(TBMM) – CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Mersin’in ulaşım ve ticaret sorunlarına dikkati çekerek, “Mersin seçimden seçime hatırlanacak bir kent değildir. Üretimin, emeğin alın terinin olduğu güçlü bir kenttir. Bu şehir adalet, yatırım ve eşitlik bekliyor. Buradan bir kez daha çağrımı yenilemek istiyorum; Mersin’e hak ettiği yatırımı yapmalısınız. Parti ayrımı gözetmeksizin bu kentin geleceğini gelin hep birlikte inşa edelim” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alarak Mersin’in sorunlarını anlatan CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, şunları söyledi:
“Akdeniz’in incisi Mersin’imiz ticaretiyle, limanıyla, tarımıyla, sanayisiyle ve turizmiyle bu ülkeye katma değer sağlayan stratejik bir kenttir. En çok vergi ödeyen iller sıralamasında 6’ncı sırada yer alan Mersin, aldığı kamu yatırımıyla tüm bu potansiyele ve başarılarına rağmen yüzde 1’in altındadır. Bu, sadece sayısal bir dengesizlik değil aynı zamanda siyasi bir tercihin sonucudur. Geçen hafta Mersin’de 2025 Mersin Ekonomi Zirvesi yapıldı. Ticaret Bakanı ve kentin tüm aktörleri bir araya geldi, Mersin’in yatırımları konuşuldu ancak eksik kalan bir şey vardı, Mersin’in gerçekleri. Zirvede Ticaret Bakanı 5T formülünden bahsetti; ticaret, taşımacılık, turizm, tarım ve teknoloji. Bu formül eski bakanlar tarafından da yıllarca söylendi ancak hiçbir sektörde somut bir adım atılamadı. Mersin’in artık formüllere değil somut yatırımlara ve tamamlanmayan projelerin bir an önce bitirilmesine ihtiyacı vardır. Mersin’deki tabloyu anlatayım sizlere; 8 bakan eskiten, 14 yılda ancak tamamlanabilen Çukurova Havalimanı nihayet açılabildi. Bu, çok kıymetli ancak Mersin’in hak ettiği sadece bu değil. Yıllarca ‘Mersin’de yapılacak’ denilen ana konteyner limanı için Ulaştırma Bakanı ‘Mersin dışında planlamamız yok’ demesine rağmen AKP sözcüsü bu projenin ‘Doğu Akdeniz Konteyner Limanı’ adıyla başka bir ile kaydırıldığını duyurdu. Şimdi Mersin halkı adına soruyorum; bu liman nereye yapılacak? Mersin için hazırlanmış, ÇED süreci tamamlanmış, her yönüyle yatırım bekleyen ana konteyner limanı Mersin’e yapılmalıdır.
“Bu yatırımın geciktirilmesi vatandaşın zararınadır”
Halk arasında “çile yolu” olarak adlandırılan Çeşmeli- Taşucu Otoyolu Projesi. Yıllardır ihalesi yapılıp iptal edilen bu proje henüz tamamlanamadı. Özellikle yaz aylarında ve bayramlarda yaşanan yoğunluk nedeniyle bir saatlik yol beş saate çıkıyor, insanlar yollarda perişan oluyor. Bu, sadece bir ulaşım sorunu değil, bir ihmalkârlığın simgesidir. Yine, Mersin’in trafiği için hayati önem taşıyan Akbelen Katlı Kavşağı, 2017’de ihalesi yapılmış ama hâlâ tek bir çivi bile çakılmamıştır. Oysa Mersin Büyükşehir Belediyemiz benzer projeleri iki, üç ayda tamamlarken Karayolları tarafından sekiz yıldır rafa kaldırılan bu kavşağın yapımına ne zaman başlayacaksınız? Pamukluk Barajı daha hâlâ tamamlanmayan projeler arasında. On dört yıl süren inşaat, 3,2 milyarlık yatırım, DSİ’nin yetersiz bütçe ve ilgisizliği nedeniyle bir türlü ilerlemiyor. Bu baraj yalnızca tarımı değil, Mersin’in içme suyunu da yakından ilgilendirmektedir. Tamamlandığında vatandaşa yüzde 30 daha ucuz suya erişim sağlayacak olan bu yatırımın geciktirilmesi vatandaşın zararınadır.
“D400 Kara Yolu’nun bu hâlde bırakılması da tam anlamıyla iktidarın ihmalidir”
Bir başka büyük sorun ise birçok vatandaşımızı kaybettiğimiz, ölümlü kazaların başında gelen, kaza kara noktası olarak anılan D400 Kara Yolu. Türkiye’nin en işlek transit yollarından D400 Kara Yolu’nun bu hâlde bırakılması da tam anlamıyla iktidarın ihmalidir. Gelelim tarım konusuna. Tarımda da tablo hiç iç açıcı değil. Mersin’de yaşanan zirai don felaketi çiftçinin emeğini ve umudunu yok etti. Ne afet bölgesi ilan edildi ne borçlar ertelendi ne de TARSİM ödemeleri hızlandı. Artık çiftçilerimiz rapor değil iktidardan çözüm bekliyorlar. Gelelim turizme, aynı kaderi yaşıyor. Silifke, Anamur, Tarsus gibi bölgelerde yıllarca turizm alanı ilan edilen yerler hâlâ yatırım bekliyor. Planlama var ama icraat yok. Bu zenginliklerimiz ihmal edildikçe Mersin’in turizm potansiyeli de heba edilmektedir. Çevre konusunda da ciddi riskler taşıyan Aydıncık ilçemizde hem yat limanı hem de balık çiftliği projeleri halkın tüm itirazlarına rağmen dayatılarak yapımına devam edilmektedir.
Tüm bu ihmal ve adaletsizliklere rağmen Mersin ayakta duruyorsa Mersin’deki halkçı belediyecilik anlayışı sayesindedir. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler sadece Mersin’de değil, Türkiye’nin dört bir yanında halkın yükünü omuzlamaktadır. Mersin seçimden seçime hatırlanacak bir kent değildir. Üretimin, emeğin alın terinin olduğu güçlü bir kenttir. Bu şehir adalet, yatırım ve eşitlik bekliyor. Buradan bir kez daha çağrımı yenilemek istiyorum; Mersin’e hak ettiği yatırımı yapmalısınız. Parti ayrımı gözetmeksizin bu kentin geleceğini gelin hep birlikte inşa edelim.”