Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: “Türkiye, Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararlarını uygulamalıdır”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hakkındaki ihlal kararını kesinleştirdiği eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın durumuna ilişkin, “Zaman zaman Cumhur İttifakı ile de, MHP ile de aynı düzlemde buluşabiliriz. Akıl, hukuk ve vicdan bir araya geldiğinde, başka siyasi partilerle aynı çizgide bulunmakta bir beis yok. Türkiye, Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararlarını uygulamalıdır” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Avrupa İnsan

(ANKARA) – Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hakkındaki ihlal kararını kesinleştirdiği eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın durumuna ilişkin, “Zaman zaman Cumhur İttifakı ile de MHP ile de aynı düzlemde buluşabiliriz. Akıl, hukuk ve vicdan bir araya geldiğinde, başka siyasi partilerle aynı çizgide bulunmakta bir beis yok. Türkiye, Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararlarını uygulamalıdır” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin MYK toplantısı sonrası yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın “Türkiye ile İsrail’in Hazar’dan Akdeniz’e müttefik iki ülke olacağı” iddiasında bulunduğunu söyleyen Kılıç, şunları kaydetti:

“Bu iddianın ilham kaynağı ve dayanağı nedir? Eğer devletimizin çizgisi bu değilse, değişmediye, Dışişlerimiz, bu ipe sapa gelmez iddia karşısında neden sessizliğe gömülmektedir? Eğer Türkiye’nin İsrail politikası; bu vahim iddiada olduğu gibi değilse; ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, derhal Dışişleri’ne çağrılarak sorumsuz beyanatlarının açıklaması sorulmalıdır. Geçen ay, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ziyareti sırasında, Türkiye’nin Beyaz Saray’da meşruiyet aradığını söyleyecek kadar küstahlaşan tüccar büyükelçi, son beyanatıyla Türk Dışişleri’ne rota tayin etme hadsizliğine imza teşebbüs etmiştir. Bu laflar gaf değildir!

Belli ki Amerikan elçisi hadsizliklerinin hesabı sorulmadıkça gemi azıya almakta ve Türkiye Cumhuriyeti’ne yön tayin etmeye çalışmaktadır. Netanyahu uluslararası ceza mahkemesinde yargılanmadıkça, İsrail’den soykırımın hesabı sorulmadıkça, Filistin’in tam bağımsızlığı tanınmadıkça, Filistin topraklarında işgal son bulmadıkça, Kudüs, Filistin’in başkenti olmadıkça İsrail’e rahat yok, İsrail’le dostluk yok, ilişki yok.”

“Türkiye’de acilen ekonomik ve sosyal dengenin kurulması lazım”

Kılıç, artan enflasyon ve gelir adaletsizliğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:

“Cumhurbaşkanlığı bütçe verilerine göre; Türkiye’de 4 milyon 574 bin 684 haneye devlet tarafından sosyal yardım yapılıyor. Sosyal yardım alan kişi sayısı 18 milyonun üzerinde. Ülkemizde her 5 bireyden biri mutlak suretle sosyal yardıma muhtaç durumda. Kişi başına düşen milli gelir 17 bin dolar olduysa, 18 milyon insanımız neden nohuta, bulgura, salçaya muhtaç? Türkiye’de acilen ekonomik ve sosyal dengenin kurulması lazım. Gelir dağılımında adaletin sağlanması lazım.

Kronik yoksulluğu, sosyal yardımların yanısıra yeni iş alanları ve sürdürülebilir istihdam politikalarıyla yenmek zorundayız. İş imkanlarını artırmadan, yaygın yoksulluğu bitirmeden; sokak çetelerinden, torbacılıktan, değnekçilikten, aile içi şiddetten ve çocuk katillerden kurtulmak mümkün değildir. Türkiye, gelir dağılımında adalet ile birlikte yargıda adaleti sağlamak için de samimi ve inandırıcı adımlar atmaya mecburdur.”

“Terörsüz Türkiye hedefine destek vermeye devam edeceğiz”

“Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Terör örgütünün lider kadrosu için dağdan iniş planları yapılırken, terörle ve silahla işi olmayan belediye başkanlarının soyut iddialarla tutuklu yargılanmalarını, yerlerine yapılan kayyum atamalarını hukuka da demokrasiye de uygun bulmuyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Terörsüz Türkiye hedefine destek vermeye devam edeceğiz.

