Nöbetçi Eczaneler
(MANİSA) – Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, “kişiye özel imar rantı” iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Burada kişiye özel imar yok. Başvurular tamamen talep üzerine ve yasal çerçevede yapıldı. Kişi elde edeceği gelirin yüzde 75’ini devlete bırakacak, bizim yaptığımız işte kamunun yararı var. 21 kat projesi bize sunuldu ama kesin değil, Büyükşehir’le birlikte 10 kata düşürme kararı aldık” dedi.
Balaban, aylık olağan basın toplantısında, belediyenin yaptığı çalışmaları kamuoyu ile paylaştı. Başkanlık makamında düzenlenen toplantıya başkan yardımcıları ve meclis üyeleri de katıldı.
Sözlerine, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlayarak başlayan Balaban, eylül ayı içerisinde yapılacak çalışmaları anlattı.
Eylül ayı içerisinde dört tane kreşi halkın hizmetine sunacaklarını ailelere müjdeleyen Balaban, Laleli Mahallesi’nde “Saklı Bahçe” olarak bilinen belediyeye ait yerin “Publika” ismi ile açılışını yaptıklarını hatırlattı.
“Çay ve su 5 lira olacak, kahve 10 lira olacak, tost 25 lira olacak”
Mesir Tabiat Parkı olan yerde Emekliler Parkı açacaklarını duyuran Balaban, “Yine Mesir Tabiat Parkı vardı, orada vatandaşlarımız kendisi dışarıdan alkollü içecek getirip yemeğini yiyebiliyordu. Fakat bu konuda Milli Parklar ile anlaşamadık. Hiç sorun değil dedik. Orayı Emekliler Parkı yapıyoruz. Emeklilere otobüs seferleri koyacağız. Orası tepe bir yer. Çay ve su 5 lira olacak, kahve 10 lira olacak, tost 25 lira olacak. Emekliler orada okeyini de, tavlasını da oynayacak. Doğa ile iç içe harika bir yeri de emeklilere sunacağız. Bunu 2 ay içerisinde hayata geçireceğiz. Orası Emekliler Cenneti olacak” diye konuştu.
Seyitli Mahallesi’nin Yuntdağı’nın üçüncü büyük mahallesi olduğunu belirten Balaban, bölgeye halı saha kazandıracaklarını söyledi. Balaban, Horozköy’ün merkezine de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla park yapacaklarını kaydetti.
Hayvan barınağında 20 padoğu işler hale getirdiklerini vurgulayan Balaban, şöyle devam etti:
“3 bin 500, canlıların canlı olarak yaşayabileceği rakamdır”
“Tüm 16 ilçenin merkezi kadar bizim Yunusemre Belediyemizin canlı yaşam merkezinde böyle bir güzelliği yaratmış olacağız. 755 hayvan var. 3 bine çıkacak. Kısmen sorun çözülecek. Kısırlaştırmalarımızı da en iyi şekilde yapıyoruz. 3 veteriner hekimimiz var. 4 veteriner hekim yardımcımız ve 50’den fazla da şube müdürlüğümüzde personelimiz var. 4 toplama aracımızla Büyükşehir’in de büyük katkılarıyla bu sorunu kısmen çözeceğiz. Hatta birçok yerde alfa köpekler, saldırgan köpekler azaldı. Bol bol da teşekkür alıyoruz. O canlara da en güzel şekilde Büyükşehir’in katkılarıyla bakıyoruz. Ve Büyükşehir’e de bir kez daha teşekkür ediyoruz. Şu an kapasitenin yüzde 25’i. 3 bin dolduğunda tamam. 3 bin 500 oranın kapasitesi. Yani resmiyette diyor ki, şu kadar metrekare 7 bin köpek. Ama öyle yapmayacağız. Bunu açık açık Sayın Valime de söyledim. Sayın Kaymakamıma da söyledim. 3 bin 500, canlıların canlı olarak yaşayabileceği rakamdır.”
