Nöbetçi Eczaneler
(ANKARA) – Gelecek Partisi heyeti, Kurban Bayramı dolayısıyla Yeniden Refah Partisi’ni ziyaret etti. Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, geçmişte anayasa değişikliğine “evet” oyu verdiği için pişman olduğunu ve bu nedenle vatandaşlardan özür dilediğini ifade ederek, gelecekte benzer bir pişmanlık yaşamamak adına temkinli davrandığını belirtti. Özdağ, “Bu iktidarın getireceği bir anayasa değişikliğine, iç tüzük düzenlemesine, siyasi partiler yasası ya da seçim kanunu teklifine içeriğini görmeden, hatta görsem bile uygulama teminatını bulmadan ‘evet’ deme taraftarı değilim. Bu yüzden çok dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Kurban Bayramı’nın ikinci gününde Zafer Partisi, Anavatan Partisi, Vatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Anahtar Parti, DEVA Partisi, HÜDA PAR, Milli Yol Partisi, DEM Parti, Demokrat Parti, BBP, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Demokratik Sol Parti (DSP) heyetleri Yeniden Refah Partisi Genel Merkezine bayram ziyaretinde bulundu.
Konuk heyetler Genel Başkan Yardımcısı Bülent Osman Osmanağaoğlu, MKYK üyeleri Ferhat Uysal ve Tolga Aydın, Kadın Kolları Genel Sekreteri Nilgün Ekinci ile Kadın Kolları Ekonomik İşler Başkanı Aynur Yangaz tarafından karşılandı.
Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ ve beraberindeki heyet de Yeniden Refah Partisi heyetiyle bayramlaştı. Görüşmede güncel gelişmeler ve gündeme ilişkin konular değerlendirildi.
Ziyarette konuşan Özdağ, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun selamlarını ileterek, “Güzel bayramlar yaşamayı Allah nasip etsin” dedi.
Özdağ, haksızlık karşısında susmanın kabul edilemeyeceğini, bir yanlışlık ya da eksiklik varsa bunu dile getirmek zorunda olduklarını belirtti. Peygamber Muhammed’in “Haksızlık karşısında önce elinizle müdahale edin” dediğini, bunun iktidar eliyle yapılabileceğini, ancak kendilerinin muhalefette oldukları için bunu gerçekleştiremeyeceklerini ifade etti. İkinci yolun “dil ile müdahale” olduğunu söyleyen Özdağ, kendilerinin de bunu yapacaklarını, kanun teklifleri sunarak, soru önergeleri vererek ve denetleme mekanizmalarını kullanarak görevlerini yerine getireceklerini belirtti. Üçüncü yolun ise kalben buğzetmek olduğunu, bunun en zayıf tepki biçimi olduğunu söyledi.
Özdağ’dan parti değiştiren milletvekillerine: Bu ahlaki değil, siyasi hastalık
Selçuk Özdağ, milletvekili olduktan sonra parti değiştirmenin “ahlaki olmadığını” ifade ederek, seçmenin iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Özdağ, “Bana muhalefet görevi düştü diyerek iktidar partisine geçmek ahlaki değildir. Seni milletvekili listesine Fatih Erbakan, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan yazmış. Seni onlar yazmasa milletvekili olabilir miydin? Madem iktidar partisine geçmek istiyorsun, en başta oradan aday olacaktın” ifadelerini kullandı.
Milletin oyunu alan vekilin, beş yıllık görev süresince bu emaneti taşımakla yükümlü olduğunu belirten Özdağ, “Seçim dönemi geldiğinde ayrılmak istiyorsan helallik istersin. Ama ortasında istifa edip iktidar partisine geçmek kabul edilemez” dedi. Özdağ, “Amerika’da bir kişi bile Cumhuriyetçilerden Demokratlara ya da tam tersi geçmemiş. Bu bizde bir siyasi hastalık haline geldi” diye konuştu.
