Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TÜRSAB 26. Olağan Genel Kurul Öncesi rakip iki aday birleşti…. “Sağduyulu olup birlikte olalım. Birlikte güçlenelim”

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) 26. Olağan Genel Kurul öncesinde, başkanlık yarışı yapan Aylin Özsavaş ve Mehmet Nezih Hacıalioğlu birleştiğini açıkladı. Aylin Özsavaş “Bu yönetim değişim değişim diyerek değiştirmeye çalıştığı şeye dönüştürdük. Kendi dönüştü. Dolayısıyla biz buna kesinlikle bu saatten sonra müsaade etmeyeceğiz. 24 Kasım sabahı yepyeni bir TÜRSAB’a günaydın diyeceğiz” dedi. Mehmet Nezih Hacıalioğlu ise “Ben Aylin Başkanımızın ve ekip arkadaşlarımızla beraber bu yolda onun başkanlığında bir yol yürüme kararı aldık. Her iki ekibin ortak kararıdır. Bu noktada tekrar ediyorum. Sağduyulu olup birlikte olalım. Birlikte güçlenelim” dedi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) 26. Olağan Genel Kurul öncesinde,

Haber: Oktay YILDIRIM – Kamera: Umut Emre GÖKBULUT

(İSTANBUL) Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) 26. Olağan Genel Kurul öncesinde, başkanlık yarışı yapan Aylin Özsavaş ve Mehmet Nezih Hacıalioğlu birleştiğini açıkladı. Aylin Özsavaş “Bu yönetim değişim değişim diyerek değiştirmeye çalıştığı şeye dönüştürdük. Kendi dönüştü. Dolayısıyla biz buna kesinlikle bu saatten sonra müsaade etmeyeceğiz. 24 Kasım sabahı yepyeni bir TÜRSAB’a günaydın diyeceğiz” dedi. Mehmet Nezih Hacıalioğlu ise “Ben Aylin Başkanımızın ve ekip arkadaşlarımızla beraber bu yolda onun başkanlığında bir yol yürüme kararı aldık. Her iki ekibin ortak kararıdır. Bu noktada tekrar ediyorum. Sağduyulu olup birlikte olalım. Birlikte güçlenelim” dedi.

TÜRSAB 26.Olağan Genel Kurul öncesinde başkanlık yarışı yapan adaylardan Aylin Özsavaş ve Mehmet Nezih Hacıalioğlu birleştiklerini duyuran bir basın toplantısı düzenlediler. Düzenlenen basın toplantısında ilk açıklamayı Mehmet Nezih Hacıailoğlu yaptı. Hacıalioğlu konuşmasında şunları söyledi:

“Her ikimiz de bir şey olmak için değil bir şeyler yapmak için yola çıkmıştık”

“Burada bir güç birliği mesajı yayınlayacağız. Baktığınızda bu bir güç birliği mesajını çok ötesinde TÜRSAB’ın 50 yıllık tarihinin makus 30 yılının değiştirileceği bir milattır aslına bakarsanız. Bu tarihi not almanızı istiyorum. Bu güç birliği sürecinde bir aslına baktığınızda bir iş birliği sözleşmesi gibi düşünün şöyle anlatayım size. Aylin Hanım’la beraber uzun saatlerce projeleri konuştuk. Projelerimize bir baktık aynı projelerden bahsediyoruz. Mevcut yapıya yönelik tepkilerimize ve o tepkilere yönelik neler yapacağımızı konuştuk aynı şeyleri konuşuyoruz aynı şeyleri yapıyoruz. Hedeflerimize baktık TÜRSAB’ın nerede olması gerektiğini, TÜRSAB’ın nereye konumlandırmamız gerektiğine Orada da aynı noktada buluştuk. En önemlisi de üyelerin hakkını savunma ve üye odaklı TÜRSAB odaklı değil de üye odaklı bir TÜRSAB yönetimi konusunda da hemfikir olduk. Ondan sonra geriye kalan kısım zaten biliyorsunuz teferruat. Burada her ikimiz de bir şey olmak için değil bir şeyler yapmak için yola çıkmıştık. Bu yolculuk çok keyifli bir yolculuktu. Her ikimiz de meslektaşlarımıza dokunduk aynı şeyleri duyduk. Tabanın sesini dinleyerek mevcut yönetimin ayırma noktasındaki girişimlerini de yok ederek şu anda karşınızda bulunuyoruz.