“Terör örgütünün lider kadrolarına ‘Umut Hakkı’ adı altında af getirilmemelidir”

Üyesi bulunduğumuz komisyon çalışmalarında kırmızı çizgilerimiz bellidir. PKK ile birlikte Suriye’deki terör örgütleri de tasfiye edilmelidir. Terör örgütünün Suriye’deki uzantılarına, ABD’nin eğitip donattığı terörist unsurlara, Suriye ordusuna hakim olma imkanı verilmemelidir. Türkiye ile birlikte Suriye’nin de toprak bütünlüğü mutlak surette muhafaza edilmelidir. Terör örgütünün lider kadrolarına ‘umut hakkı’ adı altında af getirilmemelidir.”

“Her türlü bahis, iddia ve piyango reklamları yasaklanmalıdır”

Türkiye Futbol Federasyonu’nun “bahis oynadıkları” gerekçesiyle 152 hakemi Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevkine yönelik de görüşlerini açıklayan Kılıç, şunları kaydetti:

“Futbolda yaşanan bahis depremini de yakından talip ediyoruz. 572 faal hakemin 372’sinin bahis hesabının bulunması, 150’den fazla hakemin, 1000’lerce faal futbolcunun bahis hesabının bulunması sadece suç değil, denetimsizlik ve sorumsuzlukla içiçe geçen çok büyük bir skandaldır. Bir maçta kaç gol atılacağından, kaç sarı, kaç kırmızı kart çıkacağına kadar tüm verilerin kumar konusu haline geldiği bahisler; sadece futbol için değil, topyekün spor güvenliği için de ciddi bir tehdittir. Yasa dışı bahislerin önlenmesine yönelik olarak, skandalın patlamasından sonra çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi tavizsiz uygulanmalıdır. Her türlü bahis, iddia ve piyango reklamları yasaklanmalıdır. Özel sektör tarafından işletilen oyunlar devlet kontrolüne alınarak genelgenin tavizsiz uygulanması sağlanmalıdır.”

“AİHM kararlarına uyulması, tarafı olduğumuz bu hukuk sistemine bağlı kalınması Türkiye’nin lehinedir”

Suat Kılıç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkındaka son kararına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

“Selahattin Demirtaş, yaklaşık 9 yıldır tutuklu. Bazı davalarda hakkında hüküm inşa edildi, bazı davalarda henüz hakkında kesin hüküm verilmedi. AİHM’de Tükiye’nin başını en çok ağrıtan konulardan bir tanesi Selahattin Demirtaş’ın yargılanması ve tutukluluk meselesidir. Daha önce de ifade ettik. Terör örgütünün lider kadrolarına bile ‘Umut Hakkı’ndan bahsedilen bir dönemde, siyasi tutukluların, hukukun gereği doğrultusunda özgürlüğüne kavuşması mümkündür. AİHM’nin bu konuda kesin kararı varsa bu yönde adım atılması zaten elzemdir. AİHM kararlarına uyulması, tarafı olduğumuz bu hukuk sistemine bağlı kalınması Türkiye’nin lehinedir diye düşünüyorum.

“Sadece Demirtaş değil, cezaevlerinde siyasi tutuklu kalmamalıdır”

Eli silah tutan terör örgütü elebaşı ayrı bir kategori, sadece siyaset yapmak nedeniyle yargılamaların muhatabı olanlar ayrı bir kategoridir. Zaman zaman Cumhur İttifakı ile de MHP ile de aynı düzlemde buluşabiliriz. Akıl, hukuk ve vicdan bir araya geldiğinde, başka siyasi partilerle aynı çizgide bulunmakta bir beis yok. Türkiye, Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararlarını uygulamalıdır. Eğer AİHM yargısının tarafı olarak kalacaksak, bu AİHM kararlarına uyulmalıdır. Eğer AİHM kararlarına uyulmayacaksa, AİHM yargısının tarafı olunmamalıdır. Aksi halde akabinde gelecek olan parasal yaptırımlardır. Sadece Demirtaş değil, cezaevlerinde siyasi tutuklu kalmamalıdır. Bu kadar bu konuda netiz. Silah, terör, terör örgütü propagandası, silahla suç işlemiş olmak siyasi suç değildir.”