(ANKARA) – Katar’a resmi ziyarette bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terörle mücadele konusunun önemine vurgu yaparak, “Türkiye, Irak, Suriye ve Ürdün bir araya gelerek DEAŞ’la gerekli mücadeleyi vermeye muktedirler. Bu yönde de yakın zamanda dört ülke olarak bir adım atacağız. Burada önemli olan Amerikalı dostlarımız, Türkiye’ye tehdit oluşturan bu politikadan vazgeçerler. Biz umuyoruz ki Sayın Trump’ın alacağı kararla bölgedeki devam eden bu yanlışa son verilecek” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’a resmi ziyarette bulundu. Katar Devleti Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile görüşen Fidan, daha sonra Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Al Sani ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
İki ülke arasında stratejik seviyede seyreden ikili ilişkilerin, belirli bir samimiyete, profesyonelliğe, kardeşliğe, inanca dayalı sağlam temelleri olduğunu, bunun da bölgenin barışına, güvenliğine, refahına ve ekonomisine kattığı olumlu hususları herkesin gördüğünü belirten Fidan, ilişkilerin daha da ileri götürülmesi gerektiğini kaydetti.
“Suriye’de enerji ve hava ulaştırmasında bir an önce adımların atılması gerekiyor”
Dışişleri Bakanı Fidan, şunları söyledi:
“Suriye meselesinde 8 Aralık’tan sonra yeni oluşan gerçeklik, Suriye halkının yönetimi ele alması ve şu anda içinde bulunduğu geçiş durumuna, bizler bölge ülkeleri olarak nasıl yardımcı olabiliriz, bu konuda yoğun bir koordinasyon içerisindeyiz. Ülkenin yeniden inşasında ihtiyaç olan enerji ve hava ulaştırması konusunda bir an önce adımların atılması gerekiyor. Suriye’nin bu acil ihtiyaçlarının ulaştırılması için Katar’la beraber çalışıyoruz. Diğer taraftan, uluslararası yaptırımların kaldırılması, tabii ki önemli. Suriye’deki güvenlik konusunu bütün Suriye’nin tamamında sağlanması önemli. Silahlı grupların, ulusal ordu altında bir araya gelmesi önemli. Türkiye ve Suriye için de önemli olan diğer bir konu, terörle mücadele. DEAŞ’la savaşıldığı gibi aynı zamanda PKK/YPG ile de mücadeleye devam etmesi. Şu anda Şam yönetiminin YPG’ye yönelik ulaşma ve çözüm bulma gayretleri devam etmekte. Türkiye olarak biz bunu yakından takip ediyoruz. Umudumuz kan dökülmeden bu sorunun çözülmesi. Terörün Suriye’de yer bulmasına, devam etmesine müsamaha etme şansımız yok. Gerekçeleri ne olursa olsun, bu konudaki koordinasyonumuz tam.”
“YPG’nin DEAŞ’la mücadele kapsamında bir kabiliyeti yok”
Hakan Fidan, bölgede ABD’nin, PKK/YPG terör örgütüyle DEAŞ’la mücadele kapsamındaki işbirliği ve YPG’nin bölgedeki varlığının akıbetinin ne olacağı sorusuna şu yanıtı verdi:
“YPG’nin DEAŞ’la mücadele kapsamında bir kabiliyeti yok, kendisi zaten bir terör örgütü. Türkiye, Irak, Suriye ve Ürdün bir araya gelerek DEAŞ’la gerekli mücadeleyi vermeye müktedirler. Bu yönde de yakın zamanda dört ülke olarak bir adım atacağız. Bunun ön görüşmelerini yaptık. Burada önemli olan Amerikalı dostlarımız, Türkiye’ye tehdit oluşturan bu politikadan vazgeçerler. Suriye’deki yeni yönetimin hazır olduğunu duyduk ve Türkiye de bu konuda her türlü desteği vermeye hazır. Biz umuyoruz ki Sayın Trump’ın alacağı kararla bölgedeki devam eden bu yanlışa son verilecek.”
