Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye, uzlaşı sağlanamaması durumunda COP31’e tek başına ev sahipliği yapmaya hazır

Türkiye, 2026 yılında düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 31. Taraflar Konferansı’na (COP31) ev sahipliği için yürüttüğü adaylık sürecinde iş birliği ve kapsayıcılık ilkelerini ön plana çıkarıyor. Avustralya’nın COP31’de eş başkanlık konusundaki tutum değişikliğine dikkat çeken diplomatik kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avustralya Başbakanı Anthony Norman Albenese’e gönderdiği bir mektupta Türkiye’nin COP31’in eş-başkanlık modeliyle yürütülmesini çok taraflılığı güçlendirecek örnek bir adım olarak değerlendirdiğini vurguladığını aktardı. Türkiye’nin, iyi niyetli istişarelerle COP31’in başarısına katkı sağlayacak esnek formüller geliştirilmesine inandığı kaydedildi. Kaynaklar, uzlaşı sağlanamaması durumunda Türkiye’nin konferansa tek başına ev sahipliği yapmaya ve başkanlığı üstlenmeye hazır olduğunu dile getirdi.

Türkiye, 2026 yılında düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 31.

(ANKARA) – Türkiye, 2026 yılında düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 31. Taraflar Konferansı’na (COP31) ev sahipliği için yürüttüğü adaylık sürecinde işbirliği ve kapsayıcılık ilkelerini ön plana çıkarıyor. Avustralya’nın COP31’de eş başkanlık konusundaki tutum değişikliğine dikkat çeken diplomatik kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Avustralya Başbakanı Anthony Norman Albenese’e gönderdiği bir mektupta Türkiye’nin COP31’in eş-başkanlık modeliyle yürütülmesini çok taraflılığı güçlendirecek örnek bir adım olarak değerlendirdiğini vurguladığını aktardı. Türkiye’nin, iyi niyetli istişarelerle COP31’in başarısına katkı sağlayacak esnek formüller geliştirilmesine inandığı kaydedildi. Kaynaklar, uzlaşı sağlanamaması durumunda Türkiye’nin konferansa tek başına ev sahipliği yapmaya ve başkanlığı üstlenmeye hazır olduğunu dile getirdi.

Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede rekabet yerine işbirliği ve kapsayıcılık ilkeleriyle hareket etmeye devam edeceğini, tüm tarafları yapıcı diyalog ve karşılıklı saygı temelinde süreci ilerletmeye davet ettiğini kaydetti.

Türkiye, 2026 yılında yapılacak COP31’e ev sahipliği yapmak için hazırlanıyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Ankara, COP31 ev sahipliği için yürüttüğü adaylık sürecinde işbirliği ve kapsayıcılık ilkelerini ön plana çıkarıyor.

Diplomatik kaynaklar, BM 80. Genel Kurulu kapsamında Avustralya ile yürütülen görüşmelerde taraflar arasında karşılıklı anlayışa dayalı bir zemin oluştuğunu, sürecin yapıcı diyalogla ilerlediğini aktardı. Bu çerçevede, her iki ülkenin başkanlık sürecini ortak biçimde üstlenmesi, üst düzey toplantıların ev sahipliklerinin paylaşılması ve müzakere süreçlerinin birlikte götürülmesi konusunda anlayış birliğine varılmıştı.

Avustralya’nın tutum değişikliği

Kaynaklara göre, Avustralya Başbakanı Anthony Norman Albanese’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektupta, daha önce üzerinde ilerleme sağlanan konuların reddedilmesi süreci başlangıç noktasına geri götürdü. Avustralya, eş-başkanlık modelinin BM kurallarında öngörülmediğini ve COP’u Pasifik odaklı gündemden uzaklaştırabileceğini gerekçe göstererek görüşmelerden uzaklaştı.

Kaynaklar, Türkiye’nin COP31’in eş-başkanlık modeliyle yürütülmesini çok taraflılığı güçlendirecek örnek bir adım olarak değerlendirdiğini, bu görüşün Erdoğan’ın Albenese’e gönderdiği cevabi mektupta da vurgulandığını belirtti. Türkiye’nin, iyi niyetli istişarelerle COP31’in başarısına katkı sağlayacak esnek formüller geliştirilmesine inandığı ifade edildi. Ancak diplomatik kaynaklar, uzlaşı sağlanamaması halinde Türkiye’nin konferansa tek başına ev sahipliği yapmaya ve başkanlığı üstlenmeye hazır olduğunu dile getirdi.

Pasifik’e özel hassasiyet

Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin COP31’in odağında yalnızca belirli bir bölgenin değil, iklim krizinden en çok etkilenen kırılgan bölgelerin bulunmasını önemsediğini, bu çerçevede Pasifik’e yönelik özel oturumlar düzenlenebileceğini aktardı.

Türkiye’nin adaylığının yalnızca bölgesel bir tercih değil, ortak geleceğe yönelik küresel dayanışma çağrısı niteliği taşıdığı vurgulandı. Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede rekabet yerine işbirliği ve kapsayıcılık ilkeleriyle hareket etmeye devam edeceğini, tüm tarafları yapıcı diyalog ve karşılıklı saygı temelinde süreci ilerletmeye davet ettiğini bildirdi.

COP hakkında

BM Çevre Programı (UNEP) ile Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) 1988 yılında ortaklaşa ihdas ettiği Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) ortaya koyduğu insan kaynaklı faaliyetlerin neden olduğu küresel ısınmanın iklim üzerindeki etkilerine karşı, 1992 yılında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda imzaya açılan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS), uluslararası alanda atılan ilk ve en önemli adımdır.

21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe giren BMİDÇS’ye, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 196 ülkenin yanı sıra, Avrupa Birliği (AB) de taraftır. Türkiye, BMİDÇS’ye 24 Mayıs 2004 tarihinde katıldı.

Taraflar Konferansı (Conference of Parties – COP) BMİDÇS’nin en üst karar alma organıdır. Her yıl toplanan COP’ta kararlar taraf ülkelerin oybirliği ile alınır.

2026 yılında düzenlenmesi öngörülen COP31’e ev sahipliği yapma sırası BM’nin bölgesel gruplarından olan Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu’nda (WEOG). Söz konusu gruptan Türkiye ve Avustralya COP31’e ev sahipliği için aday. Usul kuralları gereği, Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapacak ülke üzerinde uzlaşma sağlanamadığı takdirde, Konferans BMİDÇS Sekteryası’nın bulunduğu Almanya’nın Bonn şehrinde düzenleniyor.