Haber: Oktay YILDIRIM – KAMERA: Mehmet ÇALPAR
(İSTANBUL) Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyum atanmasına karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz bugünkü nöbette yaptığı açıklamada “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin son yerel seçimlerinin birinci partisi ve Türkiye’de siyasete yön veren partisi Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. Tüm muhalefet partileriyle oluşturduğumuz o güçlü blokla birlikte iktidara doğru koşmayı sürdürüyoruz. Bunun için ne kadar endişelenseler de, ne kadar telaşlansalar da bu gerçeği hızlandırmak dışında yapabilecekleri hiçbir şey yok. On gündür Esenyurt Belediyesi’nin önünde bir barikat var. Barikata biraz daha dikkatli baktığımızda aslında siyasi illüzyonun da ne denli anlaşılması daha net hale geldiğini görüyoruz. Barikatı kuranlar aslında Esenyurt Belediyesine kendilerini kilitlemiş durumdalar.” dedi.
Geçen çarşamba günü şafak operasyonuyla gözaltına alınan ve gece yarısı tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı’na yönelik girişim, kayyum ataması ve belediye meclis üyelerinin belediye binasına alınmamasına yönelik tepkiler devam ediyor. CHP heyetinin tuttuğu Demokrasi Nöbeti’nde sonra akşam saatlerinde Esenyurt Meydan’nda CHP Genel Başkan Yardımcıları Deniz Yavuzyılmaz ve CHP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara birer konuşma yaptı. Erdem Kara şunları söyledi:
“Esenyurt’un iradesini çalanlar gençliğin geleceğini de çalmaktadır”
“31 Mart 2024 seçimlerinde Esenyurt’ta, yani Türkiye’nin en büyük ilçesinde yüzde 49 oy alarak belediye başkanı seçilmiş, Profesör Doktor Sayın Ahmet Özer büyük bir siyasi operasyonla 30 Ekim sabahı gözaltına alındı. Uydurma delillerle sahte belgelerle nereden öğrendikleri bariz olan mahkeme oyunları ve tuzaklarla bir gün içinde tutuklandı ve kayyum atandı. Bu sürecin mide bulandırıcı detaylarını, atanan ismin hangi icraatlarıyla ünlü olduğunu yaşanan bu garabet sürecin nasıl siyasi hamlelerden ibaret olduğunu hepimiz ezberlemiş durumdayız. 40 yıllık akademik kariyerleriyle, sosyolojik çalışmalarıyla üst düzey kamu görevleriyle ve değerli kişiliğiyle Esenyurt halkına hizmet eden Profesör Doktor Ahmet Özer’i tutuklamak için hayatta olmayan şahitler yarattıklarına bile hepimiz şahit olmuş durumdayız. Esenyurt’un iradesini çalanlar gençliğin geleceğini de çalmaktadır.
“Esenyurt halkının iradesini çalanlar 22 yıldır gençliğin hayatını ve geleceğini de çalmaktadır”
Esenyurt’un gerçek sorunlarını gizlemek isteyenler, buradaki uyuşturucu sorununu, yoksulluğu, gençler arasındaki umutsuzluğu, suç oranı artışını, on kat yapılması gereken yerlere yirmi beş kat inşaat yapanları, küçücük arsalara sıkışık siteler inşa edenleri, yetersiz altyapıyı, korkunç trafiği, kayıt dışı göçmen akışını, rantı. Kayıt dışı suç düzenini gizlemek isteyenleri yani halkın gündeminden, halkın özgür seçiminden korkanlar ve kaçanlar asıl bu kayyum projesinin sahipleridir. Kendi seçkin azgınlıklarının çıkarları ve koltukları için Esenyurt halkının iradesini çalanlar 22 yıldır gençliğin hayatını ve geleceğini de çalmaktadır. Her gün bu iktidar bir genç kadının ölümünde suç ortaklığı yapmakta, her gün bir gencin umutsuzluğuna neden olmaktadır. Her gün bir sıra arkadaşımızı intihar fikrine kapılmasına kendi canına kıyma yoluna girmesinde taşlar döşemektedir. Mücadelemiz zihniyet mücadelesidir. Mücadelemiz gençleri bu memlekete dair. Umutsuzluğa sürükleyenlerin yoksulluğa, uyuşturucuya ve şiddet kültürüne mahkum edenlerin zihniyetine karşı eşitlik, adalet ve demokrasiyi savunanların mücadelesidir. Bizi kayyumlarla sıkıştırmak isteyenlere gençlerin, kadın ve tüm yurttaşların gerçek sorununu gizlemeye çalışanlara karşı haklarımızı ve demokrasiyi savunurken gerçek gündemi de her gün, her yerde kamuoyunda dile getirmeye devam edeceğiz.”
