(ANKARA) – Türkiye İşçi Partisi’nden yapılan açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının değiştirilebileceğine yönelik ifadeler eleştirilerek, “Türk-İş’e çağrımızdır: Bu suça ortak olmayın ve Asgari Ücret Tespit Komisyonunda yer almayın. Bu komisyon, bir kurgudan ibarettir. O masada oturmak, milyonların yoksulluğa mahkûm edilmesini meşrulaştırmaktır” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye İşçi Partisi’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Hiçbir düzenleme Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na meşruiyet getirmez. Türk-İş’in Asgari Ücret Komisyonu’na katılmayacağını açıklamasının ardından iktidar kanadı, Komisyonun yapısını değiştirebileceğini ve işçi tarafının da masada olmasını istedikleri açıkladı” denildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Saray, işçisiz bir komisyonun meşruiyetinin olmayacağının farkında olsa da aslında işçiler hiçbir zaman Asgari Ücret Tespit Komisyonunda gerçekten temsil edilmediler. Sayıca komisyonda var olsalar da üstünlük hep patronlar ve iktidarların elindeydi. Bundan sonra da, iktidarın yaptığı 5 işçi temsilcisi, 5 işveren temsilcisi, 1 iktidar temsilcisi şeklindeki yeni düzenlemeyle de işçilerin çıkarı, Asgari Ücret Tespit masasında korunamayacaktır. Saray’ın Orta Vadeli Programı’nda ‘hedeflenen enflasyon’ adı altında işçiye dayatılan sefalet zammı, daha bu masa kurulmadan belli olmuştur. Dolayısıyla, asgari ücretlilere sadece yoksulluğun dayatıldığı bu masanın bir parçası olmak suç ortaklığıdır.
“Asgari ücret, toplu sözleşme süreci ile belirlenmelidir”
İşçinin ‘hayır’ deme hakkının bulunmadığı, uyuşmazlık durumunda grev hakkının olmadığı bir masada ‘pazarlık’ yapılamaz; orada sadece ‘suç ortağı’ veya ‘onay makamı’ olunur. Bu nedenle Türk-İş’e çağrımızdır: Bu suça ortak olmayın ve Asgari Ücret Tespit Komisyonunda yer almayın. Bu komisyon, bir kurgudan ibarettir. O masada oturmak, milyonların yoksulluğa mahkûm edilmesini meşrulaştırmaktır. ‘Şerh koyduk’, ‘itiraz ettik’ demek işçinin ekmeğini kurtarmıyor. Yapılması gereken; bu hileli oyunu bozmak, komisyonu tanımadığını ilan etmektir.
Asgari Ücret, birçok ülkede olduğu gibi, içinde grev hakkının da olduğu bir toplu sözleşme süreci ile belirlenmelidir. Sendikalaşma özgürlüğünün önü açılmalı böylece işçilerin kendilerini temsil etme imkanı olmalıdır. Ancak bu şekilde işçi sınıfı, kendi gücüyle, asgari ücret belirlenmesi sürecinin bir parçası olabilir.”