“Bölge ülkeleri, kendi sorunlarını çözme iradesini ve kabiliyetini göstermeli”
Diğer taraftan Gazze’de devam eden ateşkesin kesintisiz bir şekilde devam etmesinin kendileri için bir öncelik olduğunu ifade eden Hakan Fidan, şöyle devam etti:
“Bu, insaniyet adına önemli bir kazanım. İnşallah bunun devam etmesini istiyoruz. İsrail’in bölgede uyguladığı soykırımın bir daha yinelenmemesi için her türlü adımın atılması gerekiyor. Ateşkesten sonra insani yardımların bölgeye kesintisiz ulaştırılması konusu var. Bu konuda da atılması gereken adımlarda da zaman zaman sıkıntı yaşandığını görüyoruz. İsrail’in bu konuda da engelleyici tavırlarından bir an önce vazgeçmesi gerekiyor. Uluslararası toplum özellikle insani yardımların ulaştırılması konusundaki hassasiyeti kaybetmemeli. Türkiye olarak insani yardımlarımızın ulaştırılması konusunda bütün kurumlarımız seferber durumda. Hem Mısır’la hem diğer ortak ülkelerle koordine kurarak, yardımlarımız en iyi ve hızlı şekilde Gazze’ye ulaştırma gayretindeyiz. Filistin meselesi iki devletli çözümle taçlandırılarak çözülür ve bölgemiz, önemli bir kazanım sağlamış olur. Aksi takdirde yenilenen çatışmalar ve kavgalar her zaman için bölgemizde istikrarsızlığı tetiklemeye devam edecek. Bölge ülkeleri olarak Filistin ve Suriye’de yaptığımız gibi bundan sonraki konularda da bölge sorunlarını bölge ülkeleri olarak sahiplenmeyi bölgenin çözümlerini getirmeye devam edeceğiz. Bölge ülkeleri, kendi sorunlarını çözme iradesini ve kabiliyetini göstermeli ve bu yolda adımları atmalıyız.”
“Katar ve Türkiye Suriye’nin ihtiyaçları konusunda çok yakın bir işbirliği içerisinde”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar ve Türkiye arasında Suriye’nin yeniden inşası konusunda çalışmaların olup olmadığına ilişkin soruya karşılık da şunları söyledi:
“Suriye’deki geçiş sürecinde de gerek Suriye hükümetiyle gerek dostlarımızla başta Katar olmak üzere yakından çalışıyoruz. Suriye’ye yeni hükümetin kurulması, devlet başkanının atanması önemli bir gelişme, özellikle ülkedeki bazı belirsizliklerin ortadan kalkması adına. Bundan sonraki siyasi sürecin Suriye’deki yönetim tarafından kuşatıcı, olgun ve demokratik bir şekilde götürülmesi fevkalade önemli.
Diğer taraftan halkın çözülmesini beklediği birtakım sorunları var. Uluslararası toplum olarak biz nasıl buna katkıda bulunabiliriz diye Katar ve Türkiye bu konuda çok yakın bir iş birliği içerisindeler. Firma ve kurumlarımız beraber bir araya geliyor, enerji, ulaştırma, haberleşme konusunda. Bu konuda birtakım kesinleşmiş projeler de var. Amacımız bu projeleri bir an önce ortaklaşa hayata geçirmek.”
“Filistin halkının Gazze’den sürülmesi ve başka ülkelere gönderilme projesine tamamıyla karşıyız”
“Filistinlilerin Gazze’den uzaklaştırılmasına” ilişkin söylemlerin gündemde olduğu ve Kahire’de yayınlanan bildiriye ilişkin Türkiye’nin değerlendirilmesi sorulan Bakan Fidan, “Türkiye olarak Kahire’de yapılan bildirinin arkasındayız. Özellikle Filistin halkının Gazze’den sürülmesi ve başka ülkelere gönderilme projesine tamamıyla karşıyız. Bu gerçekten insanlık hukukuna aykırı bir teklif” dedi.
