Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TBMM Genel Kurulu… Mehmet Emin Ekmen’den, Bakan Uraloğlu’na: “Yap-işlet projelerinde Türk müteahhitlerden, alacağından feragat etmesi teklif edilmiş midir?”

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, 2026 yılı bütçesinin ana kaynağının, yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilen devlet projelerine aktarıldığını, oto galericilerden ve emlakçılardan alınan ek ödeneklerle bu yükün kapatılamayacağını belirterek, “Sayın Bakanım, biz bütçeye para ayırırken bu yıl 101 milyar euro ödeyeceğimiz bu projelerin Türk müteahhitlerden herhangi biri masaya davet edilerek, bu proje içerisinde belli bir alacağının feragat edilmesi teklif edilmiş midir?” dedi.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, 2026 yılı

(TBMM) – Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, 2026 yılı bütçesinin ana kaynağının, yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilen devlet projelerine aktarıldığını, oto galericilerden ve emlakçılardan alınan ek ödeneklerle bu yükün kapatılamayacağını belirterek, “Sayın Bakanım, biz bütçeye para ayırırken bu yıl 101 milyar euro ödeyeceğimiz bu projelerin Türk müteahhitlerden herhangi biri masaya davet edilerek, bu proje içerisinde belli bir alacağının feragat edilmesi teklif edilmiş midir?” dedi.

TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl’ün başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurul’nda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor.

Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Hasan Karal, ulaştırma yatırımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu, özellikle Karadeniz Bölgesi’ndeki projelerde yaşanan sorunlara dikkat çekti.

Karal, AK Parti iktidarlarının ulaştırma yatırımlarının Türkiye genelinde önemli ölçüde ilerleme kaydettiğini belirterek, “Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Karadeniz’de de önemli projeler hayata geçirilmiştir. Bunu hiç kimse inkar edemez” dedi. Ancak sahadaki durumun bu tabloyu desteklemediğini ifade eden Kara, Samsun’dan sarpa uzanan Karadeniz Sahil Yolu’nun yıllar önce uluslararası bir transit hat olarak planlanmasına karşın bugün giderek bir şehir içi yola dönüştüğünü söyledi.

Bölgede gereksiz döner kavşaklar yapıldığını, bunun sonucu olarak birçok noktaya sinyalizasyon lambalarının yerleştirilmek zorunda kalındığını belirten Karal, bunun ulaşım konforunu düşürdüğünü ve yolculuk sürelerini uzattığını dile getirdi.

Çevre yolu projelerindeki gecikmelere de değinen Karal, “Kısa ve orta vadede Karadeniz sahil hattına alternatif yeni bir yol planlanmadığına göre mevcut trafiği rahatlatmanın tek yolu çevre yollarının tamamlanmasıdır. Ancak ne yazık ki bu çevre yolu projelerinde uzun süredir belirgin bir duraksama yaşanmakta” ifadelerini kullandı.

Ordu Çevre Yolu’nun yalnızca bir bölümünün tamamlandığını, kalan kısım için herhangi bir açıklama, takvim veya sahada hareketlilik bulunmadığını belirten Karal, 2007’de temeli atılan yatırımın 17 yıldır tamamlanmamış olmasını “bölgenin ulaştırma politikalarındaki en çarpıcı örneklerden biri” olarak nitelendirdi. Fatsa Çevre Yolu için seçim dönemlerinde verilen vaatlerin tutulmadığını, 2023 yılı içinde ihale sözü verilmesine rağmen sürecin ilerlemediğini dile getiren Karal, Giresun’daki İmam Mevkii Dalçık Projesi’nin de 20 ay geçmesine rağmen hiç ilerleme kaydetmediğini dile getirdi.

Ekmen, yap-işlet-devret modelindeki hukuki süreçleri gündeme getirdi

Genel Kurul’da söz alan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen de yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilen devlet projelerine ve bu projelerin bütçeye etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekmen, partisinin bu modeli ilkesel olarak doğru bulduğunu ancak projelendirme, finansman ve uygulama süreçlerinde ciddi sorunlar görüldüğünü söyledi.

Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ayrılan bütçe içinde garanti ödemelerindeki artışa dikkat çeken Ekmen, “2019 yılında otoyol ve köprüler için sadece 5,1 milyar lira garanti ödeme yapılmışken bu yıl bu miktar 101 milyar liraya ulaşmıştır” dedi. Bu garanti ödemelerinin kadın, gençlik, hukuk ve çiftçi için ayrılan bütçeden daha yüksek olduğuna işaret eden Ekmen, 2028 yılında garanti ödemelerinin 150 milyar liraya çıkmasının, üç yıl içinde ise toplam 370 milyar liraya ulaşacağının öngörüldüğünü belirtti. Ekmen, şöyle devam etti:

