Haber: Kadir DEVİR / Kamera: Ünal AYDIN
(ANKARA) – Tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan dün tahliye edilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin genel merkezinde davul ve zurnalarla karşılandı. Özdağ, “Arkadaşlarımız burada gördüğünüz gibi büyük bir neşe içerisinde ve davulla zurnayla karşıladılar. Ancak ortada ne yazık ki davul ve zurnayla neşe içerisinde olabileceğimiz bir Türkiye manzarası yok. Birçok suçsuz insan haksız yere tutuklu olarak şu anda Silivri’de ve değişikçe cezaevlerinde kalıyorlar” dedi.
Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan dün tahliye edilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Ankara’da sabah saatlerinde Hacı Bayram Veli Camisi’nde şükür namazı kılarak güne başladı. Özdağ, daha sonra Gazi Hastanesi’nde tedavisi devam eden gazeteci Nihat Genç’in eşi Nuriye Genç ve oğlu Laçin Genç’i, Veryansın TV yönetimini ziyaret etti. Özdağ, burada aileye ve Genç’in sevenlerine geçmiş olsun dileklerini iletti. Genç’in devam eden tedavisine ilişkin bilgi aldı. Özdağ’a ziyaretleri boyunca Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Ali Şehiroğlu, Genel Başkan Yardımları Egemen Otan ve Musa Ertugan eşlik etti.
Özdağ Anıtkabir’de…
Zafer Partisi lideri Özdağ’ın bir sonraki durağı Anıtkabir oldu. Öğrencilerin fotoğraf çektirme talebini geri çevirmeyen Özdağ, daha sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, mozolesi başında dua etti. Özdağ, İsmet İnönü’nün de mezarı başında dua ettikten sonra Anıtkabir’den ayrıldı.
Özdağ, Alparsan Türkeş’in Anıt Mezarı başında dua etti
Özdağ, MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in Anıt Mezarını da ziyaret etti. Özdağ’a ve beraberindeki heyet, Türkeş’in mezarı başında dua ettikten sonra Zafer Partisi Genel Merkezi’ne geçti.
Vatandaşlara lokma ikram edildi
Partililer Özdağ’ı davul ve zurnalarla karşıladı. Seymenlerin oyununu izleyen Özdağ’a genel merkez önünde hazırlanan ve vatandaşlara dağıtılan lokma ikram edildi. Özdağ, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Sevgili arkadaşlarımız burada gördüğünüz gibi büyük bir neşe içerisinde ve davulla zurnayla karşıladılar. Ancak ortada ne yazık ki davul ve zurnayla neşe içerisinde olabileceğimiz bir Türkiye manzarası yok. Birçok suçsuz insan haksız yere tutuklu olarak şu anda Silivri’de ve değişikçe cezaevlerinde kalıyorlar. Hepsine buradan ayrı ayrı selamlarımı yolluyorum. Ekrem Bey’e selamlarımı yolluyorum. Buğra Bey’e selamlarımı yolluyorum. Hiç içeride olmaması gerektiğini düşündüğüm Ayşe Barım Hanımefendi’ye selamlarımı yolluyorum.
“Düşman ceza hukuku uygulamaları devam ettiği için buruk bir sevinç”
Özetle bütün haksız şekilde tutuklu olan ve düşman ceza hukuku çerçevesinde tutuklu olan bütün insanlara selamlarımı yolluyorum. Zafer Partisi’nin mensupları, bütün arkadaşlarım haklı olarak benim 5 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılmamdan büyük bir sevinç duydular ama bu sevinç adaletsizlik devam ettiği için, düşman ceza hukuku uygulamaları devam ettiği için buruk bir sevinç. İnşallah hukuk devleti tesis edildiğinde bütün yurttaşlar aynı hukuk çerçevesinde bağımsız yargı oluştuğu zaman, şu anda yok çünkü böyle bir yer, bağımsız yargı oluştuğu zaman hep birlikte o zaman sevineceğiz. Ama daha önce kişisel sevinç alanında kalıyor ki bu da sorumluluk mevkiinde olan siyasetin yapmaması gereken bir şey. İnşallah o günleri birlikte görürüz. İnşallah Türkiye’de siyasetçiler basından korkarlar ama basın siyasetçilerden korkmaz.”
“İçerde gündemi ne kadar takip edebildiniz?” sorusunu Özdağ, şu yanıtı verdi:
“İçeride doğrusu çok vaktiniz oluyor. 10 gazete okuyordum ve üç tane de televizyon kanalının yayın yapılması için Adalet Bakanlığı’na başvurdum. Onlar da kabul ettiler ve bağlattılar. Böylece onları da izleme şansım oldu. Tabii bir de sürekli gelen avukatlar vardı ve ziyaretçiler vardı. Ben de günde aşağı yukarı 10-12 ziyaretçi alıyordum. Bazen 18’e kadar yükseliyordu sayı. Onun için dışarıda ne olup bitiyor büyük ölçüde izleme imkanımız oluyordu. O çerçevede tespitlerimin dışarıya çıkınca değişeceğini, farklılaşacağını düşünmüyorum.
“Muhalefet siyasetçisi olarak anayasanın beni korumadığını biliyorum”
Zor bir süreçten geçiyoruz. Yüksek tansiyon hastası olanlar bilirler, yüksek tansiyon vücudun bütün organlarını etkiler. Siyasette de yüksek tansiyon sadece muhalefeti etkilemez aslında iktidarı daha fazla etkiler. Yüksek tansiyonlu bir toplum olmaktan hızla çıkmamız gerekiyor ve bu yüksek tansiyonu düşürmek de olağanüstü kolay. Nasıl biliyor musunuz? Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulayın. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kararlarını uygulayın. Yeni bir anayasa yapmaktan bahsederken, yeni bir anayasa çalışmalarına başlamadan önce mevcut Anayasa’nın gereklerini yerine getirin ki yeni bir anayasanın talebinin haklılığı olsun, meşruluğu olsun ve sonra da o anayasada nelerin konuşulacağı konuşulabilsin. Sadece bu adımın atılması bile düşman ceza hukuku uygulamasından vazgeçildiği anlamına gelir. Biz bugün bir muhalefet mensubu olarak, muhalefet siyasetçisi olarak Anayasa’nın beni korumadığını biliyorum, sizi de korumuyor. Yasalar da sizi korumuyor. Bizi korumuyor ama aynı Anayasa ve yasalar vatandaşların bir bölümünü, iktidara yakın olan bölümünü koruyor. Bu adil değil, doğru değil. Bir millete bir hukuk olur. Arzumuz bu.”
Makam odasında gazetecilerle sohbet eden Ümit Özdağ, kilo verdiğinin söylenmesi üzerine “Silivri zayıflatıyor. Gerçekten 8 kilo kadar kilo verdim. Daha sonra Silivri’ye getirilen Buğra Gökçe bey çok muhterem bir zat, görür görmez kendisine dedimki ‘Buğra bey burada bu göbeğiniz gidecek’ haklı da çıktım. O da şimdi çok daha fit. Onlara da buradan çok selamlarımı iletmek istiyorum. İnşallah en kısa zamanda onlar da özgürlüklerine kavuşurlar. Ekrem Bey de, Buğra Bey de, Aykut Erdoğdu da. Kendisi benim Gazi Üniversitesi’nden öğrencim” dedi.