Haber: Erva Gün
(TBMM) – TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, kira gelirlerinden vergi alınması, SGK borçlarının maaşlardan kesilmesi, işverene devlet desteğinin düşürülmesini öngören 36 maddelik kanun teklifi görüşülüyor. CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, kanun teklifinde vergi adaletini sağlayacak, kayıt dışılıkla mücadeleyi güçlendirecek ve kamu tasarrufunu zorlayacak maddelerin bulunmadığını belirterek, “Tam tersine faturayı vatandaşa kesen, bütçeyi daha da kırılgan hale getiren bir içerikle karşı karşıyayız” dedi. MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, “Yapılan düzenlemelere baktığımız zaman, prim oranlarında ve bazı vergilerde artış getiriyoruz. Bunu vergi adaletinin sağlandığı bir düzenleme olarak görmek gerçekten mümkün değil” ifadelerini kullandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Komisyon, AK Parti’nin geçen cuma günü TBMM’ye sunduğu 36 maddeden oluşan “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni görüşüyor.
Komisyonda, AK Parti Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy’un kanun teklifine ilişkin sunumunun ardından komisyon üyeleri teklif üzerine söz aldı.
Akay: “Bu torba yasa teklifinde vergi adaletini sağlayacak, kamu tasarrufunu zorlayacak hiçbir madde yok”
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, hükümetin vergi politikasının dar gelirliyi hedef alan, büyük sermayeyi kollayan bir strateji olduğunu vurgulayarak teklifteki düzenlemelere ilişkin şunları söyledi:
“Hazine’nin net borçlanma limitinin artırılması ile ilgili yetki veriliyor, 7 trilyona çıkılıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı’nın yüzde beşerlik yetkisiyle beraber şu anda üst limite 595 milyar TL ilave ediliyor. Bakın, ağustos ayında Hazine’nin yetkisi doldu. Eylül ayında da en son 303 milyar TL civarında bir borçlanma vardı. Onu da ilave ettiğiniz zaman Cumhurbaşkanı’nın yetkisi de taşmış durumda. Bütçe açığının yıl sonunda 2,2 trilyon TL civarında olması tahmin ediliyor Orta Vadeli Plan’da. 500-550 milyar TL fazladan borçlanma yapacaksınız. Zaten faiz giderleri çok yüksek. Bu faiz giderlerini aşağı çekmek için çaba sarf etmemiz gerekirken ihtiyaçtan daha fazla niçin bir kurum ya da bir insan borçlanır. Bu torba yasa teklifinde vergi adaletini sağlayacak, kayıt dışılıkla mücadeleyi güçlendirecek, kamu tasarrufunu gerçek anlamda zorlayacak hiçbir madde yok. Tam tersine faturayı vatandaşa kesen, bütçeyi daha da kırılgan hale getiren bir içerikle karşı karşıyayız. Bu nedenle bu teklifin kabul edilmesi mümkün değildir.”
Kaya: “Devlet bütçesini zenginlerden değil yoksuldan, emekçiden finanse ediyor”
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, kanun teklfinin tümü üzerine yaptığı konuşmada, “Bugün önümüze ‘vergi reformu’ diye getirilen bu paket aslında mali yönetimin başarısızlığının itirafnamesi gibi. Bütçe açığını kapatmayla hazırlanmış bir yama paket. Oysa bütçe açığını kapatmanın başka yolları da var” ifadelerini kullandı. Kaya, şöyle devam etti:
“2026 bütçe teklifinde 2 trilyon 713 milyar liralık bütçe açığı beklerken aynı yıl vergi indirimi, muafiyeti, istisnası adı altında sermaye kesimlerinden tam 3 trilyon 597 milyar lira vergi almayacağınızı ilan ettiniz. Büyük sermayeler için planlanan vergi muafiyeti bütçe açığından yaklaşık 900 milyar lira daha fazla. Bu aslında büyük sermayeyi koruyan ama emekçiyi, yoksulu, esnafı cebine yönelen bir paket. 2025’in ilk 9 ayında bütçe gelirleri yüzde 48 artmış. Şirketlerden alınan kurumlar vergisi önceki yıla göre sadece yüzde 28 artarken, gelir vergisi bir önceki yıla göre yüzde 91 artmış. Devlet bütçesini zenginlerden değil yoksuldan, emekçiden finanse ediyor.
