denk gelen 100 TL , bugün değerini yitirmiş ek ödemenin güncellenmesini, maaşların insan onuruna yakışır seviyeye çekilmesini talep ediyoruz. 3600 ek göstergeden yararlanamayan meslektaşlarımıza verilen ödemenin enflasyona karşı korunmasını, bu miktarın belirli bir katsayıya bağlanmasını istiyoruz. Kalkınmada öncelikli bölgelerde yıllarca görev yapmış astsubaylara da kademe hakkı verilmesini, eşitlik ilkesinin gereğinin yapılmasını bekliyoruz. 1975 hak arama mücadelesi mağdurları ile disiplin suçlarından dolayı derece kademe ilerlemesi alamayan astsubaylara sicil affı çıkarılmasını istiyoruz. Meslek büyüklerimiz özlük hakları ile ilgili taleplerine dikkat çekmek için iki gün mesaiye gitmedikleri için ağır bedelleri ödedi. 2000, 2001, 2002 ve 2003 mezunu astsubayların sigorta hizmet başlangıçlarının düzenlenmesini bekliyoruz. 2847 sayılı kanuna göre esas hak sahibi ölmeden Astsubay çocuklarının da TEMAD’a üyelik haklarının verilmesi ve mecburi hizmetini tamamlayarak ayrılan meslektaşlarımızın üye olma hakkı için kanun değişikliği yapılmasını bekliyoruz. Astsubay Meslek Yüksek Okullarının 4 yıllık fakülte düzeyine çıkarılmasını istiyoruz. Astsubayların ek göstergelerinin hak ettikleri seviyeye çıkarılmasını istiyoruz.”

“Hakkımızı istiyoruz”

Açıklamada, “Biz kimseden, ulufe, sadaka, lütuf, imtiyaz istemiyoruz, biz hakkımızı istiyoruz, biz adalet istiyoruz. Bugün buradan ses yükseltiyoruz. Dün Dumlupınar’da Zafertepede, İzmir’de, Samsun’da, İstanbul’da idik. Büyüyüp güçlenerek 17 Ekim’de, Ankara’da olacağız. Ve hakkımızı alana kadar tüm inanç , azim ve kararlılığımızla mücadeleye devam edeceğiz, susmayacağız, yılmayacağız. Hep birlikte mücadele etmekle haklar alınır. Hak verilemez alınır diyerek şimdi birlik olup birlikte mücadele etme zamanı. Şimdi bir olma zamanı. Çünkü biz biriz” denildi.