Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay: “Bizden alınan Millet Bahçesi metruk durumda, yurtlar da bizden alındı”

 Muğla Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay, basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda Millet Bahçesi ve öğrenci yurtlarının belediyeden alınmasına tepki gösterdi. Günay, belediyenin borcunun 150 milyondan 112 milyona düşürüldüğünü ve zor şartlara rağmen hizmet üretmeye devam ettiklerini söyledi.

 Muğla Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay, basın mensuplarıyla bir araya

Haber: Esma TURAN

(MUĞLA) – Muğla Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay, Millet Bahçesi ve öğrenci yurtlarının belediyeden alınmasına tepki gösterdi. Günay, belediyenin borcunun 150 milyondan 112 milyona düşürüldüğünü ve zor şartlara rağmen hizmet üretmeye devam ettiklerini söyledi.

Yatağan Belediye Başkanı CHP’li Mesut Günay, il genelinde görev yapan basın mensupları ile buluştu. Belediye bünyesindeki bir restoranda basınla kahvaltıda buluşan Başkan Günay, göreve gelmesinden bu yana yapılan çalışmaları anlattı.

Göreve geldiği andan beri birçok anlayışla mücadele ettiklerini belirten Günay, geçtiğimiz haziran ayında kendilerinden alınıp, Muğla Valiliği Yatırım, İzleme Koordinasyon Başkanlığı’na tahsis edilen Millet Bahçesi’nin metruk durumda olduğunu söyledi. Günay, şu ifadelere yer verdi:

“Özellikle gelir gelmez, daha mazbatayı bile almadan yapılan hizmetleri kaçırma noktasında bir tavırla, bildiğiniz gibi Millet Bahçesi bizden alınarak valiliğe ve Çevre, Şehircilik Bakanlığı’na devredildi. Hep şunu söylüyorum, hizmetin kimin yaptığı önemli değil; önemli olan o hizmetin yapılması. Her ne kadar Millet Bahçeleri iktidarın bayrak projelerinden biri olsa da yapılan milli servete sahip çıktık ve bu milli serveti de burada canlandırmaya devam ediyorduk. Ancak süreç içerisinde bu Millet Bahçesi bizden alındı ve şu anda metruk bir durumda. Çalışmıyor ve halkımız alındığı andan itibaren buradan yararlanamıyor. Oysaki orada bir milli servet var. Kim yaparsa yapsın, burada yararlanmak durumundadır. Hiç kimsenin babasının malı değil, benim de babamın malı değil. Yapacağımız hizmetler halkımıza yapılan hizmetlerdir. Bu hizmetler neticesinde burada yapacağımız önemli olan, anılmaktır.”

“Yurtlar bizden alındı, çocuklarımız yurtsuz kaldı”

İlçedeki kız ve erkek öğrenci yurdunun Yatağan Belediyesi’nden alındığını belirten Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yatağan’da yapılan üniversitenin içinde, hatta belediyemiz tarafından geçmiş dönemde nâ-tamam teslim alınmış öğrenci yurtlarını da tamamladıktan sonra, şu anda kız ve erkek yurdu Yatağan Belediyesi’nden alınmıştır. Bu her ne kadar bize maddi külfet olsa da öğrencilerimize, gençlerimize sahip çıkmak adına burada birçok etkinlik yapıp sahip çıkıyorduk. Hatta bu süreçte Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın desteğiyle burayı Büyükşehir’e devretme isteğimiz olduğunu, burada daha kaliteli, daha ekonomik, daha güvenli bir hizmet kalitesiyle çocuklarımıza hizmet vermeyi talep ettik. Ama bu talebimiz karşılığında buralar kapatılmıştır ve başka bir mecraya dönüşmüştür. Birini özel okul yapacaklar sanırım, diğerini de başka bir şey yapacaklar. Yani kısacası bu anlayış yanlış bir anlayıştır. Madem biz hizmet yapmayalım, tamam; ama buradaki çocuklarımızın yurtsuz kalması hiçbir vicdana sığmaz. O sebeple şu anda Yatağan’da üniversiteyi kazanan çocuklarımızın kalacak hiçbir yeri yok. Ben bu anlayışı sizlerin önünde esefle kınıyorum.”

“Termik santral ile gündeme gelmek istemiyoruz”

İlçedeki termik santral ile ilgili konuşan Günay, “Yatağan denince biliyorsunuz akla termik santralimiz geliyor; bununla gündeme geliyoruz. Artık biz Yatağan’ımızı termik santralle değil, yöresel ürünlerimizle; Stratonikeia’mızla, Lagina’mızla, Osman Hamdi Bey’imizle, Pınarbaşı’mızla ve Güzelköy’ümüzle, şu anda sayamadığım birçok kültür ve etkinlik alanımızla gündeme gelmek istiyoruz. Artık Yatağan’ın daha sosyal, daha gelişen bir noktada olmasını temenni ediyoruz” dedi.

“150 milyon borcun 112 milyonu kaldı”

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Günay, belediyenin mali durumuna ilişkin bilgi verdi. Günay, görevi 150 milyon TL borçla devraldıklarını belirterek, şunları söyledi:

“150 milyon borcu, biz geçmişten gelen borcu ödedik. Şu anda 150 milyon borcun 112 milyonu kaldı. Bunun içerisinde yaklaşık 50’ye yakın personel emekli oldu. Biz emekten yana bir belediyeyiz. Muğla’nın en yüksek günlük yevmiyesi Yatağan Belediyesi’nde. Bolluk içinde değil, yokluk içinde böyle. ‘Emek en yüce değerdir.’ dediğimiz bir anlayışla bunu yapıyoruz. Emekli olan personelimizin bir tane tazminat, ikramiye alacağı yok. Kredi çektik, yaklaşık 50 milyon lira oldu. Ayda 2,5 milyon gibi ödüyoruz. Yaklaşık 6 ayını ödedik, 12 ay daha borcumuz kaldı. Bunları da ödedikten sonra mali durumumuz biraz daha rahatlayacak. Ancak bu Büyükşehir Yasası’nın şöyle bir sıkıntısı var: 50 tane mahallemiz var. 50 mahallemizin 6’sından emlak vergisi alabiliyoruz, 44 tanesinden kırsal alan olduğu için alamıyoruz. Hatta Yatağan’ın özel bir durumu var; eski beldelerden emlak vergisi alınabilirken bizim Yatağan’da eski beldelerden dahi emlak vergisi alamıyoruz. O sebeple İller Bankası’ndan gelen paramız ve diğer katı atıktan gelen paramız krediye gidiyor; diğeriyle de belediye işçilerimizin emekli maaşlarını ödüyoruz. Bu yaptığımız hizmetleri, bu kıt kanaat ortamlarda yapıyoruz. Belediyenin bir kuruşu bizim için çok önemli.

“Yatağan’da çevreci olmak daha zor”

Bodrum’da, Fethiye’deki gibi çevreci olmak kolay; burada Yatağan’da çevreci olmak daha zor. Çünkü burada mermer var, santral var; burada toplumsal barışı sağlamamız gerekiyor. Çünkü üzerimizde bir sorumluluk var. Burayı işçi-emekçi kenti olarak görüyoruz ama toplumun sağlığını da önemsiyoruz. Ne ondan ne ondan vazgeçemiyoruz. Biz burada hem işçimizin yanındayız hem de olabilecek, halkımıza gelebilecek her türlü sağlık noktasında da halkımızın yanındayız. Bununla ilgili gerekli cezaları, gerekli yerlerde uyarıları da yapıyoruz.”