Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TTB önceki dönem Merkez Konseyi’nin görevden alınması kararının temyiz incelemesi Yargıtay’da

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi önceki dönem üyelerinin görevlerine son verilmesine ilişkin kararın temyiz incelemesi Yargıtay’da duruşmalı yapıldı. Duruşmada savunma yapan avukatlar, davanın gerekçesiz, ilişkisiz, delilsiz ve verilen kararın da hukuka aykırı olduğunu belirterek, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozulmasını istedi. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi önceki dönem üyelerinin görevlerine

Haber: Esra TOKAT

(ANKARA) – Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi önceki dönem üyelerinin görevlerine son verilmesine ilişkin kararın temyiz incelemesi Yargıtay’da duruşmalı yapıldı. Duruşmada savunma yapan avukatlar, davanın gerekçesiz, ilişkisiz, delilsiz ve verilen kararın da hukuka aykırı olduğunu belirterek, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararının bozulmasını istedi.

Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, dönemin TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi üyelerinin görevlerine son verilmesi kararının temyiz incelemesi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ndeki temyiz incelemesi duruşmalı yapıldı.

Duruşmaya, TTB Merkez Konseyi Başkanı Alpay Azap, 2022 ve 2024 yılları arasında Merkez Konsey Üyeleri olan Kazım Doğan Eroğullar, Ahmet Karer Yurtdaş, Lütfi Tiyekli, 2022-2024 yılları arasında TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, önceki dönem TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten ile avukatlar katıldı.

“Gerekçeli karar hakkımız ihlal edildi”

Duruşmada savunma yapan avukat Leyla Verda Ersoy, dosyanın Şebnem Korur Fincancı’nın bir medya kuruluşuna verdiği görüşler nedeniyle açıldığını belirterek, “Bu dava sadece TTB’nin değil, diğer meslek kuruluşlarını da içerecek şekilde kamuoyunun örgütlenme özgürlüğüne ilişkindir” dedi.

İlk derece mahkemesinde ve istinaf aşamasında üç taleplerinin olduğunu ancak bunların hiçbirinin kabul edilmediğini söyleyen Ersoy, “Dava şartı yokluğundan davanın reddi talebimiz vardı, kabul görmedi. Anayasaya aykırılık başvurusu yaptık ancak bu da değerlendirilmedi bu da kararı hukuka aykırı kılıyor. Son olarak da gerekçeli karar hakkımızın ihlal edildiğini düşünüyoruz. Kurul dahilinde Merkez Konsey üyelerinin tamamına ‘amaç dışı faaliyet yapma’ suçu isnat ediliyor. Ama üyelere davalar boyunca bir kez söz verilmedi. İsimleri geçen ve görevden alınması istenenlerin müdahillik talepleri reddedildi” diyerek usule ilişkin itirazlarını dile getirdi.

Delillerin hiçbirinin olayla ilişkili olmadığını, adli tıp uzmanı olan dönemin Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın verdiği demeçte söylediği sözlerin konsey üyelerinin tamamını bağlanmasını anlayamadıklarını söyleyen Ersoy, “Gerekçesiz, ilişkisiz, delilsiz davada verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ve bu yüzden bozulması talebinde bulunuyoruz” diye konuştu.

Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu da “Müvekkilimin TTB Merkez Konseyi Başkanı olması tüm sözlerininin buna bağlanmasına neden olacağı söyleniyor. Bu alanda profesör ünvanını kazanmış, 30 yıldır adli tıp uzmanı olan bir isim yine aynı konuda görüş verdi diye bu dosyanın oluşturulması hukuksuzdur. Sadece bir kurulun başkanı diye söylediği tüm sözlerin kurulu bağlayacağı gerçek dışıdır” beyanında bulundu.

Önceki dönem TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut da savunmasında, “Bu dava başladığından beri her duruşmasına geliyorum ancak ben bir kez olsun davacıyı görmedim. Ben de bir bilim insanıyım ve uzmanlık alanlarımda görüş veririm. Davalar boyunca ismim geçmesine rağmen bir kez dinlenmedim. Davanın düşmesini istiyorum” şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz dönem TTB Merkez Konseyi İkinci Başkanı olan Ali İhsan Ökten, “Biz hekimler ve TTB ülkenin siyasi koşullarından etkilenmeden görevimizi yapmaya çalıştık, çalışıyoruz. Ancak şu an ülkemizdeki siyasi ortam buna el vermiyor, kurumları yargılıyor. Biz de haksız ve hukuksuz bir şekilde bugün karşınızdayız” ifadelerini kullandı.

“Bu hukuk davası gibi görülsede bir cezalandırma davasıdır”

Geçtiğimiz dönem TTB Merkez Konsey üyelerinden Lütfi Tiyekli de “Bu hukuk davası gibi görülsede bir cezalandırma davasıdır. Cezalar şahsidir ancak bir kişiye isnat edilen suçlar dolayısıyla başkaları cezalandırılamaz Bu durum suçun şahsiliği ilkesine tamamen aykırıdır” şeklinde konuştu. Ahmet Karer Yurtdaş da “Bir demokratikleşme tartışmasının yapıldığı ortamda bir hekim uzmanlık alanında kullandığı sözleri nedeniyle bir meslek örgütü yargılanamaz. Dilerim bu dava düşer” savunmasını yaptı.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi heyeti, avukatları ve feri müdahilleri dinledikten sonra gerekçeli kararın 1 ay içerisinde açıklanacağını bildirerek duruşmaya son verdi.

Alpay Azap: “Davanın ülkemizin demokrasisi açısından yaşadığımız bu zor günlerde iyi sonuçlanmasını ümit ediyoruz”

Duruşma sonrası Türk Tayipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Alpay Azap ve Vedat Bulut, ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.

Alpay Azap, “Burada da bir kere daha gördük mahkeme heyetine de anlatmaya çalıştık ki daha ilk açıldığından itibaren hem usul hem de esas açısından çok ciddi eksiklikler, hatalar içeren bir dava bu. Öte yandan ülkemizin demokratikleşmesi açısından da çok önemli bir dava, ülkemizin demokrasi geleneği açısından geldiği noktaya yakışmayan bir takım iddialar içeren bir dava. Biz mahkeme heyetinin kararını bekliyoruz. Davanın ülkemizin demokrasisi açısından yaşadığımız bu zor günlerde iyi sonuçlanmasını ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.

Vedat Bulut da TTB’nin ilk davasının olmadığını ve geçmişte de pek çok dava açıldığını ve beraatle sonuçlandığını ifade ederek, “Bu davanın da beraatle sonuçlanacağına bizler eminiz. Çünkü dayanakları zayıftır. Yargıtay’daki bu aşamaya kadar hiçbirimiz dinlenmedik. İlk kez burada kendimizi ifade ettik. Yargıya da güvenimiz sonsuz. Bizler konuyu anlattık. Verilmiş olan Merkez Konseyi’nin görevden alınması kararı usulsüzdür. Gereksiz bir zaman ve enerji harcamaydı. İç politikaya malzeme edilmek için seçilmiş bir davaydı. Ama sonuçta yargının ayağı topaldır, gideceği yere er geç varır” dedi.