(TBMM) – TBMM Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçe görüşmelerinde, İBB soruşturmasına ilişkin “14 bakanlığın bütçesinden daha büyük bir bütçeye sahip olan İBB’de projeler hazırlayıp kentsel dönüşüm yaparak İstanbul’u depreme hazırlamak yerine geniş ve derin bir yolsuzluk ekosistemi kurulmuştur” diyen AK Partili Âlâ’ya CHP’li Emir, 15 Temmuz darbe girişimine dair Âlâ’ya ilişkin ortaya atılan iddiaları hatırlatarak tepki gösterdi. Âlâ da “Gürcistan iddiasını dile getirip ispatlamayan şerefsizdir” dedi. CHP’li Emir, İBB soruşturması kapsamında ortaya atılan iddialara masumiyet karinesi hatırlatması yaparak, “Kendi namusun kadar, başkalarının onurunu, namusunu saymıyorsan yok hükmündesin, o zaman konuşmayacaksın” sözleriyle Âlâ’ya yanıt verdi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin tümü üzerinde görüşmeler devam ediyor. AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Âlâ, TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde konuştu.
2026 bütçesinin sadece rakamların, cetvellerin, gelir-gider tablolarının teknik izahından ibaret bir mali döküman olmadığını belirten Âlâ, “Bu bütçe, tarihin akışının hızlandığı, küresel dengelerin yeniden şekillendiği, dünyanın belirsizlikler çağına girdiği bir dönemde Türkiye’nin milli duruşunu ve stratejik tercihlerini yansıtan kapsamlı bir mali çerçevedir” dedi.
AK Parti olarak proaktif, pozitif, insani ve erdemli dış politika izlediklerini belirten Âlâ, “Çünkü biliyoruz ki gücü kadar adaleti, zenginliği kadar merhameti, cömertliği; imkanı kadar vicdanı olmayan dünya haksızlık, zulüm üretir. Bunun en vahim örneğini Gazze’de yaşadık, yaşıyoruz. Gazze’de zulüm ve soykırım canlı yayınlandı. Bu zulme en yüksek sesle karşı çıkan Türkiye oldu” diye konuştu.
Âlâ: ‘Siz önce kendi koltuğunuzun meşruiyetinizi düşünün’ derler
Âlâ, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’ye ilişkin eleştirilerine şöyle karşılık verdi:
“Sayın Özel meydanlara yeni çıktı. Heyecanlı, anlıyoruz. AK Parti meydanlardan geliyor. Meydanların sesi dediğiniz zaman, usta lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bir günde kaç meydanda miting yaptığımızı biz biliriz. Onun için bu konularda değerlendirmelerinizi gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Ama her söz aldığınızda Cumhurbaşkanı’mıza saldırmayın. Her başınız dara düştüğünüzde AK Parti’yi suçlamayın. Kendinize dönün ve partinizi şaibelerden temizleyin. Sayın Cumhurbaşkanımız dünyada diplomasinin ve Türkiye’de siyasetin liderliğini yapıyor. Kendi iç sorunlarınızı Sayın Cumhurbaşkanı’mıza saldırarak, onu konu edinerek perdelemeye çalışmayın lütfen. Biz, Türkiye’nin, bölgenin ve dünyanın sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Siz de hiç olmazsa Türkiye’nin ikinci büyük partisi olarak kendi sorunlarınızı çözün, bunu da bizden beklemeyin.
Darbelerden söz ettiniz. Darbelere karşı duran, şapkasını alıp gitmeyen lider Recep Tayyip Erdoğan, dimdik duran AK Parti kadroları. Muhtıraları yırtıp atan AK Parti kadroları, lider Recep Tayyip Erdoğan. Çetelerle, cuntalarla mücadele eden biziz. Siz 60 darbesini desteklediniz, 28 Şubat’ı alkışladınız, 27 Nisan muhtırasını kucakladınız. Yeni bir ekipsiniz, tebrik ediyorum ama bu bagaj da size ait. Onun için buradan kurtulmak da kolay bir şey değil ama umarım başarılı olursunuz. Bir meşruiyet meselesinden bahsediyorsunuz. Cumhurbaşkanımız halkın doğrudan seçtiği Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanıdır. Arkasından bir kere daha seçildi. Ardından bir kere daha seçildi. Böyle bir sonuçta meşruiyetten kim söz ediyorsa laf-ı güzaftır. Önce bu meseleleri güzelce değerlendirip ondan sonra laf etmek lazım yoksa ‘Siz önce kendi koltuğunuzun meşruiyetinizi düşünün’ derler.”
“Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda yapılan çalışmalara ilişkin de konuşan Âlâ, süreçte provokasyonlara ve sabotajlara asla fırsat verilmeyeceğini belirterek, “Terörsüz Türkiye hedefimiz, terörün bütün imkan, kabiliyet ve anlayışıyla topyekün ortadan kaldırılmasının adıdır. Cumhur İttifakı olarak bu hedefi ortaya koyduğumuzdan beri geniş bir toplumsal ve siyasal destek söz konusu olmuştur ve milletimiz bu sorunun kökten çözülmesi konusunda güçlü bir destek vermektedir. Bu çerçevede terör örgütü kendini feshetmiş, silahlarını bırakmaya başlamış, TBMM’de komisyon da görevini sürdürmektedir, tamamlamak üzeredir. Süreç öngörüldüğü biçimde hassasiyetle yürütülmektedir. Provokasyonlara ve sabotajlara asla fırsat verilmeyecektir. Terörün Türkiye’nin ve bölgenin gündeminden tamamen çıkması için bundan sonra gereken adımlar da kararlılıkla atılacaktır” şeklinde konuştu.
“Yolsuzluk düzeninin siyasi manipülasyonlarla örtülmeye çalışılması milletin aklıyla alay etmektir”
Âlâ, İBB soruşturmasına ilişkin de şunları söyledi:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda hazırlanan ve ağır ceza mahkemesinde kabul edilen iddianameden anlaşılıyor ki bu iddialar vahim. 14 bakanlığın bütçesinden daha büyük bir bütçeye sahip olan İBB’de projeler hazırlayıp kentsel dönüşüm yaparak İstanbul’u depreme hazırlamak yerine geniş ve derin bir yolsuzluk ekosistemi kurulmuştur. Milletin kaynakları kendi hırsları ve emelleri için bu yolsuzluk sistemine aktarılmıştır. Milletin varlığı talan edilmiştir, iddialar bunun üzerinedir. Bu durum, retoriklerle örtbas edilemez. Bunu siyasi alana çekerek üzerini örtemezsiniz. Ülkenin en büyük yolsuzluk olayından mağduriyet üretmeye çalışarak milleti kandıramazsınız. Yolsuzluk düzeninin siyasi manipülasyonlarla örtülmeye çalışılması milletin aklıyla alay etmektir.
Bu sistemi kuran, şikayet eden, şikayet edilen, delilleri yargıya sunan, kamuoyuyla paylaşan sizin partilileriniz, delegeleriniz, il başkanlarınız, ilçe başkanlarınız, milletvekilleriniz, eski genel başkanınız. CHP’nin arınması gerektiğini söyleyen sizin eski genel başkanınız. Genel başkanı ciddiye almayalım mı? Ana muhalefet partisinin bir önceki genel başkanını ciddiye almazsak sizi de kimse ciddiye almaz. Önceki genel başkanınız, ‘Partim arınmalıdır’ diyor. Bu yolsuzluk düzeninden elde edilen kaynaklarla CHP’nin dizayn edildiğini söyleyen sizin eski belediye başkanınız, delegeleriniz, milletvekilleriniz. Partinizi mahkemelik yapan sizsiniz. Türkiye’nin ikinci partisinin içine düştüğü bu yolsuzluk sarmalı bizleri de üzmektedir.”