“Cari transfer kalemi altında gözüken bu dev ödemeler vatandaşın vergilerinden karşılanmakta. Sosyal politika, eğitim, sağlık gibi kalemlere bütçe aktarımı yerine maalesef bütçemiz bu kalemlerde Türkiye’de getirilmektedir. Köprülerden havaalanlarına, limanlardan Kanal İstanbul’a kadar birçok yerde gördüğümüz garanti ödemeli bu projelerde bir başka sorun da şudur, bu projelerin tamamının hukuk süreçleri tahkim mahkemeleri olarak Londra’ya bağlanmıştır. Biz daha geçen hafta burada oto galericilerden ve emlakçılardan yıllık ek ödenek aldık. Fakat merak ediyorum Sayın Bakanım, biz bütçeye para ayırırken bu yıl 101 milyar euro ödeyeceğimiz bu projelerin Türk müteahhitlerden herhangi biri masaya davet edilerek bu proje içerisinde belli bir alacağının feragat edilmesi teklif edilmiş midir? Bütçemizin ana kaynağı buralara harcanıyorken bizim oto galericilerden, emlakçılardan alacağımız ödenekle bu kapatılmaz.

Çağırın bu müteahhitleri masaya. Hem projeyi, hem finansmanı, bunlar dünyada devletlerden en çok ihale alan müteahhitler olarak bilinen müteahhitlerdir. Acaba bu aklımıza mı gelmiyor? Buna cesaret mi yapıyorsunuz? Yoksa müteahhitlerin buradan elde ettiği gelirlerin kar dağılımına mı dokunamıyorsunuz? Bütün bu konuları dikkate aldığımızda bu garanti ödemeli müteahhitlerin kendi alacaklarını feragat etmesi noktasında hiç olmazsa siyasi bir taleple karşılaşmaları gerektiği açıktır.”

Ergin: “Faiz ödemelerine ayrılan 2 trilyon 742 milyar lira, 2026 bütçesinin yüzde 14’üne tekabül ediyor”

Yeni Yol Partisi Ankara Milletvekili Sadullah Ergin, bütçenin sahadaki ekonomik sorunlara çözüm üretmekten uzak olduğunu belirterek, “Kâğıt üzerinde büyüyen rakamlar, esnafın, memurun, emeklinin, sanayicinin, çiftçinin yaşadığı sıkıntıları maalesef gidermiyor” dedi.

Ergin, 2026 yılı bütçesinde toplam giderin 18 trilyon 929 milyar lira, gelir kaleminin ise 16 trilyon 216 milyar lira olarak hesaplandığını ifade ederek, daha yolun başında bütçenin 2 trilyon 713 milyar lira açık verdiğini söyledi.

Bütçenin en çarpıcı yönünün faiz ödemeleri olduğuna dikkat çeken Ergin, “Faiz ödemelerine ayrılan pay tam 2 trilyon 742 milyar liradır. Bu, 2026 bütçesinin yüzde 14’üne tekabül ediyor” diye konuştu. Faiz yükünü diğer kurumların bütçeleriyle karşılaştıran Ergin, faiz ödemelerinin Cumhurbaşkanlığı bütçesinin 128 katına, TBMM bütçesinin 100 katına, Dışişleri Bakanlığı bütçesinin 58 katına, Ticaret Bakanlığı bütçesinin 35 katına, İçişleri Bakanlığı bütçesinin 22 katına ve Enerji Bakanlığı bütçesinin 75 katına denk geldiğini ifade etti.

Sağlık Bakanlığı bütçesinin iki katı, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin ise 1,5 katı tutarında faiz ödemesi yapıldığını belirten Ergin, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin 541 milyar lira olduğunu ancak bunun 5 katının faize ayrıldığını kaydetti.

Çiftçiye ayrılan tarımsal destek bütçesinin 168 milyar lira olduğunu hatırlatan Ergin, faiz ödemesi tutarının bunun 16 katı olduğunu belirtti.

Sadullah Ergin, vergi ve ceza gelirlerinin dahi faiz ödemelerini karşılamaya yetmediğini, kurumlar vergisinin 1 trilyon 741 milyar lira, vergi cezalarının 205 milyar lira, özel iletişim vergisinin 59 milyar lira ve trafik cezalarının 129 milyon lira olduğunu belirtti. Ergin, “Bu kalemlerin tamamını topladığımızda 2 trilyon 6 milyar lira ediyor. Oysa bütçedeki faiz ödemesi 2 trilyon 742 milyar lira. Bu ülkenin üretiminden, emeğinden, vergisinden toplanan, milletin cebinden çıkan her kuruş önce faize gidiyor” diye konuştu.

Ergin, 2002–2026 dönemine ilişkin faiz ödemelerini gösteren tabloya da dikkati çekerek, 2002–2016 yılları arasında bütçeden yıllık ortalama 50 milyar lira faiz ödemesi yapıldığını, bu tutarın uzun yıllar sabit kaldığını belirtti. Ancak 2016 sonrasında faiz ödemelerinin geometrik biçimde yükseldiğini ifade eden Ergin, “Nihayetinde bu 10 yılda, 2016’dan bugüne geldiğimizde faiz ödemeleri 2 trilyon 742 milyar liraya ulaşmış durumda” ifadesini kullandı.