Nöbetçi Eczaneler
(TBMM) – Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, “Siyonist İsrail’in şu anda Kuzey Doğu Suriye’de SDG üzerinden kurgulamaya çalıştığı bölünmüş Suriye planıyla Suriye’de istikrarsızlığı ve iç çatışmayı yeniden tetiklemeyi ve Türkiye’yi de bu çatışmacı planın içerisine sürüklemeyi hedeflemektedir. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrak’ın Türkiye’nin çıkarlarından çok ABD ve Siyonist İsrail’in çıkarları için büyük çaba göstermekte olduğu son dönemlerdeki açıklamalarıyla iyice ortaya çıkmıştır” dedi.
Doğan Bekin, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Orta Doğu’da şiddet sarmalının gün geçtikçe arttığını, yönetsel dengelerin hızla sarsıldığını ve büyük ölçekte değişime uğradığını belirten Bekin, ABD ve İsrail’in stratejik iş birliği içerisinde hareket ederek İsrail’in bölgedeki sözde “beka stratejisi”ni güçlendirmek adına dayatmacı hegemon güç olarak istikrarsızlığa zemin oluşturduğunu kaydetti.
İsrail’in Enformasyon Başkanlığı’na bağlı Kivunim’de yayınlanan ve Oded Yinon tarafından kaleme alınan “İsrail İçin Strateji” raporunda özellikle Irak ve Suriye’nin parçalanmasının ana hedef olarak ortaya konulduğunu aktaran Bekin, şöyle devam etti:
“Siyonist İsrail’in şu anda Kuzey Doğu Suriye’de SDG üzerinden kurgulamaya çalıştığı bölünmüş Suriye planıyla Suriye’de istikrarsızlığı ve iç çatışmayı yeniden tetiklemeyi ve Türkiye’yi de bu çatışmacı planın içerisine sürüklemeyi hedeflemektedir. Kuzeydoğu Suriye’yi içinden çıkılmaz denklemlerin içerisine sürüklemeye çalışan siyonist İsrail yönetimi, iç çatışmacı politik yöntemleri kullanarak Suriye’nin güçsüz ve kendisine tehlike oluşturmayacak bir zemine doğru kayması konusunda özellikle jeostratejik bakımından büyük öneme sahip olan Suriye’nin kuzeyindeki mevcut boşluktan yararlanarak nüfus alanını genişletmeyi hedeflemektedir. Siyonist İsrail sözde ‘beka stratejisi’ni gerçekleştirme yolunda Kuzey Suriye’de tek dayanak olarak gördüğü YPG-PYD ve PKK unsurlarıyla dirsek temaslarını genişleterek alan kazanmaya ve söz konusu planını süratle uygulama çabası içerisinde olduğu bir gerçektir. Eğer ki Siyonist İsrail, ABD’nin güdümünde kuzeydoğu Suriye’de arzuladığı başarıyı sağlayabilecek olursa söz konusu ‘Davut Koridoru’nu da devreye sokmak suretiyle Suriye’nin önemli alanında nüfus sahibi olmayı hedefleyeceği muhakkaktır. Bu konuda hükümetin atacağı adımlar çok büyük önem taşımaktadır. Özellikle ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrak’ın Türkiye’nin çıkarlarından çok ABD ve siyonist İsrail’in çıkarları için büyük çaba göstermekte olduğu son dönemlerdeki açıklamalarıyla iyice ortaya çıkmıştır.Ez cümle, Kuzey Doğu Suriye’deki sorunun barışçıl yöntemlerle ve aklı selim ile çözülmesi bölgenin güven ve istikrarı açısından son derece büyük önem taşımaktadır.”
“Ekrem İmamoğlu ve Fatih Altaylı ile tutuklu gazeteciler tutuksuz yargılanmalı”
Bugünün 10 Aralık İnsan Hakları Günü olduğunu anımsatan Doğan Bekin, şunları söyledi:
“Ne yazık ki ülkemizde insan hakları konusundaki hassasiyet gün geçtikçe zayıflamaktadır. Bazı gazetecilere sırf ifade hürriyetlerini engellemek, bazı açıklamalarına ket vurmak, onları içeri alarak susturmaya çalışmak Türkiye’nin uluslararası itibarını zedelemektedir. Benzer şekilde belediyelere kayyumların atanması ve halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş olan belediye başkanlarının şu ana kadar içerde tutulmaları insan hakları ihlalleri bakımından dikkate alınması gereken konulardır.
Eğer ki suç varsa ve işlenmişse kim olursa olsun bağımsız mahkemeler tarafından yargılanmalı ve bunun sonucuna katlanmalıdır fakat sırf rakip oldukları için bazı siyasileri bu şekilde susturmak. ilerde çözümü değil çözümsüzlüğü ve toplumsal ayrıştırmayı beraberinde getirecektir. Türkiye’nin etrafı yangına çevrilmişken, Türkiye’nin kendi iç politikalarında daha tutarlı ve yapıcı bir iklim ortaya koyması gerekmektedir. Bu konuda da hükümet yetkililerine büyük görevler düşmektedir. Türkiye’de kuvvetler ayrılığının korunması ve yürütmenin yargı üzerinden elini çekmesi büyük önem taşımaktadır.
Ne yazık ki nerede ne zaman operasyon yapılacağını, adli unsurlardan daha önce bazı mahfillerin kamuoyuna açıklamaları üzerinde durulması gereken bir konudur. Kaçma durumu söz konusu olmayan ve milyonlarca kişinin oyunu almış başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere, Fatih Altaylı ve tutuklu gazetecilerle ilgili bu kararların gözden geçirilmesinin, içerde değil dışarda tutularak yargılamalarının sürdürülmesinin sağlıklı olacağını ifade ediyorum.”