Staj ve çıraklık sigortası mağdurları Meclis'te: "Adalet olmadığı için biz buralarda sürünüyoruz. Ne işim var burada benim?"

Haber: Erva GÜN – Kamera: Uğur DEMİRCİ

(TBMM) – Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, staj ve çıraklık dönemlerinde emeklilik primi yatırılmadığı için EYT düzenlemesinden yararlanamayan vatandaşlarla birlikte Meclis’te açıklama yaptı. Staj ve çırak sigortası mağduru bir vatandaş, “En son çırak bizler kaldık. Ustalarımız bizi yetiştirdi, biz de çırak yetiştirmek istiyoruz ama artık çırak bulamıyoruz. Özlük haklarımızı devletimiz gerektiği gibi verirse bu sorun ortadan kalkar” dedi. Bir başka mağdur vatandaş, “Gelişemeyen ve üretemeyen ülkeler hür ve bağımsız olamaz. Bu 3308 yasası, sermaye için çıkarılmış, bu ülkenin geleceğine ciddi manada zarar veren bir yasadır. Hem cumhuriyetin geleceği için hem de ilahi adaletin emri için bu yasanın bir an önce iptal edilerek, milletin ve devletin lehine olan yasaların çıkarılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, 3308 Sayılı Meslek Kanunu’na göre işletmelerde stajyer ve çırak olarak çalıştıkları süre içinde, sağlık ve iş kazası primleri yatırıldığı halde, emeklilik primlerinin yatırılmaması sonucu EYT düzenlemesinden yararlanamayan staj ve çıraklık sigortası mağdurları ile birlikte Meclis’te açıklama yaptı. Çalışkan, “Bu siyasi bir mesele değil, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren, kesin, ortak bir çabasıdır” dedi. Çalışkan, şunları söyledi:

“Devletin temeli adalettir. Devlet güvendir, güvencedir. Buradaki staj mağdurları, eğer herhangi bir vakitte mesleğe başlamış, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan yani o günkü adıyla SSK’dan numara almışlarsa bu geçerlidir. Alınan sigorta numarasının sağlıkta geçerli ama emeklilikte geçerli değil gibi akıl, mantığa aykırı bir yorum yapılamaz. Bu mağduriyetin giderilmesi ülkemizin geleceği için de güvence olacaktır. Bugün ortaokulda, lisede okuyan gençlerimiz, büyük ağabeylerinin mağduriyetini görünce mesleğe yönelmekten uzaklaşacaklar. Bugün ülkemizin yüz binlerce üniversite mezununun işsiz olduğu bir dönemde, bir taraftan sanayi ara eleman bulamıyorsa işte bu sebeptendir. Ülkemizde herkesin meslek sahibi olmasını istiyorsak bu mağduriyet giderilmeli.”

“Biz de çırak yetiştirmek istiyoruz ama artık çırak bulamıyoruz”

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan’ın açıklamasının ardından staj ve çıraklık mağdurları, ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Staj ve çıraklık mağduru bir vatandaş, “Ülkede çırak yetişmiyor. Çırak yetiştirmek istiyoruz. En son çırak bizler kaldık. Ustalarımız bizi yetiştirdi, biz de çırak yetiştirmek istiyoruz ama artık çırak bulamıyoruz. Özlük haklarımızı devletimiz gerektiği gibi verirse bu işlerin sorunu ortadan kalkar. Ülkede çırak da yetişir, kalfa da yetişir, kalifiye eleman ülkede bol olur. Lütfen bu sorunu çözün sayın devlet yetkilileri” şeklinde konuştu.

Denizli’den geldiğini söyleyen staj ve çıraklık mağduru bir vatandaş, “Biz erken emekli olmak istemiyoruz. EYT yasası çıktığı için adalet istiyoruz. Bizi yaralayan, bizim canımızı acıtan bu. Zaten adalet olmadığı için biz buralarda sürünüyoruz. Ne işim var burada benim? Benim şu an iş yerimde, çalışıyor olmam gerekirken, buraya gelip hak arıyoruz, zamanımızı burada geçiriyoruz. Ne işim var?” dedi.

Bir diğer mağdur vatandaş ise, “Bir gün geç başladı diye sigortamız maalesef 15 ve 17 yılla şu anda geç emekli olmamıza sebep oluyor” ifadelelerini kullandı.

“3308 yasası, bu ülkenin geleceğine ciddi manada zarar veren bir yasadır”

“Çırak bir ülkenin geleceğine ekilen tohumdur” diyen mağdur bir vatandaş, şöyle konuştu:

“Tohumu olmayan bir milletin gelişmesi, üretmesi imkansızdır. Gelişemeyen ve üretemeyen ülkeler hür ve bağımsız olamaz. Bu 3308 yasası, sermaye için çıkarılmış, bu ülkenin geleceğine bent olan, geleceğine ciddi manada zarar veren bir yasadır. Onun içindir ki, hem cumhuriyetin geleceği için hem de ilahi adaletin emri için bu yasanın bir an önce devlet büyüklerimiz tarafından iptal edilerek, milletin ve devletin lehine olan yasaların çıkarılması gerekiyor. Devletin verdiği resmi belge ile meslek sahibi insanların kandırılması Türk Ceza Kanunu’nda da suçtur, 157’nci maddesinde. Bunu da devlet büyüklerimizin dikkate almasını rica ediyorum.”