Sani: “Suriye Devleti’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik atılan adımları hoşnutlukla karşılıyoruz”
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Al Sani de düzenlenen ortak basın toplantısında, şunları söyledi:
“Bugün işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeleri ele aldık ve kardeş Suriye’deki gelişmeleri de görüştük. Buradaki görüşmede, iki ülke arasındaki iletişimde koordinasyon kapsamında Suriye’deki durumla ilgili Suriye Devleti’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik atılan adımları hoşnutlukla karşıladığımızı ifade ettik ve Suriye’de barışın ve istikrarın sağlanmasına yönelik atılan adımlara olumlu baktığımızı belirttik. İstikrarın önemini ve ayrıca Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının acilen gerçekleşmesi gerektiğini ifade ettik çünkü bu durum insani durumu da temel ihtiyaçların sağlanmasını zorlaştırıyor.
Sayın Bakan’a Katar yönetimin katkılarını ve çabalarını ifade ettim. Şam Havalimanı’nın uçuşlara başlaması ve elektrik hizmetlerine yönelik çalışmaların ve ayrıca havayolları vasıtasıyla kurulan insani köprüyü de ifade ettim. Türkiye’deki kardeşlerimizle çabalarımız burada da devam ediyor. Suriye halkının özgürlük mücadelesini desteklediğimizi konuştuk ve bu bağlamda geçen yıllar boyunca Suriye’de ve bölgede barışın tesis edilmesi için atılan tüm adımları takdirle karşıladığımızı ifade ettik. Suriye’nin bu hassas dönemde desteklenmesi gerektiğini ve devlet kurumlarının kurumlaşmasına yönelik çalışmaları desteklemenin önemini belirttik. Özellikle insani ve ekonomik bağlamdaki desteğin önemini vurguladık.”
“İkinci aşama için uluslararası camiada baskıların devam ettirilmesini talep ediyoruz”
Fidan ile görüşmesinin bir kısmını da Gazze ateşkes anlaşmasına ayırdıklarını aktaran Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Al Sani, “Gazze’deki gelişmeler, ateşkesin kalıcılaşması, rehine ve mahkum takasının devam etmesi gerektiğini ifade ettik. Burada da Türkiye’nin bu anlaşmanın varılmasına kadarki süreçte aracılık rolünü desteklemesini hakikaten takdir etmek gerekiyor. Burada tarafların bu anlaşmanın bütün maddelerini yerine getirmesini ve bağlı kalmasının önemini vurguluyoruz. İkinci aşamaya dair de uluslararası camiadaki ortaklarımızdan bu konudaki baskılarını devam ettirmelerini talep ediyoruz. Bunlar devam etsin ki anlaşma devam etsin, taraflardan hiçbirinin bu anlaşmaya sorun oluşturmasına izin verilmemesinin önemini ifade ediyoruz. Bizler Mısır ve ABD’deki ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz ta ki bu anlaşma, tüm aşamalarıyla yerine getirilene kadar.” diye konuştu.
“Türkiye’nin rolünü ve isteğini gerek insani yardım bağlamında gerek tedavilerde hakikaten takdir etmek istiyorum”
Katar’ın bütün partnerleriyle insani yardımın ulaştırılması için çalışmaya devam edeceğini vurgulayan Al Sani, şunları kaydetti:
“İnsani yardımın oraya girmesine yasak getirilmesine hiçbir şekilde izin verilmemesine dikkat çekmek istiyoruz. Gazze’nin yaşanılamaz halde olmaması için yapılması gereken yapılmalıdır. Uluslararası camianın belirlediği sabit bir yöntem olmalıdır. İsrail güçleri tarafından bu insani yardımlar engellenmemelidir. Türkiye’nin rolünü ve isteğini gerek insani yardım bağlamında gerek tedavilerde hakikaten takdir etmek istiyorum. Bugün ayrıca İsrail güçlerinin Batı Şeria’daki ihlallerini de ele aldık. Uluslararası camia, buna dair sorumluluğunu yerine getirmelidir ve bu krizin sonlandırılması için tek çözüm İsrail işgalinin sonlandırılması ve 1967 sınırları esasında bir Filistin Devleti’nin kurulmasıdır. İki ülkeyi ilgilendiren stratejik bölge üzerine konuştuk.”