Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’li Günaydın: Biraz dışarıya çıkın, azcık pazara çıkın. Bu turuncu koltuklarda oturarak hayat okunmuyor

TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Bu turuncu koltuklarda oturarak hayat okunmuyor. Takipteki batık krediler Haziran 2023’te 168 milyar liraydı, bugün 519 milyar liraya çıktı beyler! Biraz dışarıya çıkın, azcık pazara çıkın. İcradaki dosya sayısı 2023’te 21.8 milyondu, bugün 25 milyona çıktı, ayda 900 bin icra dosyası geliyor beyler! Biraz sokağa çıkın da vatandaşın hâline bir bakın. Bütün bunlarla vatandaşın rızasını kazanamayınca geriye bir ceberut iktidar uygulaması kalıyor” dedi. 

TBMM Genel Kurulu'nda konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Bu

(TBMM) – TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Bu turuncu koltuklarda oturarak hayat okunmuyor. Takipteki batık krediler Haziran 2023’te 168 milyar liraydı, bugün 519 milyar liraya çıktı beyler! Biraz dışarıya çıkın, azcık pazara çıkın. İcradaki dosya sayısı 2023’te 21.8 milyondu, bugün 25 milyona çıktı, ayda 900 bin icra dosyası geliyor beyler! Biraz sokağa çıkın da vatandaşın hâline bir bakın. Bütün bunlarla vatandaşın rızasını kazanamayınca geriye bir ceberut iktidar uygulaması kalıyor” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda konuşan grup başkanvekilleri gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Grup başkanvekillerinin gündeminde TÜİK’in enflasyon oranları, Meclis’te devam eden bütçe görüşmeleri ve Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğu vardı.

Ekmen: Keşke bu tahliyeler daha önce gerçekleştirilmiş olsaydı

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine ilişkin, “Yaklaşık 30 aydır TÜİK’in rakamlarla oynamadığı varsayılıyor. Ancak buna piyasalar da vatandaşlarımız da inanmıyor ki hala enflasyon anlamlı bir düşüş çizgisine girmiş değil. Bu hafta açıklanan rakamlarda İTO ile TÜİK arasında yıllık yüzde 8’lik bir fark var. TÜİK bu farkın neden kaynaklandığını izah etmelidir. Bu durum en az maaş alan emekliye, memura ve asgari ücretliye iyi bir iyileştirme yapılamayacağı anlamına geliyor. İktidarın ekonomide yıkım yaratan deneylerden vazgeçmesi doğru ama ekonomi İMKB, faiz oranları, kur oranlarından ayrıca reel sektöre ilişkin tedbirlerin alınması gereken bunun için de başta yargı, hukuk adalet mevzuları olmak üzere ülkede gerçek anlamda bir güven ikliminin esas kılınmasını gerektirir” dedi.

Ekmen, Selahattin Demiraş’ın tutukluluğuna ve AİHM kararına ilişkin, “Bu bir fırsattır. Sayın Bahçeli’nin de bugün bazı değerlendirmeleri oldu. Keşke Sayın Bahçeli’nin tavsiyesine gerek kalmadan Türkiye’de hakimler var diyebileceğimiz bir şekilde Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in kararlarına uygun bir şekilde bu tahliyeler daha önce gerçekleştirilmiş olsaydı” ifadelerini kullandı.

Kavuncu: Bu bütçe milleti tüketen iktidarın tükeniş bütçesidir

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu ise devam eden bütçe görüşmelerine şunları söyledi:

“Bizim bütün vaktimizi ve önümüzdeki birkaç ayı üzerinde ciddi şekilde tartışmamız gereken bu bütçeye ayırmamız lazım. Bütçe, bir iktidarın namusudur. Bütçe, siyasetin ana belgesidir. Bütçe bir iktidarın ülkeyi nasıl yöneteceğine ve hangi anlayışla hareket edeceğini gösteren ana ilkeleri içerisinde barındırır. Biz bu bütçeyi duyduğumuzda ve detaylarına baktığımızda çok net olarak bu bütçe milleti tüketen iktidarın tükeniş bütçesidir. Bu bir enflasyonla mücadele bütçesi falan değil. Burada sadece para politikasının uygulandığını görüyoruz. Üretim yerine adeta vergiyi önceleyen bir anlayışla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Üretim, Türkiye’de bitme noktasında. Bu bütçede toplanan her 100 liralık verginin 65’i dolaylı 35’i de dolaysız. Bunun yanı sıra büyük sermayeye af ve yapılandırma da devam ediyor.”

Kavuncu, “Üretim yoksa gelir artışı yokken yapılan her vergi artışı fiyatlara eklenir. Üretici perişan durumda. Kapasite kullanım oranları yüzde 74. Yani sanayici kapasitesinin dörtte birini kullanamıyor, atıl durumda” ifadelerini kullandı.