Muradiye’de yaptıkları hizmetlere de değinen Balaban, kendisi hakkında ortaya atılan iddilara ilişkin, şunları söyledi:
“Biz mecbur kalmadıkça hiçbir yeri satmak istemiyoruz”
“Geçenlerde AK Parti İlçe Başkanı, aklı sıra öğretmenlerle dalga geçiyor, ‘Öğretmenden Satılık Yunusemre Belediyesi’ diyor. Biz mecbur kalmadıkça hiçbir yeri satmak istemiyoruz. Ama esas satmayı o arkadaşlar biliyor. Bin 3 tane tapu sattıklarını burada belgeleriyle size sunmuştum. Aklı sıra ne kadar basit ve öğretmenleri küçümseyen bir yaklaşım ama öğretmenler olmasa ilerleme de olmaz, toplum da dönüşmez ve burada altını çizdim. Arkadaşlar Halk Ekmek’te bir sorun var mı? Yok… Halk Ekmeği biz ne yaptık? Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli projesiydi bu. Rahmetli Ferdi Zeyrek’e devrettik. Ferdi Bey bunu sadece Yunusemre’de yapmadı, Şehzadelerde, Sarıgöl’de, Akhisar’da, Salihli’de yaptı. Halk Ekmek’te bir sorun yok arkadaşlar. Sadece biz büyükşehir ile rekabet halinde olamayız. Bize yakışmaz. Bütün büfelerimizi Büyükşehir’e devrettik. Büyükşehir’de tıkır tıkır Halk Ekmek projesini sadece Yunusemre’de değil açtığı ilçelerde uyguluyor. Kendilerine teşekkür ediyorum. Birinci yalan bu. İki aşevi diyor. Aşevi birçok dar gelirli aileye hizmet vermeye devam ediyor. Kimsenin de kimseden bilgisi olmuyor. Hiç kimsenin de biz bu konuda başkalarının yaptığı gibi şu aileye şunu yaptık, bunu yaptık şovunu bugüne kadar hiç yapmadık. Gördünüz mü arkadaşlar? Şuraya gittik de şu yardımı yaptık da, gizli. Anaokullarımıza ve kreşlere aşevi yemek veriyor. Yemek maliyetimiz minimum. Şubelerimizdeki bütün tatlılar aşevinden gidiyor. Yine yemek üretim merkezi yaptık. Meydan Kafedeki ve Yunuspark’taki, Muradiye’deki birçok yemeği aşevinden götürüyoruz. 50 liraya mâl ediyoruz. 100 liraya satıyoruz. Ne kadar net. Bir de arkadaşlar her konuda aşevinde hijyen kurallarını en iyi şekilde uyguluyoruz. Biz geldiğimizde aşevi yüz kişiye yemek veriyordu. 5 vatandaş orada hiçbir şey yapmadan duruyordu. 3. konu camiler… Camilere bizim kadar değer veren başka bir anlayış yok. Camiler de bizim baş tacımızdır, Cemevi de bizim baş tacımızdır arkadaşlar. Biz herkesin yaşam biçimine saygılıyız, saygılı olmaya da devam edeceğiz. Şimdi Millet Çarşısı… Evet hiçbir zaman biz yanlış bir şey yapmadık arkadaşlar. Millet Çarşısı’nı keşke Büyükşehir Belediyesi ile takas yapabilseydik. Bu kişiye özelleşme olmuyor. Siz zaten yapmışsınız yapacağınızı. Oradaki bütün dükkanları on yıllığına çok komik paralarla peşin peşin almışsınız, kendi çevrenize dağıtmışsınız. Biz Millet Çarşısını Büyükşehir’e devretseydik 5M Migros’tan boşalacak alandan bir büyük arsa payı alacaktık. Migros’un hepsini değil. En azından Yunusemre Belediyesi’ne Büyükşehir sayesinde abartısız söylüyorum 500 milyon lira net gelir elde edecektik. Bunun neresi kötü? Bunun neresi satılık arkadaşlar? Neresi satılık bunun? Ve olmadı, üzgünüz. Olmamasının nedeni de Millet Çarşısı, tapuda pazar yeri olarak geçiyor. Pazaryeri de Büyükşehir’in hiçbir şekilde işine yaramıyor arkadaşlar. Büyükşehirler pazar yeri işletemiyor. Pazar yerlerini işletmek ilçe belediyelerine ait. Bundan dolayı vazgeçtik. Yoksa Besim Başkan orayı alıp Migros’un yarısından bize pay verecekti ve yine orayı büyükşehir olarak işleteceklerdi. Kamu yararı olacaktı. Gene son katı bize tahsis edecekti, bir kuruş almadan. Besim Başkan bu iyiliği yapmak istedi ama oradaki tapudaki pazaryeri olgusu bu işin olmasını engelledi. Ben bunu yapamadığım için üzgünüm. Satılık falan değil. Bir kamudan diğer kamuya. Ve Yunusemre kalkınacaktı arkadaşlar. Hiç önemli değil, başka projelerle canlandıracağız.