Dev holdinglerin, inşaat ve finans sektörlerinin kazançları el değmeden duruyor ama tek evi olan, geçimini kira geliriyle sağlayan yurttaşın istisnası kaldırılıyor. Sonuçta bu yük kiracıya yansıyacak, kiralar artacak ve enflasyon yükselecek. Veterinerden emlakçıya, iş hekiminden, kuyumcuya kadar küçük işletmelere harçlar getiriliyor. Bu tutarlar büyük sermaye için önemsiz olabilir ama küçük işletme için yıkıcıdır. Siz kayıt dışılığı önleme bahanesiyle aslında küçük esnafı piyasadan siliyorsunuz. Bu düzenleme zincir marketlerin ve tekelleşmiş şirketlerin önünü açacak bir politikadır.”
Kalaycı: “Bunu vergi adaletinin sağlandığı bir düzenleme olarak görmek gerçekten mümkün değil”
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, “Bu kanun teklifinin gerekçesine bakınca, vergi adaletinin güçlendirilmesi, vergi dışında kalan alanların kapsama alınması, kayıt dışılıkla mücadele edilmesi, gerçekten gerekçe güzel ama maddeler bunu taşıyor mu? Bana göre taşımıyor çünkü yapılan düzenlemelere baktığımız zaman, prim oranlarında ve bazı vergilerde artış getiriyoruz. Bunu vergi adaletinin sağlandığı bir düzenleme olarak görmek gerçekten mümkün değil” ifadelerini kullandı. Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vergi adaletini de sağlayacak, herkesin mali gücüne göre vergi ödediği bir vergi sistemini oluşturmak mecburiyetindeyiz, bu konuda gerekli reformist adımları atmak zorundayız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu konuda, vergiyle ilgili, sigorta primiyle ilgili uygulamalarda toplumdan bize gelen taleplerde öncelikle vergi ve sigorta primi borçlarının yapılandırılmasını istiyorlar. Şöyle bir durum söz konusu, bu sıkılaşma politikalarının etkisiyle gerçekten mükellefler, işverenler, esnafımız, çiftçimiz yani finansman ve faiz yükü olması hasebiyle vergi ve prim borçlarını ödemekte zorlanıyorlar. Bu anlamda önemli bir de kaynak sağlık aslında hem SGK’ye hem Maliye Bakanlığımıza. Sadece borç yapılandırması yani matrah artırımı, stok affı falan filan değil, sadece borç yapılandırılması konusunda yoğun bir talep var.”
Erdem: “Sermayeye ve yandaş müteahhitlere gelen, giden paraları kesmeden bu ekonomiyi düzeltemezsiniz”
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, kanun teklifinin gerekçesinde yer alan, ‘vergi dışı kalmış alanların kapsama alınması’ ve ‘kayıt dışılıkla mücadelenin güçlendirilmesi’ ile ilgili herhangi bir düzenlemenin olmadığını belirtti. Erdem, “Bu hedeflerin yeni gelir kaynakları yaratmaya ve mükellefin yükünü artırmaya yönelik olduğu görülüyor yani ekonomik krizin faturasının her defasında emekçiye, serbest meslek erbabına, özetle yurttaşa çıkarılmaya çalışıldığını buradan görüyoruz” dedi. Erdem, şu ifadeleri kullandı:
“Hazine ve Maliye Bakanlığı yanlış uygulamaları yüzünden harçlara, damga vergilerine muhtaç duruma düşmüş. Sayın Şimşek, sadece vergi toplayarak, krizin faturasını açlık sınırında yaşayan halka keserek bu ekonomiyi düzeltemezsiniz. Bu ülkede adaleti, hukuku sağlamadan, şatafatı sermayeye ve yandaş müteahhitlere gelen, giden paraları kesmeden bu ekonomiyi düzeltemezsiniz. Nereye gidiyoruz diye düşünüyorum. Bazen böyle sokakta ‘Tasfiye nedeniyle fiyatları düşürdük’ diyen esnaf aklıma geliyor. ‘Batıyoruz’ diye vergi artırır anlamına gelen bir torba yasa önümüzde.”