Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türk Tabipleri Birliği’nden Dünya AIDS Günü’nde Sağlık Bakanlığı’na çağrı: “Test ve tedaviye erişimi yaygınlaştırın”

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı’na “Anonim ve ücretsiz test hizmetleri hala sınırlı; damgalanma ve gizlilik endişeleri halkın test yaptırmasını engelliyor. Test ve tedaviye erişimi yaygınlaştırın” çağrısında bulundu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla

(ANKARA) – Türk Tabipleri Birliği (TTB), 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı’na “Anonim ve ücretsiz test hizmetleri hala sınırlı; damgalanma ve gizlilik endişeleri halkın test yaptırmasını engelliyor. Test ve tedaviye erişimi yaygınlaştırın” çağrısında bulundu.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi (TTB) ve TTB Halk Sağlığı Kolu, 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. TTB, Türkiye’de anonim ve ücretsiz test hizmetlerinin hala sınırlı olduğunu, damgalanma ve gizlilik endişelerinin halkın test yaptırmasını engellediğini; göçmenler, seks işçileri, LGBTQ artı bireyler ve yoksul bölgelerde yaşayanlar için hedeflenmiş programların yetersiz olduğunu kaydetti. Açıklamada, halkı bilgilendirme ve eğitme alanında eksikliklerin olduğu, Türkiye’de uzun etkili tedavi ve PrEP enjeksiyonlarının henüz ruhsatlı ve geri ödeme kapsamında olmadığı ve bu durumun hem HIV pozitif kişilerin tedaviye erişimini hem de HIV negatif kişilerin korunmasını engellediği kaydedildi.

Sağlık Bakanlığı’na çağrı

Açıklamada, Sağlık Bakanlığı’na “Test ve tedaviye erişimi yaygınlaştırın, risk gruplarına özel programları güçlendirin, halkı doğru bilgilerle donatacak bilgilendirme kampanyalarını başlatın, uzun etkili tedavi ve PrEP uygulamalarını hızla ruhsatlandırın” çağrısında bulunuldu.

1985-2024 yılları arasında Türkiye’de 45 bin 835 HIV pozitif vaka ve 2 bin 438 AIDS vakası bildirilirken son on yılda HIV vakalarında ciddi bir artış görüldüğü kaydedilen açıtklamada, “Yeni tanı alanların yaklaşık yüzde 49’u 25-49 yaş aralığındaki genç yetişkinler. Cinsiyet dağılımı halen erkeklerde daha yüksek olmakla birlikte, kadınlarda da artış eğilimi devam ediyor. Mevcut sayıların gerçek hasta sayısından çok daha düşük olduğu tahmin ediliyor, zira test yaptırmayan ve tanı almamış pek çok kişi bulunuyor. Risk grubundaki herkesin test yaptırabilmesi hâlâ sınırlı. Gündemde ‘Gerçek hasta sayımız kaç?’, ‘Risk grubundaki kişiler sağlık hizmetine ulaşabiliyor mu?’, ‘Test yaptırmak isteyen herkes bunu kolayca yapabiliyor mu?’ soruları var” denildi.

“Bilimin geliştirdiği tanı ve tedavi yöntemlerine her hastanın ulaşabilmesini sağlamak gerekiyor”

HIV tedavisinde son yıllarda önemli ilerlemeler olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Her gün ağızdan alınan yüksek etkili antiviral tabletler sayesinde HIV pozitif kişilerde virüs yok edilemese de tamamen baskılanabiliyor. Henüz ülkemizde olmasa da iki ayda bir kas içine enjeksiyonla yapılan uzun etkili antiretroviral tedaviler sayesinde virüsün çoğalması durdurulabiliyor. HIV negatif kişiler için koruma, PrEP enjeksiyonlarıyla kolaylaşıyor; altı ayda bir uygulanacak yeni formülasyonlar geliştiriliyor. Bu gelişmeler, HIV ile yaşamın artık kontrol altına alınabileceğini gösteriyor. Ancak bilim tek başına yeterli değil. Bilimin geliştirdiği tanı ve tedavi yöntemlerine her hastanın ulaşabilmesini sağlamak gerekiyor.”

HIV’e ilişkin doğru bilgilere erişimin önemine dikkat çekerek, virüsün günlük yaşamda bulaşmadığını, düzenli tedavi ile sağlıklı yaşamın mümkün olduğuna dikkat çekilen açıklamada, HIV’in tokalaşma, öpüşme, kucaklaşma, aynı ortamda bulunma, yemek paylaşımı, havuz ve deniz kullanımı, aynı tuvalet/banyo kullanımı ile sinek ve böcek ısırıklarıyla bulaşmadığı; korunmasız cinsel ilişki, test edilmemiş kan ve organ nakilleri, ortak şırınga kullanımı ile anneden bebeğe geçiş yoluyla bulaşabildiğ, doğru tedavi ile anneden bebeğe geçişin yüzde 100 önlenebildiği kaydedildi.

“HIV öldürmez; bilgi eksikliği, önyargı ve erişim engelleri öldürür”

Şüpheli durumlarda test yaptırmanın ve pozitif tanı halinde tedaviye hızla başlanmasının kritik önemde olduğu, düzenli tedavinin virüsü baskıladığı ve uzun, sağlıklı yaşamı mümkün kıldığı belirtilen açıklamada, kondom kullanımının ve riskli davranışlardan kaçınmanın HIV’den korunmada etkili olduğu aktarıldı. Açıklamada, “HIV öldürmez; bilgi eksikliği, önyargı ve erişim engelleri öldürür. Sağlık bir haktır ve bilim, ancak eşit erişimle anlam kazanır” denildi.