(ANKARA)- Yeni Yol’un tekstil ve hazır giyim sektörünün genelinde yaşanan daralmanın nedenlerinin araştırılması için verdiği grup önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda reddedildi. Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, “Enflasyon ve kur baskısı nedeniyle birçok sektörde zor bir süreç yaşanıyor. Tekstil sektöründe maliyetlerin yüzde 120 arttığı ifade ediliyor. Faizlerin yüzde 70-80’lere çıktığı bir ortamda üretim yapmak imkânsız hâle gelmiştir. Gün aşırı getirilen yeni vergilerle firmaların dayanma gücü kalmamıştır” dedi.
Yeni Yol’un, “Tekstil ve hazır giyim sektörünün genelinde yaşanan daralmanın nedenlerinin, yurt dışına taşınan üretim kapasitesinin ve konkordato sürecine giren firmaların durumunun bütün yönleriyle araştırılması; sektörel çöküşün ekonomik, sosyal ve bölgesel etkilerinin incelenmesi, ayrıca alınabilecek yapısal önlemlerin belirlenmesi”ne yönelik araştırma önergesinin gündemin önüne alınarak bugün görüşülmesi için verdiği grup önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Önerinin gerekçesini açıklayan Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, ülkenin uzun süredir ekonomik ve siyasi krizlerin etkisi altında olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin vaat ettiği ekonomik atılımların gerçekleşmediğini ifade etti.
Özdağ, “Yurt dışından gelecek sermayenin ülkemize doğrudan ve dolaylı olarak istihdam sağlayacağı dillendirilmişti. Ancak bugün gelinen noktada millî firmalarımızın üretim merkezlerini yıllara sari olarak yurt dışına kaydırdıklarını görüyoruz” dedi. Tekstil ve konfeksiyon sektöründe yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Özdağ, “Enflasyon ve kur baskısı nedeniyle birçok sektörde zor bir süreç yaşanıyor. Tekstil sektöründe maliyetlerin yüzde 120 arttığı ifade ediliyor. Faizlerin yüzde 70-80’lere çıktığı bir ortamda üretim yapmak imkânsız hâle gelmiştir. Gün aşırı getirilen yeni vergilerle firmaların dayanma gücü kalmamıştır” dedi.
“İstihdam kaybı 100 binleri bulmuş durumda”
Özdağ, Türk firmalarının üretim merkezlerini Mısır, Tunus, Fas ve Balkan ülkelerine taşımalarının ülke ekonomisi açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek, “Bu durum yalnızca üretim merkezlerinin kaybı anlamına gelmemekte, aynı zamanda Türkiye’nin dış ticaret gelirlerinde uzun vadeli bir düşüşe işaret etmektedir.” dedi. İstanbul’da tekstil üretiminin yoğunlaştığı Merter, Zeytinburnu, Laleli, Bayrampaşa ve Esenler bölgelerinde yüzlerce mağaza ve atölyenin kapandığını hatırlatan Özdağ, “Üreticiler artan enerji fiyatları, yüksek kiralar ve krediye erişimdeki zorluklar nedeniyle ayakta kalmakta zorlanıyor. İstihdam kaybı 100 binleri bulmuş durumda. Bu durum sosyal bir krizdir” diye konuştu.
Türkiye’nin Avrupa Birliği pazarındaki payını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Özdağ, şöyle devam etti:
“Enflasyon, enerji, yakıt ve işçilik giderleri birçok işletme için sürdürülemez hâle gelmiştir. Üreticiler yerli pazarda satış yapamaz, ihracatta rekabet edemez hâle gelmiştir. Pandemi süreciyle başlayan yüksek enflasyon ve son yıllardaki yanlış ekonomik politikalar, yüksek faiz oranları ve kur korumalı mevduat uygulamaları, ülke ekonomisine zarar vermektedir. Sanayideki daralma, artan maliyetler ve döviz kuru dalgalanmaları yatırım kararlarını olumsuz etkilemiştir.
Kaç büyük yatırımcı siz göreve geldiğiniz günden beri ülkeye gelip fabrika temeli attı? Skoda gelecekti, ne oldu; Volkswagen gelecekti, ne oldu; BYD geliyordu, ne oldu; Elon Musk gelecekti, o ne oldu? Bırakın bunların gelmesini, ülkemizin yerli yatırımcısı da gidiyor. Hasılı, giden gidene ama sizin derdiniz gidenler değil kalanlardan nasıl daha fazla vergi alırız derdidir.”