Haber: Savaş KALKAN
(TOKAT) – Tokat merkeze bağlı Günçalı ve Killik Köyleri tüzel kişiliklerinin, Çal Baba Türbesi’nin de bulunduğu köyler arasındaki mera parsellerinde HLC Kıymetli Madenler ve Yatırım AŞ’nin maden aramasına izin veren Tokat Valiliği Mera Komisyonu kararının iptali için açtığı dava görüldü. Köylülerin avukatı İsmail Hakkı Atal, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, “Toprağımızı, suyumuzu, havamızı siyanürlü altın madenlerinden korumak bir milli güvenlik meselesidir. Devletin beka meselesidir. Devlet yöneticilerinin bunu öğrenmesi gerekmektedir” dedi. Mahkeme, davaya ilişkin kararını gelecek günlerde açıklayacak.
Tokat merkeze bağlı Günçalı ve Killik Köyleri tüzel kişiliklerinin, köyler arasındaki mera parsellerinde HLC Kıymetli Madenler ve Yatırım AŞ’nin maden aramasına izin veren Tokat Valiliği Mera Komisyonu kararının iptali için açtığı dava, Tokat İdare Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, davacı köylülerin avukatları ile davalılar Tokat Valiliği ve HLC Kıymetli Madenler ve Yatırım AŞ’nin avukatı katıldı.
Köy tüzel kişiliklerinin avukatı İsmail Hakkı Atal, duruşmada davalarının kabulü ile maden şirketine merada arama izni veren Mera Komisyonu kararının iptalini istedi.
Davalıların avukatları ise davanın konusuz olduğunu savunarak, davanın reddi talebinde bulundu. Mahkeme, davaya ilişkin kararını gelecek günlerde açıklayacak.
Dava dilekçesinde ne deniliyor?
Tokat Killik ve Günçalı Köyleri tüzel kişilikleri adına adılan davanın dilekçesinde, köylere ait mera parsellerinde HLC Kıymetli Madenler ve Yatırım AŞ’nin maden arama faaliyetine izin veren İl Mera Komisyonu’nun 22 Eylül 2024’te aldığı kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali talep ediliyor.
Dava dilekçesinde, “dava konusu işlemin sebep, konu, amaç, usul, şekil ve yetki unsurları yönünden Mera Kanunu’na, Havza Yönetim Planlarının Hazırlanması, Uygulanması ve Takibi Yönetmeliği’ne ve Türkiye’nin imzaladığı çevreyle ilgili sözleşmelere aykırı olduğu” ifade ediliyor.
Dilekçede, “Mera Komisyonu kararının izin verdiği maden arama ruhsatıyla gerçekleştirilmek istenen siyanürlü altın madenciliği projesi, dava konusu mera alanının hemen yanında yer alan Güzelce Barajı’ndan beslenen 31 köyün de içinde olduğu Artova, Zile ve Kazova ovalarına zarar verecektir” deniliyor.
Avukattan açıklama
Davacı köylülerin avukatı İsmail Hakkı Atal, duruşmanın ardından İdare Mahkemesi önünde yaptığı basın açıklamasında, “Alevi canların inanç merkezi olan, Alevilerin 500 yıldır kuru bir dal parçasını dahi dışarıya çıkartmadıkları Çal Baba inanç merkezinde HLC Altın Madencilik şirketine maden arama izni veren Mera Komisyonu kararının iptali davası için mahkemeye geldiklerini” belirtti.
“Samsun Bölge İdare Mahkemesi’nin, HLC Madencilik Şirketi’ne karşı açtıkları ruhsat iptal davasını mayıs ayında lehlerine sonuçlandırdığını” ifade eden Atal, “ruhsat iptal davasına bağlı olarak Mera Komisyonu kararının da hükümsüz hale geldiğini” söyledi.
Atal, “Halen Alevi Bektaşi canların inanç merkezi olan Çal Baba Tepesi üzerinde 3 tane daha siyanürlü altın madeni ruhsatına karşı da hukuki mücadelemizi başlattık. Siyasi iktidarın ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli Hacıbektaş’ta bir cemevi için kendi arazisini bağışladı. Cumhur İttifakı bir taraftan Alevi açılımı yaparken bir taraftan da Alevilerin inanç merkezleri üzerine siyanürlü altın madeni ruhsatları mı verecek?” diye konuştu.
“Türkmen Alevilerin bulunduğu inanç ve ibadet merkezleri bilerek tarumar edilmek isteniyor”
Çalbaba İnanç Merkezi’nin “açık hava cemevi” niteliğinde olduğunu söyleyen Atal, şunları kaydetti:
“İklim krizi sürecinde şu anda bütün Türkiye ve dünya susuzluk, kuraklık tehdidi altında. Susuzluk, kuraklık tehdidi altında siyanürlü altın madeni şirketlerine suyu vermek, suyu katlettirmek, suyu zehirletmek vatana ihanetle eş anlamlıdır. Toprağımızı, suyumuzu, havamızı siyanürlü altın madenlerinden korumak bir milli güvenlik meselesidir. Devletin beka meselesidir. Devlet yöneticilerinin bunu öğrenmesi gerekmektedir.”
Günçalı Köyü Muhtarı Murat Topaç da “Bu konuyu burada bırakmayacağız, sürekli takip edeceğiz. Çal Baba’yı koruma altına aldıracağız. Maden şirketlerini buraya sokmayacağız, yaşam hakkımızı koruyacağız” dedi. Killik Köyü Muhtarı Yener Şahin ise “Toprağın üstü altından kıymetlidir. Bu davamızı sonuna kadar takip edeceğiz. Vazgeçmek yok, sonuna kadar mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.