“Ben tahmin ediyorum ki bir ay içerisinde üyelerimiz ne oluyor diyecekler”

En önemli konu şeffaflık. Şeffaflıktan bahsediyoruz. Ama ortada hiçbir şey yok. Bu konuyla ilgili önümüzdeki saatlerde bir açıklamamız daha olacak. Adalet. Adaletin olmadığı ayrılış ve kayrılışın olduğu bir yönetim bunların hiçbirisi olmayacak. Üye merkezli olacağız. Sadece kendisi için var olmayacak. TÜRSAB üyeleri için var olacak. Biz her zaman şunu söylüyoruz. TÜRSAB’ın güçlü olması, üyelerin güçlü olmasıyla elde edilir. Yoksa TÜRSAB aslında baktığınızda bir külttür yaratılmak istenen de odur ama üyelerin bir bütün olduğu bir yönetim anlayışı olacak ve artık TÜRSAB üyeleri ile anılacak. Biz yürüdüğümüz zaman üyelerimiz arkamızdan geleceğine eminiz. Dinamik diyoruz. Olduğu yerde sayan bir TÜRSAB var şu anda. Biz birazcık daha çağa uyalım ve çağın gereksinimlerini konuşalım. Nasıl konuşalım? İşte bu az önce bahsetmiş olduğum projelere baktığımızda zaten kısa bir vadede yani şöyle izah edeyim size. Ben tahmin ediyorum ki bir ay içerisinde üyelerimiz ne oluyor diyecekler. Üçüncü ayın sonunda Allah Allah ya bunlar yapılabiliyormuş diyecekler. Altı ayın sonunda da eminim ki diyecekler ki biz ne yılları heba etmişiz? Çünkü neden? Aylin Hanım ve ben ekip arkadaşlarımız Türkiye’nin dört bir köşesinde aktif olarak seyahat acenteliği yapan farklı branşlarda, farklı ihtisas konularında tüm hepsini kucaklayan bir yönetim anlayışıyla ve projelerini kendi fikirlerine hem bölgesel hem de sektörel anlamda toplayacak bir ekip olacak. Bu ekibin bilgisi becerisi ve tecrübesi listeyi gördüğünüz zaman göreceksiniz.

“Çelik gibiyiz hiçbir şey yapamazlar”

Aylin Hanım’la şöyle bir sıkıntı yaşadık. 400 kişi, 300 yüz kişi içerisinden bir 30 kişi yazmamız gerekiyordu. Yazabilirdik büyük ihtimalle değil mi? 400 kişi yazabilirdik. Hepsinden Allah razı olsun hiçbir tanesi koltuk kaygısıyla değil bir şey yapma kaygısıyla yola çıktı. Bu arkadaşlarımın her birine ayrı ayrı teşekkürler ediyorum buradan. Bir çağrım olacak yarın yarından sonra olağan genel kurulumuzu yapacağız. Bu genel kurula bizim bir rol modelimiz var Şahin abimiz. Şahin abimiz bir rol modelidir. Bu kampanyanın bu genel kurulun bence rol modelidir. O heyecanı onun 65 altmış beş yaşında heyecanı hepinizi de görmek istiyorum. Yarın bir bayram havasına çevirelim. Bir uyarı yapmak istiyorum. Şimdi bugün yarın ve pazar günü basın yoluyla sosyal medya yoluyla, WhatsApp Guruplarıyla bir provokasyon başlayacak karşı taraf. 30 yıllık yapıdan bunlara itibar etmemelerine üyelerimizin sağduyuyu korumalarını istiyorum. Bizim ekip arkadaşlarımızın hepsi hazır bu provokasyonların hepsine hazır. İftiralar gelecek çok iyi biliyoruz. Yalanlar söylenecek çok iyi biliyoruz hazırlıklıyız. Yani çelik gibiyiz hiçbir şey yapamazlar. Yapacak olan arkadaşlarımıza da uyarıyorum buradan tekrar. Yani bunu bir tehdit olarak algılamayın sakın sağ duyulu olsunlar. En azından bir sağduyulu olduklarını görelim.

“Bir şey yapmak için bir şey olmak gerekmiyor”

TÜRSAB güç birliği dedik birlikte varız dedik. 14 bin üyemizin 10 yıllık tecrübesi olsa 140 bin yıllık bir tecrübe gösteriyor. Bu yönetim döneminde hayata geçecek. 2022 yılına geri saydırmak istiyorum tarihi. Ben TG adaylığım söz konusuydu ve seçimi kaybetmiştim. O kadar nahoş olaylar olmuştu ki, böyle bize yakışmayan kavgalar, provokasyonlar ve şu kelimeleri kullanmıştım ve aynı kelimeleri kullanıyorum ‘bir şey yapmak için bir şey olmak gerekmiyor’ ve ben hep hayatım boyunca bu düsturla yaşamışımdır. Burada da aynı şekilde bir şey olmak önemli değil. Bizim herhangi bir şekilde her ikimizin de böyle bir motivasyonu yoktu motivasyonumuz çok farklıydı. O gün abi başka bir şey daha söylemiştim ben. Bir sonraki genel kurul 2022 yılından bahsediyorum. Bu genel kurulda yapılanlardan ders çıkartılıp 2025 yılındaki genel kurulun bir bayram havasında geçmesi gerektiğini söylemiştim. Aylin Hanım ben ve tüm arkadaşlarımız 22-23 Kasım tarihlerindeki Olağan Genel Kurulun bir bayram havasında mesleğimize yakışır turizme yakışır en önemlisi ülkemize yakışır bir genel kurul kol konusunda söz vermiyoruz, garanti ediyoruz bu arada bunu.