İktidar olmaları durumunda farklı partilerden kimsenin Gelecek Partisi’ne katılmasını istemediklerini ifade eden Özdağ, bu kişilerin bağımsız kalmaları gerektiğini söyledi.
“Demokratikleşmeyi kim gerçekleştirecek?”
Özdağ, anayasa değişikliği ve siyasi partiler kanunu tartışmalarına ilişkin açıklamalarda da bulundu. Türkiye’nin demokratikleşmesi gerektiğini vurgulayan Özdağ, bu sürecin inandırıcı olabilmesi için iktidarın mevcut anayasa, yasa ve teamüllere uyması gerektiğini söyledi. “Türkiye’nin gündeminde anayasa değişikliği, siyasi partiler kanunu, seçim kanunu ve Meclis iç tüzüğü var” diyen Özdağ, demokratikleşme adımlarının samimi olup olmadığının sorgulanması gerektiğini belirtti. “Demokratikleşmeyi kim yapacak?” diye soran Özdağ, mevcut yasalara dahi uymayan bir iktidarın, yeni anayasa yapma sürecinde güven vermediğini ifade etti.
Özdağ, “Anayasaya, yasalara, iç tüzüğe uyacağız diyorlar mı? Hayır. Keyfiliklere son vereceğiz diyorlar mı? Hayır. O halde dünyanın en iyi anayasasını yapsak ne olur, uygulamadıktan sonra ne işe yarar?” dedi. Anayasanın uygulanmamasının ciddi sonuçlar doğurması gerektiğini belirten Özdağ, “Uygulanmadığında cezası ne? Müebbet hapis. Peki bunu kim uygulayacak? Parlamento mu? Yok. Anayasa Mahkemesi mi? O da yok. O zaman ben bu zokayı yutmam” ifadelerini kullandı.
Geçmiş anayasa değişikliği sürecinde “Türkiye çok zengin olacak, özgürlükler artacak, cari açık azalacak, paramız değerli olacak, pasaportumuz kıymetli olacak” denildiğini anlatarak, bunların hiçbirisinin gerçekleşmediğini söyledi.
“Pişmanım, milletimden özür diliyorum”
Geçmişte anayasa değişikliğine “Evet” oyu verdiği için pişman olduğunu ve bu nedenle vatandaşlardan özür dilediğini ifade eden Selçuk Özdağ, gelecekte benzer pişmanlık yaşamamak adına temkinli davrandığını belirtti. Özdağ, “Bu iktidarın getireceği bir anayasa değişikliğine, iç tüzük düzenlemesine, siyasi partiler yasası ya da seçim kanunu teklifine içeriğini görmeden, hatta görsem bile uygulama teminatını bulmadan ‘evet’ deme taraftarı değilim. Bu yüzden çok dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“Kanal İstanbul” ve “Davamız” kitabını hediye etti
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Osman Osmanağaoğlu, 2023 yılında Cumhur İttifakı’nda yer alırken 30 maddelik şartları olduğunu söyledi. Ancak bu maddelerin hiçbiri yerine getirilmediği gibi üzerine 30 madde daha eklendiğini söyleyen Osmanağaoğlu, mevcut yönetimin bu konularda oldukça deneyimli olduğunu ancak güvenilirliğinin düşük olduğunu vurguladı. Osmanağaoğlu, “Bu nedenle Meclisi öne çıkarıp denetim mekanizmalarını mutlaka devreye sokarak süreci yürütmemiz gerekiyor” dedi. Demokrasinin sadece çoğunluk anlamına gelmediğini, “Bir fazlan var diye kırk dokuzunu hiçe saymak doğru değil” ifadesini kullandı.
Osmanağaoğlu, ziyarette konuk heyete Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Vekili Doğan Aydal’ın kaleme aldığı “Kanal İstanbul asla yapılmamalı” broşürünü ve Necmettin Erbakan’ın “Davamız” kitabını sundu.