Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yeşil Etki Derneği: ‘Çiftçi Acil Durum Fonu’ hayata geçirilmedikçe Türkiye’nin gıda enflasyonuyla mücadele etmesi mümkün değil

Yeşil Etki Derneği’nden artan gıda enflasyonuna ilişkin yapılan açıklamada, “Üretim arttığında fiyat çöküyor; fiyat düşünce çiftçi sektörden kopuyor; birkaç yıl sonra kıtlık riski oluşuyor. Bu kırılgan döngüyü kırmak için ‘Çiftçi Acil Durum Fonu’ kurulmasını öneriyoruz. ‘Aylık Gıda Değer Zinciri Şeffaflık’ Raporu ve Çiftçi Acil Durum Fonu hayata geçirilmedikçe Türkiye’nin gıda enflasyonuyla mücadele etmesi mümkün değil. Şeffaf maliyet yönetimi ve sürdürülebilir üretim güvence altına alınmadıkça suçlu kahramanlar yaratılmaya, çözüm ise ertelenmeye devam edecektir” ifadelerine yer verildi.

Yeşil Etki Derneği'nden artan gıda enflasyonuna ilişkin yapılan açıklamada, “Üretim

(ANKARA) – Yeşil Etki Derneği’nden artan gıda enflasyonuna ilişkin yapılan açıklamada, “Üretim arttığında fiyat çöküyor; fiyat düşünce çiftçi sektörden kopuyor; birkaç yıl sonra kıtlık riski oluşuyor. Bu kırılgan döngüyü kırmak için ‘Çiftçi Acil Durum Fonu’ kurulmasını öneriyoruz. ‘Aylık Gıda Değer Zinciri Şeffaflık’ Raporu ve Çiftçi Acil Durum Fonu hayata geçirilmedikçe Türkiye’nin gıda enflasyonuyla mücadele etmesi mümkün değil. Şeffaf maliyet yönetimi ve sürdürülebilir üretim güvence altına alınmadıkça suçlu kahramanlar yaratılmaya, çözüm ise ertelenmeye devam edecektir” ifadelerine yer verildi.

Yeşil Etki Derneği, Türkiye’nin tarım-gıda ekonomisindeki sorunlara ve bu sorunlara çözüm önerilerinin ilişkin basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında tarım yazarı Mine Ataman, “Türkiye tarım ve gıda ekonomisi, son yıllarda gerçek nedenleri gölgeleyen, çözümü imkânsızlaştıran bir ‘suçlu kahramanlar’ anlatısına hapsolmuş durumda. Çiftçi, tüccar, market, aracı, ithalatçı, ihracatçı sırasıyla dönemsel ‘günah keçisi’ ilan ediliyor, gıda enflasyonunu derinleştiren bir psikolojik yanılsama yaratılıyor. Herkes bir sonrakini suçluyor, takip edilebilirlik azalıyor, fiyatlar karanlıkta yükseliyor. Tüketici “çözümsüzlük psikolojisine” sokularak panik davranışına zorlanıyor” ifadelerini kullandı.

TÜİK verilerine göre ÜFE düşük çıksa bile gıda enflasyonunun yükseldiğini, ekonomistlerin bu durumu “endişe enflasyonu” olarak tanımladığını söyleyen Ataman, “Gıda değer zincirindeki panik satın almalara dayalı fiyat şişmesi, depolama davranışının değişmesi, aracıların maliyet hesaplarken risk primi eklemesi, çiftçinin üretim kararını kısa vadeye sıkıştırması, tüketicinin kendini sistemin dışında hissederek öfkeyi yanlış adrese yönlendirmesine neden oluyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ataman, “Türkiye’de en büyük algı tuzaklarından biri “Aradaki maliyetlerin gereksiz olduğu yanılgısı. Oysa, 2024 sonrası dünyada ürünün kendi ham madde değeri toplam maliyet içinde yüzde 10–20’lere düştü. Nasıl ki her ay TÜFE ve ÜFE açıklanıyorsa, aynı şekilde Türkiye’nin de aylık gıda değer zinciri raporu yayımlaması artık zorunluluktur” diye konuştu.

“Sorun görünür olursa müdahale güçleşmez, ucuzlar ve hızlanır

Raporuna yayınlanması durumunda kimlerin zincirde aşırı kar elde ettiği, hangi maliyet alanlarının yapısal olarak düzenlenmesi gerektiği, hangi aşamada fiyatların şiştiğinin ve politika müdahalesinin en etkin noktasının bilimsel olarak ortaya çıkabileceğini sözlerine ekleyen Ataman “Şeffaflık, suçlu yaratma kültürünü bitirir; çözüm üretme kültürünü başlatır. Bu sayede, tepkinin doğru adrese yönelmesini sağlanacak, herkes kime öfkelendiğini bilirse öfke manipüle edilemez. Çözümün maliyeti düşürülür. Sorun görünür olursa müdahale güçleşmez, ucuzlar ve hızlanır” dedi.

Çözüm ertelenmeye devam edecek”

Türkiye’nin yalnızca yokluk dönemlerinde değil, bolluk dönemlerinde de yönetemeyen bir tarım ekonomisine sahip olduğunu belirten Ataman, “Üretim arttığında fiyat çöküyor; fiyat düşünce çiftçi sektörden kopuyor; birkaç yıl sonra kıtlık riski oluşuyor. Bu kırılgan döngüyü kırmak için ‘Çiftçi Acil Durum Fonu’ kurulmasını öneriyoruz. Aylık Gıda Değer Zinciri Şeffaflık Raporu ve Çiftçi Acil Durum Fonu hayata geçirilmedikçe Türkiye’nin gıda enflasyonuyla mücadele etmesi mümkün değil. Şeffaf maliyet yönetimi ve sürdürülebilir üretim güvence altına alınmadıkça suçlu kahramanlar yaratılmaya, çözüm ise ertelenmeye devam edecektir” dedi.