(ANKARA) – Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Bugün sağlık sistemimizi yalnızca bugünün ihtiyaçlarına göre değil; aynı zamanda geleceğin beklentilerine göre yeniden şekillendiriyoruz. Bu anlayışla, ‘Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuz çerçevesinde üç temel mottomuzu kamuoyuyla paylaştık; koruyan, geliştiren ve üreten bir sağlık modeli” dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Bölgemizde Pediatrik ve Erişkin Yanıklar ve Önleme Kongresi’ne” katıldı. Burada konuşan Memişoğlu, şunları söyledi:
“Bugünkü kongrenin benim için ayrı bir anlamı daha var. Tıp eğitimim sırasında, Hacettepe Üniversitesi’nde öğrencisi olma şerefine eriştiğim Prof. Dr. Mehmet Haberal, yanık tedavisiyle ilgili çalışmalara daha 1970’li yıllarda başlamış, bu alanda ülkemize öncülük etmiş bir isimdir. Sayın Hocamız, yalnızca bilimsel yönüyle değil, insan yetiştirme konusundaki emeğiyle de Türk tıbbına önemli katkılarda bulunmuştur. Kurduğu Başkent Üniversitesi ve öncülük ettiği enstitüler aracılığıyla; yanık, organ nakli ve afet tıbbı gibi kritik alanlarda hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çığır açan çalışmalara imza atmıştır.
Yanık tedavisi gibi insan hayatını doğrudan etkileyen karmaşık bir konuda bir araya gelmiş olmamız, ortak sorumluluğumuzun ve bilimsel dayanışmamızın güçlü bir göstergesidir. Hepinizin bildiği gibi, yanıklar yalnızca cilt yüzeyinde oluşan bir hasar değildir. Vücudun metabolik, immün ve psikolojik sistemini etkileyen, çok yönlü ve zorlu bir travmadır. Bu nedenle yanık tedavisi sadece bir müdahale değil; disiplinler arası iş birliğiyle yürütülen kapsamlı bir iyileştirme sürecidir.
1Yanık tedavi hizmetlerinde son 20 yılda çok önemli bir kapasite gelişimi sağlamıştır”
Bilindiği gibi sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve liderliğinde ülkemiz sağlığın tüm alanlarında olduğu gibi yanık tedavi hizmetlerinde de son 20 yılda çok önemli bir kapasite gelişimi sağlamıştır. 2002 yılında yalnızca 3 merkezde, 35 yatak kapasitesiyle sunulan yanık tedavi hizmetleri; bugün 62 merkezde, toplam 780 yatakla modern ve yaygın bir hizmet ağına ulaşmıştır. Özellikle büyük şehirlerde kurulan ileri düzey yanık merkezleri, bu alanda kaydettiğimiz gelişimin somut birer göstergesidir. Bu gelişimin en güçlü örneklerinden biri, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’dir.
Avrupa’nın en büyük yanık merkezi olan bu tesis; kök hücre, yapay deri, büyüme faktörleri ve hiperbarik oksijen tedavisi gibi ileri teknolojilerin etkin şekilde kullanıldığı, tam donanımlı bir mükemmeliyet merkezidir. Plastik cerrahiden yoğun bakıma, enfeksiyon hastalıklarından rehabilitasyona kadar birçok branşın bir arada, uyumla çalıştığı bu merkezde yüksek başarı oranları elde edilmektedir. Özellikle pediatrik vakalarda, çocuk dostu merkezlerin kurulması, ailelerin tedavi sürecine aktif katılımının sağlanması ve psikososyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi, önceliklerimiz arasında yer almaktadır.
“Koruyucu sağlık hizmetleri ve toplumsal farkındalık çalışmaları, tedavi kadar büyük bir öneme sahiptir”
Yanıkların büyük bölümünün aslında önlenebilir nedenlerden kaynaklandığını biliyoruz. Ev kazaları, iş güvenliği ihmalleri, sıcak sıvı ve ısı kaynaklarına bağlı ihmalkâr davranışlar; ne yazık ki hayat boyu sürebilecek ciddi yaralanmalara neden olabiliyor. Bu nedenle koruyucu sağlık hizmetleri ve toplumsal farkındalık çalışmaları, tedavi kadar büyük bir öneme sahiptir.
Bugün sağlık sistemimizi yalnızca bugünün ihtiyaçlarına göre değil; aynı zamanda geleceğin beklentilerine göre yeniden şekillendiriyoruz. Bu anlayışla, ‘Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuz çerçevesinde üç temel mottomuzu kamuoyuyla paylaştık; koruyan, geliştiren ve üreten bir sağlık modeli.
“Bu modelle; koruyucu sağlık hizmetleriyle toplum sağlığını tehdit eden riskleri en aza indiriyoruz”
Bu modelle; koruyucu sağlık hizmetleriyle toplum sağlığını tehdit eden riskleri en aza indiriyoruz. Eğitim, teknoloji ve altyapıya yaptığımız yatırımlarla sağlık sistemimizi sürekli geliştiriyoruz. İlaçtan tıbbi cihaza kadar sağlıkta yerli ve milli üretim kapasitemizi artırıyoruz. Tüm bu adımlarla birlikte, daha güçlü, sürdürülebilir ve dışa bağımlılığı azalmış bir sağlık sistemi inşa ediyoruz. Bakanlık olarak süreci büyük bir hassasiyetle yürütüyor; sağlık sistemimizi her geçen gün daha ileri taşımak için kararlılığımızı sürdürüyoruz.”