Umarım 30 yıllık yapı ve onun temsilcileri aynı barış havasında bir seçim gerçekleştirir. Biz hak yemeyiz, hakkımızı da yedirmeyiz. Tedbirlerimizi de aldık onun da bilinmesini isterim. Ben bu yola çıktığımda bir başkan adaylığım söz konusuydu. Ben Aylin Başkanımızın ve ekip arkadaşlarımızla beraber bu yolda onun başkanlığında bir yol yürüme kararı aldık. Her iki ekibin ortak kararıdır. Bu noktada tekrar ediyorum. Sağduyulu olup birlikte olalım. Birlikte güçlenelim”

Daha sonra söz alan Aylin Özsavaş şunları söyledi:

“30 yıllık yapıya hizmet edeceğiz”

“Hakikaten bugün tarihi bir güne şahitlik ediyorsunuz. Ben öncelikle onur duydum. Neden onur duydum Nezih Bey gibi yıllarını bu sektöre vermiş bir meslektaşım tarafından onurlandırıldım. Sağ olsun biz dediği gibi zaten sorunların ne olduğunu çözümlerin ne olduğunu birebir bilen insanlarız bizler sahada olan insanlarız. Bizler bizzat bu sorunları bizzat yaşayan insanlarız. Dolayısıyla biz çözüm yollarını da gayet iyi biliyoruz. Şu andaki mevcut yönetim sekiz yıldır bu sektöre hiçbir katkı sağlayamadı aksine sorunları daha da büyüttüler. Şu anda yarın başlayacak genel kurulda kendi yarattıkları sorunları çözmek üzere tekrar meslektaşlarımızdan oy talep ediyorlar. Biz artık buna daha fazla seyirci kalmayacağız. İsteselerdi yaparlardı diyorum çünkü işin gerçeği bu. Bakınız turizm sektörü barıştır. Barışın olmadığı yerde Turizmden bahsedemeyiz. Barış demek diyalog demek, barış demek, iletişim demek. Ancak ne var ki bizim sorunlarımızın ana kaynağı TÜRSAB’ın şu anda dar bir çevrenin etkisi altında olmasındandır. Eleştiriye kapalı, üyesine mesafeli sadece kendi kişisel ikballeri uğruna bu koltuklarda oturmaya devam ediyorlar. O yüzden özellikle Nezih Bey’e tekrar teşekkür etmek istiyorum. Bu güç birliğini yaptığımız için, onur duydum ve ben biliyorum biz birlikte bu 30 yıllık yapıya hizmet edeceğiz.

“Bu meslek bizim bir yaşam biçimimiz”

Biz üyeye hizmet eden bir kurum olacağız, biz üyesini dinleyen bir kurum olacağız ve gerekli bütün yetkili kurumların kapısını çalacağız. O kapılardan içeride gireceğiz. O masalarda oturacağız. Sorunlarımızı dile getireceğiz ve sorunlarımız çözülene kadar da o masalardan kalkmayacağız. Yapılacaklar belli, sorunlar belli. Ama sadece biz bunlarla da yetinmeyeceğiz. Mesele sadece sorunları çözmek de değil. Mesele yeni bir vizyon katmaktı. Mesele 1972 yılında kurulmuş olan bir meslek birliğini artık günün teknolojik çağına uygun hale getirilmesidir. Şu anda Anadolu’nun birçok yerinde üyemiz teknolojiden mahrum. Biz artık hiçbir üyemizi, teknolojinin gerisin de bırakmayacağız. TÜRSAB’ın bütün imkanlarını üyeye kullanacağız ve bu yolda en önce adil olacağız. Ayrıştırmayı kesinlikle bırakacağız. Biz bugün zaten birleştik. Biz bütün meslektaşlarımızla birleştik ve bütün meslektaşlarımıza da çağrıda bulunuyoruz. Gelin hepiniz el verin ve bu kurumu 53 yıllık tarihiyle Türkiye’nin en önemli turizmin en önemli kurumunu hep birlikte tekrar ayağa kaldıralım. Çünkü bizim gerçekten bir üç yıl daha kaybetmeye vaktimiz yok. Değişim kelimesini kullanmıyorum kıymetli meslektaşlarım ve değerli basın mensupları çünkü bu yönetim değişim değişim diyerek değiştirmeye çalıştığı şeye dönüştürdük. Kendi dönüştü. Dolayısıyla biz buna kesinlikle bu saatten sonra müsaade etmeyeceğiz. 24 Kasım sabahı yepyeni bir TÜRSAB’a günaydın diyeceğiz. Yepyeni ve çalışkan bir ekiple ki bizim bütün ekip arkadaşlarımız hakikaten turizm yapıyor. Bakın çok önemli turizm yapıyoruz. Biz bu mesleği içimizde yaşıyoruz. Bu meslek bizim bir yaşam biçimimiz. Biz buna sahip çıkacağız. Biz çocuklarımıza bu mesleği miras bırakacak hale getireceğiz”