(İSTANBUL) – Beyza Aksoy’un, Siyah Kuğu serisinin üçüncü kitabı ‘Göğü Kafes’ için Epsilon Yayınları’nda gerçekleştirilen etkinlikte tanıtıldı. Yayınevi sahibi Ömer Yenici, Aksoy’un okurla kurduğu güçlü bağ sayesinde kitaplarının yarım milyondan fazla okura ulaştığını söyledi. Aksoy’un Siyah Kuğu serisi bugüne dek 500 bini aşkın satışa ulaşırken, yayınevi yeni kitabın yılın öne çıkan başlıklarından biri olacağını belirtiyor.
Genç yazar Feza Aksoy, Siyah Kuğu serisinin üçüncü kitabı “Göğü Kafes” için düzenlenen etkinlikte okurlarla bir araya geldi. Etkinlik, yayınevi yazarlarının, genç okurların ve sosyal medyada geniş bir fan topluluğuna sahip Aksoy’un takipçilerinin katılımıyla gerçekleşti.
Epsilon Yayınları verilerine göre Feza Aksoy’un kitapları şimdiye dek toplamda 500 bini aşkın kopya sattı. Yeni roman Siyah Kuğu 3: Göğü Kafes, ilk iki kitaptaki psikolojik gerilim ve travma izleğini sürdürürken karakterlerin yüzleşmelerini merkezine alıyor.
“Bu seri artık kuşağa ait bir hikâye taşıyor”
Açılış konuşmasını yapan Epsilon Yayınları’nın sahibi Ömer Yenici, Beyza Aksoy’un yazarlık yolculuğundaki gelişimi ve okurlarla kurduğu bağı şu ifadelerle anlattı:
“Feza’nın serüvenine ilk kitaptan beri şahidiz. O sadece bir roman yazmıyor, genç okurların kendilerini bulabildiği bir evren inşa ediyor. Siyah Kuğu serisi bugün sosyal medyada, okur topluluklarında, lise ve üniversite gençliğinde büyük bir yankı buldu. Her yeni kitap, bir öncekinin üstüne koyuyor. ‘Göğü Kafes’ bizim için sadece bir yayın değil; genç kuşağın ruhunu taşıyan bir hikâyenin devamı.”
Yenici, satış ve ilgi yoğunluğuna da değinerek serinin ilerleyen dönemde farklı mecralara uyarlanmasının gündemde olduğunu söyledi. “Bu evrenin büyüyeceğine inanıyorum,” diyerek sözlerini tamamladı.
“Popüler romanlar küçümsenmemeli”
Konuşmasında popüler eserlerin edebiyat içindeki yerine de değinen Yenici, tartışmayı “Bazıları bu tür romanları ‘hafif’ ya da ‘edebiyat dışı’ görmek isteyebilir. Ancak bugün gençlerin duygu dünyasına temas eden, onları okuma alışkanlığıyla buluşturan her metnin kıymeti var. Bu kitaplar edebiyatın kapısından içeri girmek için bir eşik. Beyza Aksoy’un başarısı da tam burada: Okurun dünyasına girebiliyor” diye özetledi. Yenici, popüler romanların küçümsenmemesi gerektiğini vurgularken, yayınevi olarak hem nitelikli edebi eserler hem de geniş okur kitlesiyle buluşan popüler yapımları desteklemeyi sürdüreceklerini söyledi.
Aksoy: “Yazmak gençlerin duyulmayan sesine nefes olmak”
Beyza Aksoy ise, yeni kitabının hikâye dinamiğini ve yaratım sürecini anlattı. Siyah Kuğu isminin ilhamını yıllar önce okuduğu, kuğuların yalnızca bir kez eş seçtiği ve kaybettiklerinde kalpten öldükleri bilgisiyle bağdaştıran yazar, genç neslin karanlık temalarda kendini ifade etme arzusuna dikkat çekti. Aksoy, “Biz bazen kendimizi göğü kafese sığdırmaya çalışanlar gibi hissediyoruz. Ama kimi zaman kırık kanatlarla bile uçmak mümkün. Bu kitap biraz da o uçuşun hikâyesi” dedi.
Aksoy, yazarlığa Harry Potter evreniyle tanışarak başladığını, okul defterlerinin arkasında küçük hikâyeler yazarak büyüttüğü hayalin bugün binlerce okura dokunduğunu aktardı.
Marmara Üniversitesi’nde başladığı iktisat eğitimini bırakarak Yeditepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümüne geçtiğini belirten yazar, hedefini, “Romanlarımla gençlere ses olmak istiyorum. Herkes konuşuyor ama gençler duyulmuyor. Benim için asıl hedef, onların kendini bulabileceği bir yer açmak” diye anlattı.

