Yeniden Refahlı Müjdeci’den hükümete çağrı: Rojin Kabaiş’in başına ne geldiğini tane tane çıkıp açıklayınız

(DİYARBAKIR) – Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Fatih Müjdeci, şüpheli bir şekilde ölen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in ailesini Diyarbakır’da ziyaret etti. Müjdeci, “Hükümetin yetkililerine ve Adalet Bakanlığı’na sesleniyoruz. Rojin Kabaiş kardeşimizin başına ne geldiğini tane tane çıkıp açıklayınız. Diyarbakır’da metropol olan bu şehirde, büyük şehirde ilin valisinin mülkiye idare amiri olarak, ilde cumhurbaşkanının temsilcisi olarak buraya gelip aileye bir başsağlığı dilemesini ve gerekli konuda tahkikatın yapıldığını, yapılacağını ve soruşturmanın derinleşeceğini ifade etmesi gerekmektedir” dedi.

Van’da, 27 Eylül 2024’te kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kaybolan ve 15 Ekim 2024’te Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Ailesinin ve kamuoyunun girişimleri sonucu, başlangıçta “intihar” olarak değerlendirilen olayla ilgili ölümünden 9 ay sonra hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA örneklerinin tespit edildiği ortaya çıktı.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Fatih Müjdeci, Rojin Kabaiş’in ailesini Diyarbakır’da ziyaret etti. Ziyarette bir dizi açıklamalarda bulunan Müjdeci, şöyle konuştu:

“Bu cinayetin bir intihar olmadığı Adli Tıp Raporu’nun ikinci raporunda iki tane erkek DNA’sına saptandığı ortaya çıktı. Yeniden Refah Partisi olarak bu mazlumların annemizin ve kardeşimizin derdiyle dertleneceğiz ve sorunun çözümü için elimizden geleni yapacağız. Hukuki anlamda partimizin avukatları, Diyarbakır İl Hukuk İşleri Başkanlığımız, Diyarbakır İl Başkanlığı teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımızın tamamı bu ailemizin sesi olmaya devam edecek. Sizlerden ricamız hükümetin yetkililerine ve Adalet Bakanlığı’na sesleniyoruz. Bu mazlum olan vatandaşlarımızın sesini duyunuz. Rojin Kabaiş kardeşimizin başına ne geldiğini tane tane çıkıp açıklayınız. Diyarbakır’da metropol olan bu şehirde, büyük şehirde ilin valisinin mülkiye idare amiri olarak, ilde cumhurbaşkanının temsilcisi olarak buraya gelip aileye bir başsağlığı dilemesini ve gerekli konuda tahkikatın yapıldığını, yapılacağını ve soruşturmanın derinleşeceğini ifade etmesi gerekmektedir.

“Rojin için adalet istiyoruz”

Burada biz yeniden Refah Partisi olarak Aygül annemize, kardeşimiz Elif Hanım’a, İbrahim kardeşimize söz verdik. Babaları olan Nizamettin Bey’e de söz verdik. Bizzat Genel Başkanımız Sayın Doktor Fatih Erbakan ve tüm teşkilatlarımızla hukuki anlamda maddi ve manevi bu ailemizin yanında olacağız. Sorumuz net. Rojin Kabaiş kardeşimizin başına ne geldi? Lütfen bunu cevaplayın. İlk otopsi raporunda intihar vakası olarak adlandırıldı. Hükümetin yetkilileri ve akademisyenler, babaya gidip ‘senin kızın intihar etti’ dediler. Nizamettin Bey, Rojin’in babasının da ‘Benim kızım intihar etmez’ dedikten sonra aradan geçen 9 aydan sonra yeni çıkan raporda da Adli Tıp Kurumu’nun verdiği rapordan bahsediyorum, iki tane erkeğin DNA’sının bulunduğu ispat edildi, teyit edildi. Burada kardeşimizin ve annemizin ifade ettiği gibi biz de Rojin için adalet istiyoruz.”