“Sizin çok borcunuz var diyorsanız bu borcu da biz yapmadık”
Şimdi gelelim AK Partili saygıdeğer İl Başkanı Süleyman Turgut Bey’in açıklamalarına. Süleyman Bey’e her zaman saygımız var. Ama danışmanları onu da yanıltmış ‘Hodri meydan’ diye, Ankara’ya gidelim diye rest çekmişti. Şimdi onun yazılarını yine size okuyacağım. Diyor ki ‘İlimizdeki AK Partili belediyelerden yapılan kesintilerin pay oranı 2025 yılı için yüzde 15 seviyesindedir. Araştırmaları halinde kendi partilerine mensup belediyelerden de kesinti oranın yine bu seviyelerde olduğunu kendileri de göreceklerdir. Biz de araştırdık. İLBANK’tan, yine belge bak, kaçıncı belgeyi sunuyorum. Diyor ki Ocak’ta kesinti oranı yüzde 35, Şubat’ta kesinti oranı yüzde 21, Mart’da yüzde 36, Nisan’da yüzde 36, Mayıs’ta yüzde 36, Haziran’da yüzde 36, Temmuz’da yüzde 36, Ağustos’ta yüzde 36. Kendisi diyor AK Partililerde kesilen yüzde 15. Bizde kesilen yüzde 36. İşte belge. Ankara’ya gitmeye gerek yok sayın il başkanım. İşte belge burada. Ha sizin çok borcunuz var diyorsanız bu borcu da biz yapmadık. İşte belge burada arkadaşlar. Yani Süleyman Beye saygım var ama bir arkadaşa ‘Andersen’den Masallar’ dediğimde alınıyordu, Andersen’den masallar cilt cilt devam ediyor. Söylediğimde hiçbir yanlışlık yok. Belgesi de işte burada, çeksinler.
Diğer konu ‘Yunusemre çöplükten geçilmiyor.’ Arkadaşlar Yunusemre’de Temizlik İşleri Müdürümüz Muğdat müdür başa geldiğinden beri adam gece 2’de de işin başında, sabah 5’te de işinin başında elinden geleni yapıyor. Yunusemre’yi pırıl pırıl ekibiyle birlikte temizliyor.
