(ANKARA) – Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez açlık sınırının altında bir asgari ücret konuşuluyor” dedi.
Arıkan, Yeni Yol Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, bugünün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü olduğunu anımsattı.
Arıkan, “Engelli bireylerin eğitim ve sosyal imkanlarını sadece eğitim dönemiyle sınırlı tutmayacağız, hayatlarının bütün evrelerinde sağlayacağız. Kamuda ve özel sektörde engelli kotalarını artıracağız. Boş kadroları ivedilikle dolduracağız. Engelli aylıklarında ‘hane geliri’ kriterini kaldıracağız. Ortez, protez gibi tüm tıbbi cihazları devlet güvencesiyle ücretsiz karşılayacağız” dedi.
Engelli bireylerin ailelerine seslenen Arıkan, “Engelli çocuklara sahip anneler, babalar… Biliyorum ‘benden sonra çocuğuma kim bakacak’ endişesi taşıyorsunuz. Söz veriyorum: bizim iktidarımızda çocuklarınız bize emanet olacak” ifadesini kullandı.
Arıkan, Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyaretinin “turistik olmadığını” söyledi. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili açıklamalarını hatırlatan Arıkan, şöyle konuştu:
“ABD Büyükelçisi kim oluyor da Türkiye’deki bir okul hakkında çıkıp, sanki kendi mülkü üzerinde tasarrufta bulunuyormuş gibi hedef koyabiliyor? Asıl mesele Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına yapılan pervasız saldırıdır. Biz Tom Barrack’ın Bahreyn’den, Şam’dan, Atina’dan Türkiye’ye ayar vermeye kalkışmasını, bir ‘Sömürge Valisi’ edasıyla konuşmasını kabul etmiyor, reddediyoruz.”
Arıkan, hükümete tepki göstererek, “Bu hadsizliğe karşı neden suskunsunuz? Bir büyükelçi Yunanistan’dan Türkiye’ye takvim dayatırken sizin sessizliğiniz yoksa ‘ikrar’dan mı geliyor?” diye sordu.
“Türkiye’den beklenti çok büyük ama Türkiye üzerine düşeni yerine getiremiyor”
Arıkan, Papa’nın ziyareti sonrası Saadet Partisi heyetiyle Lübnan’a gittiklerini ve kamplarda yaşayan Filistinli mültecilere yönelik iki projenin başlatıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Merhum Erbakan Hocamızın adını taşıyan ‘Meslek Edindirme Eğitim Merkezi’ni açtık. Bu merkezle kardeşlerimize sadece meslek kazandırmayacak, kendi ayakları üzerinde durabilecekleri sürdürülebilir bir yaşam imkânı sunacağız. İkinci proje ise ‘Temiz Kamplar Çöp Toplama Projesi’. Kamplarda kullanılmak üzere özel dizayn edilmiş çöp arabalarını hizmete aldık.”
“Süreci şeffaf yürütün, kamuoyunu doğru bilgilendirin”
Arıkan devam eden “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin şunları söyledi:
“8 ay önce Sayın Erdoğan ‘Kimsenin kendini öteki hissetmediği kuşatıcı bir iklim kuracağız’ demişti. Süreç bozulsun istemiyoruz ancak her şey Komisyon ve Ada arasında bir oyalamacaya dönsün istemiyoruz. Süreci şeffaf yürütün, kamuoyunu doğru bilgilendirin.”
Arıkan, düşünce özgürlüğü üzerinde baskılar olduğunu belirterek, “Söz söyleyene gözdağı veren gözaltı uygulamalarına son verin. Yargıyı muhalifleri susturan bir aparat haline getirmeyin” ifadelerini kullandı.
“Sahtekar müteahhit affedilecek ama bir tweet yüzünden binlerce insan içeride kalacak”
Arıkan, gündemdeki yargı paketine ilişkin de, “11. yargı paketi demek, dikiş tutmayan bir elbiseye 11. kez yama yapmak demektir. Yama yaptıkça yargıda sökük büyüyor. Siz bugün katili, hırsızı, dolandırıcıyı, tacizciyi affederseniz mağdurlara ihanet etmiş olursunuz. Dolandırıcı affedilecek ama akademisyen içeride kalmaya devam edecek. Sahtekar müteahhit affedilecek ama bir tweet yüzünden binlerce insan içeride kalacak” dedi.
“Bu ülkede insanımız ölmeden denetim yapılmayacak mı?”
Kasım ayındaki zehirlenme vakaları, iş kazaları ve denetimsizlik tartışmalarına değinen Arıkan şöyle konuştu:
“Halk sağlığı sadece zabıta baskınları ile sağlanamaz. Madende göçük olur denetim başlar; otelde yangın olur denetim başlar; parfüm imalathanesi yanar denetim başlar… Bu ülkede insanımız ölmeden denetim yapılmayacak mı? Süreçlerde hiç yoksunuz, hep sonuçlarda varsınız. ‘Mış gibi’ yaparak devlet yönetilmez.”
“Açlık sınırının altında bir asgari ücret konuşuluyor”
Asgari ücret beklentilerine ilişkin de konuşan Arıkan, şunları kaydetti:
“Bugün Türkiye’de 16 milyon insanımız asgari ücret alıyor. Zamları otomatiğe bağlayan iktidar, sıra asgari ücretliye ve emekliye gelince bin dereden su getiriyor. Komisyonlar toplanıyor, masadan kalkılıyor… Adeta tam bir tiyatro sahneleniyor.
Bugün açlık sınırı 29 bin 828 lira. Buna karşılık asgari ücretin 26 bin, 27 bin, en yüksek 28 bin lira civarında olması tartışılıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez açlık sınırının altında bir asgari ücret konuşuluyor.
Bugün Türkiye’de emekli olup geçinemediği için çalışmak zorunda kalan 8 milyon emeklimiz var. 75 yaşındaki Ahmet Şahin amca göçük altında can verdi. 65 yaşındaki Mehmet amca taksi şoförlüğü yaparken kalp krizi geçirdi. Emeklimiz çay ocağında çay içemediği için bankta oturuyor.”
“Dar gelirliden alınacak vergiler faize ve küresel sermayeye aktarılacak”
TBMM’de görüşülen 2026 bütçesini eleştiren Arıkan, şunları kaydetti:
“Faize 2 trilyon 741 milyar lira ayrılıyor. Yoksuldan, dar gelirliden alınacak vergiler faize ve küresel sermayeye aktarılacak. 3 trilyon 597 milyar liralık vergi harcamasıyla sermayeden alınmayacak vergi siliniyor.
Bu iktidar suçluyu affeden ama düşünceyi hapseden; müteahhidi koruyan ama depremzedeyi unutan bir iktidardır. Biz asgari ücretlinin açlığa mahkum edilmediği, masumun korunduğu bir adalet düzeni için varız. Engelli kardeşimin umudu biziz, emekli amcamızın güvencesi biziz.”

