(TBMM) – TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen beyin göçüne dikkat çekerek, “Üniversite mezunlarının istihdamına baktığımızda, Avrupa’daki 33 ülke arasında sonuncu sıradayız çünkü üniversite mezunlarımızı gerçekten eğitim alacakları bölüme uygun bir şekilde ortaokul ve lisede bir eğitime tabi tutmuyoruz, mezun olduklarında da mezun oldukları, eğitimini aldıkları diplomaya uygun bir şekilde istihdam edemiyoruz; artık o gençlerden ülkeyi terk edebilenler ediyor, edemeyenler de üç harfli marketlerde kasiyerlik yapıyor, kuryelik yapıyor ve tezgâhtarlık yapıyor” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda Yeni Yol Grubu tarafından Yükseköğretim mezunlarının artan beyin göçünün nedenlerinin incelenmesi ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla verilen araştırma önerisi AK Parti- MHP oylarıyla reddedildi. Teklifin gerekçesini açıklayan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen şunları söyledi:
“Artık o gençlerden ülkeyi terk edebilenler ediyor”
“Artık 18-24 yaş arası yaş gurubunun üçte 1’i ne eğitimde ne istihdamda yani evde geceleri internette takılıyorlar, gündüzleri uyuyorlar, en küçük bir sorunda aileleriyle, büyük problemlerle karşı karşıya geliyorlar. Türkiye’deki genç kadınların yüzde 42’si artık kariyer fırsatları sistemlerinin tamamen dışına atılmış durumda. Üniversite mezunlarının istihdamına baktığımızda, Avrupa’daki 33 ülke arasında sonuncu sıradayız çünkü üniversite mezunlarımızı gerçekten eğitim alacakları bölüme uygun bir şekilde ortaokul ve lisede bir eğitime tabi tutmuyoruz, mezun olduklarında da mezun oldukları, eğitimini aldıkları diplomaya uygun bir şekilde istihdam edemiyoruz; artık o gençlerden ülkeyi terk edebilenler ediyor, edemeyenler de üç harfli marketlerde kasiyerlik yapıyor, kuryelik yapıyor ve tezgâhtarlık yapıyor âdeta.
Biz en büyük yatırımı tıp okuyan çocuklara yapmıyor muyuz, hem aileler hem Millî Eğitim olarak ama bunlardan 11 bin 733’ü ülkeyi terk etti ve Sayın Cumhurbaşkanı çok olağan bir şeymiş gibi ‘giderlerse gitsinler’ dedi. Bir MR randevusunu altı aya, bir tomografi randevusunu üç aya veriyoruz. Bugün moleküler biyoloji alanında mezun olmuş gençlerimizin yüzde 15’i Türkiye’yi terk etmiş, işletmede yüzde 10, bilgisayar ve iletişim teknolojilerinde yüzde 6,8; mühendislikte bu oran 4,9. Bu, Türkiye’nin insan kaynağının en kaliteli diliminin Türkiye’yi terk etmesi hâli yükseköğretimde stratejik planlama yoksunluğu ve aynı şekilde, Türkiye’nin yaşanabilir bir ülke olmaktan hızla uzaklaşmış olmasıdır.”
“Gençlerimiz bu ülkede kendilerine bir gelecek göremiyor”
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat şunları söyledi:
“Yetenekli gençler bir milletin ancak yüzde 2’sini veya yüzde 3’ünü oluşturuyor ve ülkeler bu yüzde 2’ye ne oranda sahip çıkar ve imkân tanırsa bu yüzde 2’yi ne kadar yukarıya çekebilirse kalkınmasını o kadar hızlandırabiliyor. Bir şehir, bir ülke kalkınmak, büyümek, gelişmek istiyorsa yetenekli insanlarını da, iyi eğitim almış olan insanları da elinde tutmak zorundadır. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında yükseköğretim mezunları arasında yurt dışında yaşayanların oranının yüzde 2 olduğunu görüyoruz. Ülkemizde eğitim görmüş, uzmanlaşmış bireylerin önemli kısmının yurt dışına yönelmesi yatırım yapılan insan sermayesinin yurt içinde tam olarak değerlendirilememesinin sonuçlarını yaşıyoruz. Evet, siyasetçilerin cevap bulması gereken ‘neden gidiyorlar’ sorusuna bir cevap aramaları gerekiyor. Bilgisayar, yazılım mühendisliği, tıp, moleküler biyoloji ve genetik mühendisliği gibi stratejik alanlarda beyin göçü giderek artıyor. Evet, nedenle geride kalmış ülkeler altyapıya yatırım yapmaya çalışırken gelişmiş ülkelerde bu yetenekli gençleri kendilerine çekmeyi bir vazife olarak görüyorlar.
Tablo böyle olunca gençler ülkesinden umudunu keserek ve tüm yolları deneyerek daha iyi hayat koşulları için yurt dışına çıkmakta, bu güzel vatanı geride bırakmaktadır. Çünkü gençlerimiz bu ülkede kendilerine bir gelecek göremiyor, liyakat yok, işe alımda adalet yok, hak aramada hukuk yok, akademide özgürlük yok, bilim insanına güven yok, alın terinin, emeğin yeteneğin karşılığı yok. Bunu değiştirmek zorundayız.”
“Beyin göçü tam anlamıyla bu ülkenin ayıbıdır”
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış ise şunları söyledi:
“Beyin göçü tam anlamıyla bu ülkenin ayıbıdır. Beyin göçü sadece bir kelimeden ibaret değildir, bir ülkenin geleceğinin valizine konmuş tek yönlü bir bilet demektir. Sadece beyinler değil, aynı zamanda, umutlar da göç ediyor. Bugün 2025, TÜİK verilerine göre her yüz yükseköğretim mezununun 2’si yurt dışına gidiyor. Üstelik, en hızlı gidenler de en parlak olan gençlerimiz. Tam burslu vakıf mezunlarının yüzde 8’i “Bu ülkede kalınmaz.” diyerek yurt dışına çıkıyor. Mühendislikte, bilişimde, biyolojide ise oranlar çift haneye çıkmış durumda yani bu ülkenin kalkınma gücü tek gidişlik uçak biletine sığdırılmıştır. Geçen yıl mezun olan öğrencilerin yüzde 58’i hâlâ iş bulmakta zorlanıyor. Gençlerimiz en verimli çağında işsizlikle, belirsizlikle ve umutsuzlukla baş başalar. Dünya yapay zekâ ve dijitalleşme çağını yaşarken bizde en yüksek beyin göçü bilişim ve iletişim teknolojileri alanındadır. Yani çağın yönünü belirleyen gençler bu ülkenin dışında gelecek kurmaya çalışıyorlar.
Esasen kendimize şu soruyu sormalıyız; giden bu gençler sadece iş kaygısıyla mı gidiyor? Tabii ki hayır. Özgürlük arayışıyla gidiyorlar, nefes alma ihtiyacıyla, gençliğini yaşayabilme umuduyla gidiyorlar. Çünkü bu ülkede genç depremde ölür, okulda ölür, kantinde borçlanır, gece evine yürürken korkar. Çünkü bu ülkede yaşamak bile artık dayanıklılık testi hâline gelmiştir. Türkiye beyinleri yetiştiriyor ama gençlere ülkesinde gelecek kuracak alan açamıyor çünkü burada bilim insanı destek değil, baskı görüyor; liyakat değil, sadakat ödüllendiriliyor; fikir özgürlüğe değil, izin sistemine bağlı hâle gelmiş durumda.”