“Ortada büyük bir yalan var”
Bize yöneltilen eleştirilerden birisi Balaban ve ekibi göreve geldiğinden beri bizim dönemimizde bin 160 olan personel sayısını bugünlerde 2 bin 300’ün üzerine çıkarmıştır ifadesi. Bu kuyruklu bir yalan arkadaşlar. Şimdi bizim göreve geldiğimizde 1420 arkadaşlar, çalışan vardı burada. Bin 420 çalışan, onu da size söyleyeceğim. 325 memur, yaklaşık 1095 çalışan işçi, hizmet alımı. Bin 420 kişi ile biz bunu devraldık. Belgeler burada. İkincisi, 2300 kişi, hatta 2300’ün üstünde diyor. Bütün bakanlıklar ellerinde. Girecekler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, YODAŞ AŞ’de kaç kişi çalışıyor görecekler. 1246 kişi. YUNTTAŞ AŞ 13 kişi. MAYEB AŞ 84. Memur 322, kadrolu işçi 36. Toplam 1701. Ve bunun 21 tanesini biz devletimize vermişiz. Çevre ve Şehircilik’te çalışıyor, İl Kültür’de çalışıyor, Manisa Valiliği’nde çalışıyor, YİKOB’da çalışıyor, Orman’da çalışıyor, Tapu’da çalışıyor, İlçe Sağlık’ta çalışıyor, Kaymakamlık’ta çalışıyor. Belediyemize helal olsun. 21 tane arkadaşı da devlet bizden istemiş. Paralarını biz ödüyoruz ama orada görev yapıyorlar. Helal olsun, orası da bizim, burası da bizim. Şimdi gelelim diğer bir konuya, bizde toplam çalışan 1701 yani yaklaşık ondan sonra 600 oradan 240’ta ilk başlarında, 840 kişilik ortada büyük bir yalan var. Bak belgeleriyle… İnceleyin bunu arkadaşlar, çok basit. Girersiniz YODAŞ’a, YUNTTAŞ’a, MAYEB’e görürsünüz. Ve şunu da söyleyeyim ben sizlere, önemli bir konu… Biz 1,5 yılda bir tane YEGEM dersanesi, 5 tane kreş açtık. 45 yeni çalışan, barınak 40 yeni çalışan. Barınakta sıfır çalışan vardı. Süreyya’yı açtık. Güvenliğiyle, temizliğiyle, zabıtasıyla 25 yeni çalışan. Muradiye ve Laleli’de kafeler açtık, 35 yeni çalışan. Zabıtaya takviye yaptık. Koca Yunusemre 35 kişilik bir zabıtayla hiçbir şey yapamıyordu. Biz zabıtayı 105’e çıkardık, 70 yeni çalışan. Temizlik için nüfus ve bina artışından dolayı 20 yeni çalışan, güvenlik ihtiyacı için 10 yeni çalışan. Halk eğitim bizden öğretmenlerini çekti. Bizden önce her kadın dayanışma merkezine öğretmen veriyordu. Bizle birlikte öğretmenlerini çekti, geçen sene 2 tane öğretmen verdi, bu sene hiç vermiyor. Oradaki işler durmasın diye yeni çalışan öğretmen, usta öğreticiler aldık. Muradiye ek hizmet binası yaptık, 15 yeni çalışan. Yani 278 tane arkadaşı biz laf olsun diye de almadık, zorunluluktan aldık. GES’te de 5 tane yeni eleman aldık. Şimdi burada arkadaşımızın söylediği ile, bakın burada yazmış bir de işte aylık 1140, ondan sonra yıllık ondan sonra 12 ayla çarptığında 68, hepsi külliyen yanlış, yalan. Bu arkadaşımıza danışmanları doğru danışmanlık yapsınlar. Bu işler atmakla, kafadan rakamlar söylemekle olmuyor. İşte huzurlarınızda bunları tek tek belgeliyorum. Şimdi gelelim diğer bir konu, ben hep şunu söyledim. Bu belediyede ilk geldiğimden beri memur kadrosu fazlalığı var. Bir kere bile işçi kadrosu demedim, memur kadrosu fazlalığı var. Turgutlu’da 113 memur, Akhisar’da 145 memur, Salihli’de 148 memur, Alaşehir’de 110 memur. Bizde kaç memur var arkadaşlar? 323 memurla devraldık. Ortalama 140 memur desek, bizde 185 fazla memur var arkadaşlar. Bunu biz yapmadık, defalarca söyledim. Ve bir memur bir işçinin yüzde 70 daha fazlası ücret alıyor, yapın hesabınızı arkadaşlar. 14 Mayıs 2023 seçimlerinden önce Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yapmak için burada da bu kozlarını oynamışlar. Tam 190 tane memuru 2023’te kadrolaştırmışlar arkadaşlar. Belgeli bunlar. Küçücük yer. Aynı ebattaki Akhisar’da, Turgutlu’da, Salihli’de memur sayısı ortada. Ben hep bunu eleştirdim, yine sonuna kadar eleştirimin arkasındayım. Bize kimse bu konuda bir şey söyleyemez. Birçok yatırım yaptık. Barınağın belediyeye bir kuruşluk geliri yok, sürekli gideri var, biz yaptık bunları arkadaşlar. Ve tıkır tıkır da büyükşehirle birlikte işletiyoruz.”
Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, imar konusu ile ilgili olarak ise şunları kaydetti:
“Burada kişiye özel imar falan yok arkadaşlar”
“Şimdi gelelim en önemli konulardan biri. Kişiye özel imar rantı. Gündeme geldi ondan sonra il başkanımız da bu konuda açıklamalar yaptı. Burada kişiye özel imar falan yok arkadaşlar. Bunları da tek tek belgeleyeceğim şimdi. Bakın arkadaşlar bunu AK Parti çıkartmış. Doğru bir yasa. Bunu da çekebilirsiniz, resmi gazete, araştırabilirsiniz. İmar planı değişikliğine dair değer artış payı hakkında yönetmelik. Bu yönetmeliğin amacı uygulama imar planı değişikliği sonucu taşınmazda meydana gelecek değer artışının değer artış payı olarak kamuya kazandırılmasında bu payın kapsamı, tespiti, kesinleşmesi, ödemesi ve dağıtımına ilişkin iş ve işlemler ile diğer iş ve işlemlere yönelik usül ve esasları belirlemektir. Bunu AK Parti çıkartmış, doğru çıkartmış. Yani imar artışı sağlıyorsun, ortada bir rant oluyor. Ne diyor? Bunu kamuya kazandırılması diyor. Şimdi bize geldiler, dilekçeyle başvurdular. Belge bak. Bu yasal bir şey. Geldiler, Muradiye İmar Planı Değişikliği başvuru harcını yatırdılar. Biz resen yapmadık. Talep üzerine. Ve kıymet takdir komisyonunu da kurduk belediyemizde, benim onayımla. Müracatı yapan arsa sahibir. Bakın diyor ki; Başvuru sahibi tarafından yatırılan değer artış payının Büyükşehir Belediyesi’nin olduğu illerde yüzde 25’i Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili hesabına, yüzde 25’i ilgili ilçe belediyesi’nin ilgili hesabına, yüzde 25’i bakanlığın dönüşüm projeleri özel hesabına yatırılır diyor. Büyükşehir olmayan yerlerde de açıklamış. Doğru bir şey. Bunu eleştirmiyorum. Kamu da bu gelirlerden payını alsın diyor. İşte belgesi burada. Başvuru üzerine bunları yaptık. Özellikle altını çizeyim, burada kişiye özel imar falan yok. Kişi elde edeceği gelirin yüzde 75’nini yasal olarak devlete bırakacak. Bu kanun. Bizim yaptığımız işte kamunun yararı var. Ve özellikle bunun dışında da kamu yararı devam edecekti. Ama ne yazık ki bu konuda yanlışlık varmış gibi açıklamalar geldi. Kardeşim gelir var, artış var. Bundan mal sahibi de, bakanlık da, belediyeler de payını alacak. Bu yasayı çıkartan AK Parti. Ve özellikle de o bölgede ticari alana ihtiyaç var. Ticari alanın gelişmesine ihtiyaç var. Planlama alanın çevresi ağırlıklı olarak tarım arazilerinden oluşmakta olup artan yapılaşma baskısı nedeniyle bu alanların korunması, planlama açısından önem arz etmektedir. Bu plan değişikliği ile mevcut tarım alanlarındaki düzensiz ve plansız yapılaşmanın önlenmesi, Manisa kent merkezi ile Celal Bayar Üniversitesi arasındaki ulaşım aksı üzerindeki alanın kontrollü ve planlı şekilde ticari kullanılara açılması, bölgenin artın nüfus ve kullanıcı profiline uygun sosyal ve ticari hizmetlerin karşılanması amaçlanmaktadır. Ayrıca söz konusu değişiklik kapsamında konut alanlarında herhangi bir emsal artışı yapılmamış, nüfus yoğunluğu artırılmamıştır. Bu kısım çok önemli. Yapılan düzenlemenin amacı bölgenin artan ticari ihtiyaçlarını karşılamak ve kentsel hizmetlerin daha verimli yürütülmesini sağlamaktır. Şimdi 21 kat diyorlar. Emsal