Temelli: Meclis, kumpas davalarına engel olan bir yerde durmak zorunda

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ise şunları söyledi:

“Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tam 9 yıldır tutsaklar. 9 yıldır yaratılmış bir kumpasın esiri durumundalar. Bu kumpasın ilk yaratıcıları cemaat diye suçladığınız savcılar eliyle oluşturulmuş bir kumpastı. Onu devraldınız ve arkadaşlarımız hala tutsak. Bunun ne denli büyük bir hukuksuzluk olduğunu AİHM bir kez daha tescilledi. Bu hukuku kumpas anlayışından artık kurtarma zamanı gelmiştir. 2016 yılının Mayıs ayında burada milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırarak bu kumpasın yolu açılmıştır. Şimdi adalet zamanıdır”

Temelli, “Meclis kumpas davalarının peşinden giden değil; kumpas davalarına engel olan bir yerde durmak zorundadır. O yüzden siyaset yaptığı için cezaevinde olan herkesin özgür kalma günüdür. Selahattin Demirtaş’ın, Figen Yüksekdağ’ın, Can Atalay’ın, Ekrem İmamoğlu’nun kim ki siyasetten dolayı içerideyse bu Meclis’in utancıdır. Meclis bu utanca hemen son vermek zorundadır” ifadelerini kullandı.

“Ülke ekonomisinin bu durumda olması da hukuksuzlukların sonucudur” diyen Temelli, “Enflasyon rakamları TÜİK’e rağmen yüzde 33. Kaldı ki sokağa çıktığınızda emekçinin, yoksulun enflasyonu bunun da üzerinde. Asgari ücret yoksulluk sınırının yarısı yani 46 bin lira olmalıdır. Şimdi herkes hayretle ‘yüzde yüz zam olur mu’ diyor. Evet olur, siz öyle bir yoksulluk yarattınız ki yüzde yüz zam yapsanız bile yoksulluk sınırının yarısına yetişemiyorsunuz. Biraz vicdanı olan bu bütçenin kaynaklarını hala böyle mi tahsis eder? Kaynakları hala böyle mi dağıtır” dedi.

Günaydın: Üretim gücüne ödeyeceğiniz paranın 16,5 katını faize ödüyorsunuz

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise şunları söyledi:

“Bugün AKP’nin iktidara gelmesinin 23’üncü yıl dönümü. Benim bir şey söylememe gerek yok, memleketi getirdiğiniz durumu Maliye Bakanınız açıklıyor, diyor ki Mehmet Şimşek; ‘epeydir biz, bütçe açığı, fazla bütçe açığı veriyoruz ve hatta faiz dışı açık veriyoruz’. Peki, nedir faiz dışı açık? Yani borcunuzun ana parasını ödemek için dışarıdan borç aldığınız gibi, faizi ödemek için de dışarıdan borç alıyorsunuz ama Mehmet Şimşek bir müjde veriyor, diyor ki; ‘çok yakın bir zamanda faiz dışı fazla vermeye başlayacağız. Faizi yavaş yavaş milli gelire oranla azaltmaya başlayacağız’. Peki, neymiş? ‘2026’da azami yüksekliğe çıkacak, yüzde 3,5 olacak, sonra program hedeflerimiz doğrultusunda yüzde 3,3’e düşüreceğiz’ diyor. Yani Mehmet Şimşek 0,2 puan milli gelire oranını düşürecekmiş faizin, bununla övünüyor. Peki, 2026 bütçesinde ne kadar faiz ödüyorsunuz? 2 trilyon 742 milyar TL faiz ödüyorsunuz. Milyonlarca çiftçiye, tarıma ödediğiniz toplam bütçe ne kadar; 168 milyar lira. Yani siz tarıma, çiftçiye, köylüye, memleketin üretim gücüne ödeyeceğiniz paranın 16,5 katını faize ödüyorsunuz, 23 yıl sonra övüneceğiniz nokta olsa olsa bu olabilir.

“Bu turuncu koltuklarda oturarak hayat okunmuyor”

Konkordato; 2023’te, 1.516’ydı, 2024’te 3.497’ye çıktı, bu yılın ilk dokuz ayında 4.442’ye çıktı beyler! Bu turuncu koltuklarda oturarak hayat okunmuyor. Takipteki batık krediler Haziran 2023’te 168 milyar liraydı, bugün 519 milyar liraya çıktı beyler! Biraz dışarıya çıkın, azcık pazara çıkın. İcradaki dosya sayısı 2023’te 21.8 milyondu, bugün 25 milyona çıktı, ayda 900 bin icra dosyası geliyor beyler! Biraz sokağa çıkın da vatandaşın hâline bir bakın. Bütün bunlarla vatandaşın rızasını kazanamayınca geriye bir ceberut iktidar uygulaması kalıyor.

Hüseyin Gün’le 8 Şubat 2010 tarihinde Lordlar Kamarasından ne yaptınız bir bakın. 2014 yılında Emniyette Hüseyin Gün’den ne brifingi aldınız bir bakın. Ayrıca, İngiliz casusluğuyla suçladığınız insanları tutuklarken pazar günü, pazartesi günü İngiltere Başbakanıyla neler konuştunuz, bunu da bir açıklayın. Ben söyleyeyim size, memleket artık bıktı kardeşim. Son yapılan araştırma, en tazesi, casusluk gibi akla aykırı iddianıza inanan insanların oranının yalnızca yüzde 20’de kaldığını, yüzde 80’inin ‘Hadi oradan kardeşim, hadi oradan’ dediğini gösteriyor. Biz de size söyleyelim, sandık gelecek, hep beraber size ‘Hadi oradan’ diyeceğiz.”