Emir: İnsanların onuruyla oynarken dikkatli olun
Âlâ’nın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, İBB soruşturmasının duruşmalarının TRT’den yayınlanması taleplerini yineleyerek masumiyet karinesi hatırlatması yaptı. Emir şunları söyledi:
“Bizim arkadaşlarımızın veremeyeceği hiçbir hesap yoktur, tek kör kuruş yoktur. Biz, o paçavra iddianameye güveniyorsanız, ‘yargı kolları’ savcınızın iddianameye güveniyorsanız, olmayan delillere güveniyorsanız TRT’de yayınlanır, tüm millet görür. Masumiyet karinesi diye bir şey var vicdanı olanlar için, birazcık hak, hukuk, adalet bilenler için. Yoksa tabi ki yargılayın ama tutuksuz yargılayın, darbe yapmadan yargılayın. 19 Mart darbesiyle sadece arkadaşlarımızı değil, milletin iradesini de demir parmaklıklar ardına koydunuz.
Bir de yargılanmayanlar var. 15 Temmuz’dan sonra salya sümük belediye başkanlıklarından aldıklarınız var ya, ağlayarak gitmişlerdi. Onlar yargılandı mı, nerede onlar? Evlerde bulunan ayakkabı kutuları, yazar kasalar… Nerede o Bakanlar, nerede yargılandılar? Biz yargılanmak isteriz ama bağımsız mahkemelerde. Yeni mahkemeler kurmayacaksınız, cesaretsizsiniz. İstemediğiniz bir karar olursa mahkemeyi dağıtıyorsunuz ama Ekrem İmamoğlu’nun İBB davası için yeni mahkeme kuruyorsunuz. Sizin yargı, adalet anlayışınız işte bu kadar. Sayın Âlâ, o kadar inanıyorsanız masumiyet karinesi peşinen milleti kirleteceğinize birisi de gelir size ‘15 Temmuz’da 2 saat Gürcistan hava sahasında dolaştınız mı’ diye sorar. Ne diyeceksiniz? İnsanların onuruyla oynarken dikkatli olun.”
Âlâ: Gürcistan iddiasını dile getirip ispatlamayan şerefsizdir
Efkan Âlâ, CHP’li Emir’in iddialarına tepki göstererek 15 Temmuz darbe girişimi sırasında uçakta olduğu için girişimi dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan’dan öğrendiğini belirterek, “O gece 21.25 uçağıyla yanımda bütün korumalarım ve erkanla beraber Erzurum havaalanından THY’nin tarifeli uçağıyla 22.45’te hiç haberimiz yokken havaalanına indik. Ankara havaalanına indiğimizde de milletvekillerimiz oradaydı. Havaalanında bir kriz merkezi oluşturarak bütün süreci yönettim. Gürcistan bu işlerin merkeziydi, bu işten anlamadığınız belli. Bu iddia gerçekse bunu yapan alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir ya da bunu söyleyen ve ispatlamayan alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir. Bu kadar FETÖ yalanını söylemek size yakışıyor mu? Gürcistan’a bırakın gitmeyi, aklından geçiren şerefsizdir. Gürcistan iddiasını dile getirip ispatlamayan şerefsizdir” diye konuştu.
Emir: Masumiyet karinesinin ne olduğunu anladınız mı?
Ortaya attığı iddia ile İBB soruşturması kapsamında yargılanan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için masumiyet karinesi çağrısını tekrarlayan CHP’li Emir, Âlâ’ya şöyle yanıt verdi:
“Masumiyet karinesinin ne olduğunu anladınız mı? İşte bunu söylüyorum. Sayın Âlâ, biz kimseye FETÖ’cü demedik. Hiç kimseye somut deliller olmadan FETÖ’cü demedim ama siz de ispatlayamayanlara ‘Alçak, şerefsiz’ dediniz ya burada, diyeceksiniz ki ‘Ekrem İmamoğlu yargılanıp kesin hüküm giyene kadar masumdur. Ona hırsız diyen alçaktır, şerefsizdir.’ Var mı cesaretin? Kendi namusun kadar, başkalarının onurunu, namusunu saymıyorsan yok hükmündesin, o zaman konuşmayacaksın. Masumiyet karinesi bunun için var. Somut suç isnadı yokken, iddianame yokken ‘iftiracı buluruz, konuştururuz’ diye belediye başkanını, arkadaşlarımızı cezaevine koyarsanız burada namustan, onurdan bahsedemezsiniz. Hakkınız yok buna.”