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç ile parti yöneticilerinin de hazır bulunduğu açıklamada CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz konuştu. Yavuzyılmaz şunları söyledi:
“Gözlerini karartmış durumda”
“Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasının onuncu günündeyiz. Onuncu gününde mücadelenin tam ortasındayız. Esenyurt Türkiye’nin en büyük ilçesi. Resmi nüfusu 978 bin yani yaklaşık bir milyon. Günlük nüfusu iki milyonun üzerinde. Seçmen sayısı 662 bin ve oy kullanan her iki seçmenden biri Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Profesör Doktor Ahmet Özer’e oy verdi ve onu belediye başkanı olarak seçti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kürsünün arkasında meclis divanının arkasında herkesin görebileceği büyüklükte harflerle kocaman bir cümle yazıyor. Bu cümle Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e ait bir cümle. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyor. Maalesef Esenyurt’taki kayyum uygulamasıyla haksızlık, hukuksuzluk ve millet iradesinin gasp edildiği bir süreci yaşıyoruz. Esenyurt İstanbul’un merkezi. İstanbul Türkiye’nin kalbi. Burada verilmek istenen bir mesaj var. Burada halk iradesi, AK Parti’ye karşısına çıktığında AK Parti’nin yolsuzluk, usulsüzlük ve kamu zararıyla dolu o kirli siyasetine karşı çıktığında, kirli siyasetinin hedeflerine hizmet etmediğini cezalandırılmak istendi. AK Parti son yerel seçimlerde kaybettiği oyları geri kazanmak için her şeyi yapmayı göze alacak bir durumda, bir panik halinde ve meclisteki siyasi partileri ikna edebilmek için bir anayasa değişikliğine zorlamak için veya meclis üzerinden alınacak kararla bir seçim yaptırıp Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ı tekrar aday yapabilmek için her şeyi yapmayı göze alacak durumda. Gözlerini karartmış durumda. Ancak belirleyici olan AK Parti değil. Belirleyici olan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan değil, belirleyici olan biziz.
“Onların bize yaşatmaya çalıştıkları bu zorlu günler bizim için bayram gibidir. İktidara varacağımız günün bayramının ilk habercisidir”
Türkiye Cumhuriyeti devletinin son yerel seçimlerinin birinci partisi ve Türkiye’de siyasete yön veren partisi Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. Tüm muhalefet partileriyle oluşturduğumuz o güçlü blokla birlikte iktidara doğru koşmayı sürdürüyoruz. Bunun için ne kadar endişelenseler de, ne kadar telaşlansalar da bu gerçeği hızlandırmak dışında yapabilecekleri hiçbir şey yok. On gündür Esenyurt Belediyesi’nin önünde bir barikat var. Barikata biraz daha dikkatli baktığımızda aslında siyasi illüzyonun da ne denli anlaşılması daha net hale geldiğini görüyoruz. Barikatı kuranlar aslında Esenyurt Belediyesine kendilerini kilitlemiş durumdalar. Ancak Esenyurt Belediyesi’nin binasındaki sokaklar, kahveler, evler, okullar, iş yerleri, her yer bizim, her yer Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve AK Parti karşıtı mücadele eden tüm siyasi partilerin meşru bir siyaset mekanı yerine dönüşmüştür. Hepimize bu alan ve bu tarz bir siyaset hayırlı olsun diyorum. Onların bize yaşatmaya çalıştıkları bu zorlu günler bizim için bayram gibidir. İktidara varacağımız günün bayramının ilk habercisidir.
“Millet iradesini gasp edenlerin sonuna kadar karşısındayız”
Biz Esenyurt Belediye Başkanımızı tesadüfen bir kişinin birkaç kişinin telkiniyle değil çalışarak, araştırarak, bilerek, isteyerek seçtik. Profesör Dr. Ahmet Özer bir sosyolog, dekanlık yapmış, rektör yardımcılığı yapmış, kentleşme, belediye hizmetleri konusunda en uzman, Türkiye’nin en uzmanı olan kişilerden birisi. Ve şu anda Türkiye’de en başarılı ve en konusuna hakim İstanbul’da, İstanbul halkını, Esenyurt halkını olası bir deprem felaketine doğru ilerlediğimiz süreçte en fazla koruyacak tedbirleri alacak muhafız niteliğinde bir belediye başkanı. Ve biz onu araştırarak, bilerek, isteyerek ve ona güvenerek seçtik aday yaptık ve Esenyurt halkı da iki seçmeninden birinin oyuyla birlikte bu teveccühü gösterdi. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak belediye başkanımızın yanındayız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kayyum uygulamasıyla karşılaşan Türkiye’deki Mardin, Batman, Halfeti belediyelerinin yanındayız. Biz haksızlığın karşısında, hukuksuzluğun karşısında millet iradesini gasp edenlerin sonuna kadar karşısındayız.”