Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TTB: Çocukları ihmal ve istismar riskine açık hale getiren MESEM’ler derhal kapatılmalıdır

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Milli Eğitim Bakanlığı ile özel sektörün birlikte yürüttüğü Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulamasının çocukları işçileştirdiğini, eğitim hakkından kopardığını ve ihmal ile istismara açık hale getirdiğini belirterek, “Çocukları ihmal ve istismar riskine açık hale getiren MESEM’ler derhal kapatılmalıdır” çağrısı yaptı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Milli Eğitim Bakanlığı ile özel sektörün

(ANKARA) – Türk Tabipleri Birliği (TTB), Milli Eğitim Bakanlığı ile özel sektörün birlikte yürüttüğü Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulamasının çocukları işçileştirdiğini, eğitim hakkından kopardığını ve ihmal ile istismara açık hale getirdiğini belirterek, “Çocukları ihmal ve istismar riskine açık hale getiren MESEM’ler derhal kapatılmalıdır” çağrısı yaptı.

TTB Merkez Konseyi ile TTB Okul Sağlığı Çalışma Grubu tarafından yapılan yazılı açıklamada, eski adı “çıraklık eğitim merkezi” olan MESEM’lerin 14 yaşından itibaren çocukları kayıtlı ancak güvencesiz şekilde işgücü piyasasına zorladığı belirtildi. Açıklamada, bu modelin çocukların eğitim hakkını yok saydığı, bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimlerini tehdit eden bir uygulamaya dönüştüğü ifade edildi.

Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 138 sayılı Asgari Yaş Sözleşmesi’ne atıf yapılarak, çocukların 18 yaşına kadar korunması gerektiği hatırlatılan açıklamada, “Doğası veya yapıldığı koşullar bakımından genç kişilerin sağlığını, güvenliğini veya ahlakını tehlikeye düşürebilecek her türlü çalışmaya kabul için asgari yaş 18’in altında olmayacaktır” hükmü anımsatıldı.

MESEM’lere kayıt yaptıracak öğrencilerden “herhangi bir sağlık sorununun bulunmaması” koşulu aranmasının da bilimsel açıdan sorunlu olduğunu belirtilen açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:

“Bir çocuk, kendi yaş dönemine özgü sağlıklı bir yapıya sahip olsa bile gelişimini tamamlamamıştır. Ergenlik dönemi, soyut muhakeme, dürtü kontrolü ve risk analizi açısından olgunlaşmamış bir dönemdir. Bu durum, çocukların işyerlerinde kaza geçirme riskini artırmaktadır.”

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre 2013–2024 yılları arasında 713 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiği, bunlardan 9’unun MESEM kapsamında çalışan çocuklar olduğuna dikkat çekilen açıklamada, ağustos ayında yaşamını yitiren 192 işçiden 13’ünün 14–18 yaş aralığında olduğu da kaydedildi.

Açıklamada, MESEM’lere katılan çocukların çoğunun orta ve dar gelirli ailelerden geldiği, sosyoekonomik düzey düştükçe bilişsel gelişim açısından dezavantajların arttığına dikkat çekilerek “Çocuklar işyeri ortamında bu farkı kapatamaz. Üstelik 3308 sayılı yasa tehlikeli işlerde çırak çalıştırılmasına izin verse de, çocuklar için riskin olmadığı bir işyeri yoktur” denildi.

MESEM uygulamasıyla çocukların asgari ücretin altında maaş aldığı, sigorta kapsamlarının iş kazalarını karşılamadığı, eğitim yerine üretime odaklandıkları belirtilen açıklamada, “Çocukların yıl boyunca gözetim olmaksızın işyerlerinde çalışması, onları istismara açık hale getirmekte; ticari faaliyetin bir parçası haline getirilmeleri ekonomik sömürü anlamına gelmektedir” denildi.

Açıklamada, “Eğitim ortamının yerini işyeriyle değiştiren, sınıfsal eşitsizlikleri derinleştiren, çocukları ihmal ve istismar riskine açık hale getiren MESEM’ler derhal kaldırılmalıdır. Çocuk işçiliğiyle mücadele kararlı biçimde sürdürülmeli, çocuğun üstün yararı esas alınmalıdır” çağrısı yapıldı.