(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, “Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde son dönemde yaşanan acı kayıplar, askeri sağlık sisteminin yeniden yapılandırılmasının artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu göstermektedir. Henüz eğitim aşamasındaki Mehmetçiklerimizin, önlenebilir sağlık sorunları nedeniyle hayatlarını kaybetmesi kabul edilemez bir durumdur” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, er ölümlerine ilişkin yazılı açıklamaya yaptı. Bağcıoğlu, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz yıl Tokat 48. Piyade Eğitim Alayı’nda rahatsızlanarak hayatını kaybeden iki erimizin ardından, bu yıl aynı birlikten bir erin daha benzer bir nedenle aramızdan ayrıldığını üzülerek öğrendik. Yeni kaybettiğimiz P. Er Eyüp Güner ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Bu genç evlatlarımız, henüz askerlik görevlerine yeni başlamış, birliklerine alışmaya çalışan, eğitim alanındaki görevlerine ilk adımı atan ana kuzularıydı. Ancak daha intibak sürecindeyken yaşadıkları bazı rahatsızlıklar sonucu yaşamlarını kaybettiler. Son 12 ay içerisinde Tokat’ta 2 ayrı olayda üç evladımızın rahatsızlanarak kaybedilmesi ciddi zafiyetleri ve alınması gereken tedbirleri işaret ediyor. Hatay İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı’nda iki erimizin, uzun süreli güneş altında bırakılmaları sonucu hipertermi (sıcak çarpması) komplikasyonları nedeniyle şehit düşmesi de hala hafızamızda. Bu kayıplar, sadece bireysel hatalar değil, ihmal ve eksikliklerin sonucudur.
“Hayatlarını emanet aldığımız bu gençlerin sağlığı için en üst seviye önlemler alınabilirdi”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde eğitimdeki erlerimizi kaybetmemiz, komuta kontrol ve sevk idare zafiyetlerinin yanı sıra, bir kez daha tüm kademeleri ile askeri sağlık sistemimizin eksikliğinin yol açtığı telafisi imkânsız acıları gün yüzüne çıkarmaktadır. Kalabalık mevcutlu askeri birliklerde, birinci basamak sağlık hizmetlerinde askeri ortamı ve kıta yaşam şartlarını bilen, uzmanlığa sahip yeteri sayıda askeri doktorların ve sağlık personelinin varlığı kritik önemdedir. Askeri sağlık sistemi kaldırılmasa ve birliklerde yeterli sayıda askeri sağlık personeli mevcut olsa idi; Askeri ortamı tanıyan, kurumsal kültüre sahip ve bu şartlara uygun müdahale edebilecek sağlık personeli, askerlerimizin sağlığını en iyi şekilde koruma sorumluluğunu taşırdı. Askerlerimizin yaşam şartları ve ortam koşulları, bu koşullara aşina uzman doktorlar tarafından kontrol altında tutulabilir; hayatlarını emanet aldığımız bu gençlerin sağlığı için en üst seviye önlemler alınabilirdi. Hava şartlarının sağlık durumuna etkisi sağlık personeli tarafından yakından takip edilebilir ve birlik komutanına gerekli uyarılar yapılabilirdi.
“Yıllar öncesine dayanan mazisi ve dünyaya örnek yerleşik kurumsal yapısı ile TSK için bu durum asla kabul edilemez”
Askere gelen gençlerimizin temel sağlık muayenelerinin yetersizliği de bu vefatların bir nedeni olabilir. Askeralma Kanunu’ndaki değişiklikler ile sorumluluğun büyük kısmı zaten çok yoğun iş yükü olan Aile Hekimlerine bırakılmıştır. Ancak, askeri yaşantının, eğitimin ve görevlerin getirdiği sağlığı etkileyebilecek fiziksel yükün, askeri sağlık personeli tarafından daha iyi değerlendirilebileceği aşikardır. Bu çerçevede; Askeri Sağlık Sisteminin tüm bileşenleri ile ivedilikle tekrar tesis edilmesi, asker hastaneleri açılana kadar, acemi eğitimi öncesi sağlık muayenelerinin titizlikle yapılmasının ilgili kurumlar arasında koordine edilmesi, birliklerdeki sağlık teşkillerinde ve acil müdahale birimlerinde personel ve ekipmaneksikliklerinin giderilmesi, tahkikat süreçlerinin şeffaf yürütülmesi, sorumlular hakkında işlem yapılması ve düzeltici tedbirlerin alınması hayati önemdedir. Gelişmiş ülkelerde, vatanını savunmak için askerliğe adım atan gençlerin sağlık sistemindeki eksiklikler nedeniyle hayatını kaybetmesi kabul edilemez bir durumdur. Yıllar öncesine dayanan mazisi ve dünyaya örnek yerleşik kurumsal yapısı ile TSK için bu durum asla kabul edilemez. Sürecin takipçisi olacağız.”