“Ne olduysa kampüsün içinde oldu”

Anne Aygül Kabaiş, Rojin’in oda arkadaşının olayın tanığı olduğunu ifade etti. Rojin’in şüpheli ölümüne giden saatlerin kampüs içerisinde gerçekleştiğini belirten Argül Kabaiş, şunları söyledi:

“Rojin 1 yıldır okula gidiyordu. Biz kim yaptıysa ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Onun katilini istiyoruz. Katili neredeyse yakalanmalı, dışarda gezmemeli. Bir yıldır Rojin’in katilinin ortaya çıkarılmasını bekliyoruz. Ortaya çıkarmadılar, 1 yıldır bu acıyı çekiyoruz psikolojimiz bozuldu. Antidepresan ilaçlar kullanıyoruz. Rojin öğretmen olup öğrencilere ders verecekti. Rojin okulu kazandı, Van’a gitti beni görüntülü aradı. ‘Anne, nasılsın ne yapıyorsun’ dedi, iyiyim kızım dedim. Nereye gittiğini sorduğumda ‘Markete kahve almaya gidiyorum’ dedi. ‘Odama çıkınca seni tekrar arayacağım’ dedi sonra telefonu kapattı. Sesli mesaj atarak ‘kızım beni neden aramadın?’ dedim. Cevap yazmadı. Ne olduysa kampüsün içinde oldu. Ne olduğunu bilmiyoruz.

“O bir şey biliyor ama konuşmuyor. Neden konuşmuyorsun”

Benden sonra oda arkadaşı Rojin’i arayıp, ‘Neredesin?’ diye soruyor, ona da markette olduğunu söylüyor. Rojin daha sonra oda arkadaşını arayıp, ‘Aşağı gelirken benim şarj cihazımı getirir misin?’ diyor. Oda arkadaşı herhalde şarj cihazını getiriyor, çünkü 2 şarj cihazı vardı biri var ama diğeri yok. Şarj cihazını götürdüğün zaman bir şey gördün ve onu söylemiyorsun. 18 gün gölün kenarında bekledik. Oda arkadaşının da gelmesini istedik, öğretmenleri ‘Psikolojisi bozuldu’ dediler. Bizim de psikolojimiz bozuldu çünkü kızımız kaybolmuştu. O bir şey biliyor ama konuşmuyor. Neden konuşmuyorsun? Biz, senin öldürdüğünü söylemiyoruz. Ama sen bir şey oldu ve onu biliyorsun. Şarj cihazı orada da bulunmadı, valizinde de çıkmadı. Dosyayı kapatmaya çalıştılar. Dosyayı kapatmasınlar. Katil ortaya çıkarmayana kadar.”

“Mücadele etmeseydik bu dosya ilk raporda kapanmış olacaktı”

Rojin Kabaiş’in kardeşi Elif Kabaiş ise Rojin’in ölümü ile birlikte hayallerinin yarım kaldığını belirterek, şu ifadeleri dile getirdi:

“Yaşadığımız süreç hem acı hem mücadele ile geçti. Ama daha çok mücadele ile geçti. Biz tamamen acımızı bir tarafa bırakmaya çalışıyoruz. Tabii ne kadar mani olabiliriz. Raporda iki erkek DNA’sı çıkmış. Acımı yaşayamıyorum. Sürekli adalet arayışı içindeyiz. Babam bir yıldır mücadele ediyor. Benim babam mücadele etmeseydi, biz mücadele etmeseydik bu dosya ilk raporda kapanmış olacaktı. İlk raporda ‘Suda boğulma’ dediler. E biz onu kabul etmedik. Mücadeleye devam ettik. Rojin intihar etmedi dedik ve bizim dediğimiz çıktı. 9 ay sonra rapor geldi. Rojin’in intihar etmediği de kesinleşti.

“Hayalini sadece 3 gün tek yaşayabildi”

3 yıl boyunca hayalini kurduğu okul öncesi öğretmenliği için Van’a gitti. Hayalini sadece 3 gün yaşayabildi. Rojin bunu hak etmiyordu. Hiçbir kadın bunu hak etmiyor. Bugün Rojin’in adaleti tecelli edilmezse bu bir sonrakine de yol açıyor. Benim de can güvenliğim yok. Diğer kadınların da can güvenliği yok. Rojin’le hayallerimiz vardı. Ya şimdi Rojin gitti. Benim de hayallerim yarım kaldı hem Rojin’in hem benim. bunu hak etmedik, hiç kimse hak etmiyor. Birinin artık buna dur demesi gerekiyor.”