ile kat çok farklı bir şey. Bizim burada esas alacağımız konu emsaldir. Örnek olarak, 10 bin metre kare inşaat yapma hakkınız var. 10 bin metrekareyi iki blok halinde 21 katla da tamamlayabilirsiniz. Ya da 4 blok halinde 10 katla da yapabilirsiniz. Burada önemli olan kat değil. Ama Besim Dutlulu başkanımız da buna karşı çıktı. Kendisine teşekkür ediyorum. Bu 21 kat projesi bizim projemiz değildi. Bu proje bize sunulan projeydi. Kesin diye bir şey yok. Biz son kararı Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte veririz. 21 katı 10 kata düşürme kararı aldık. Önemli olan burada emsaldir. Burada önemli olan size verilen 10 bin metrekare inşaat alanını geçmemektir. Ben mimar değilim. Ama bildiklerimi paylaşıyorum. Biz her zaman şeffaf olduk. Bize diyorlar ki konu hakkında suç duyurusunda bulunacaklarmış. Bulunsunlar arkadaşlar. Biz yaptığımızın arkasındayız. Bizim geleneğimizde kıvırtma yok. Yaptık yaptık. Yanlış yaptıysak ta çıkar halkımızın karşısına özrümüzü dileriz. Ama burada bir yanlış yok. Burada Büyükşehir’e, Yunusemre ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir gelir var. Bu konuda alnımız ak ve başımız diktir. Hiç bir zaman veremeyeceğimiz hesabımız olmadı, olmayacak. Her ay basın karşısına çıkmak benim için onurdur. Her ay sizlerle buluşmak benim için bir şereftir arkadaşlar. Bunu her zaman yapıyorum ve görev sürecimde hep yapacağım. Eleştirinizin de başım üstünde yeri var. Şimdi gördüğünüz gibi bütün iddialar tek tek çürütüldü. Belgeler ile bütün yanlışlar tek tek düzeltildi. ”
Toplantıda önceki dönem yönetimi ile ilgili iddialara ilişkin de açıklamalarda bulunan Balaban sözlerini, şöyle tamamladı:
“Ne yaptıysak savunduk, ne savunduysak yaptık arkadaşlar”
“Siz sormadan kripto para olayını da gündeme getireyim. Arkadaşlar, kripto para olayını biz Mayıs’ta öğrendik. Mertcan Üreten arkadaşımız burada meclis üyemiz, bu işlerin de uzmanı, bu konuda bana bilgi verdi. Dedim ki; ‘Mertcan, daha somut belgeler olsun, o belgeleri alalım, iddia değil, yaptı diyelim dedim’ ve o süreç de devam ediyor. Bu kripto para süreciyle ilgili bir kaç belgeye daha ulaşma şansımız var. Onlara da ne zaman ulaşırsak, bir kaç gün içerisinde bir hafta içerisinde, ayrıntılı açıklamayı Mertcan Üreten meclis üyemiz ile birlikte yine sizi çağıracağız buraya, lütfederseniz başımızın üstünde yeriniz var tek tek açıklayacağız. Ve ben hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gördüğünüz gibi her şeyi belgelerle konuştuk, belgesiz hiç bir şey konuşmadık ve kimseye, başta siz değerli basın mensuplarına ve halkımıza veremeyeceğimiz hesabımız yok. Ne yaptıysak savunduk, ne savunduysak yaptık arkadaşlar. AK Parti’nin yeni trendi, Özlem Çerçioğlu gibi, Söke Belediye başkanı gibi zayıf halkaları koparıp kendilerine aklı sıra bir taban yaratmak istiyorlar. Ama 30 Ağustos’ta Aydın’daki konser, o tabanın yaratılamadığının bir kanıtı oldu. Yarısını bile dolduramamışlar. Aydın’da partimizin mitinginde ise iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık vardı. Halk da bu şekilde cevabını veriyor. Zayıf halkalar kopup gitsin. Bu kavgada güçlü, geri adım atmayacak insanlara ihtiyaç var.”