Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sevda Karaca: Şaibe, adaletsizlik, eşitsizlik eğitim sisteminin her yerinde

Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, LGS şaibesi ile yeniden tartışılan sınav ve eğitim sistemindeki adaletsizlikleri meclis gündemine taşıdı. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Karaca “Şaibe tartışmalarını İmam Hatip tartışmasına sıkıştırmak istiyorlar. İmam hatip lisesi öğrencisinin eğitimine, genel lise öğrencisinin 2,5 katından daha fazla ödenek ayrılıyor. AKP ‘eğitim’ sözcüğü yerine ‘maarif’ getirmenin hakkını yerine getirmeye çalışıyor.” dedi.

Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, LGS şaibesi ile

ANKARA – Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, LGS şaibesi ile yeniden tartışılan sınav ve eğitim sistemindeki adaletsizlikleri meclis gündemine taşıdı. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Karaca “Şaibe tartışmalarını İmam Hatip tartışmasına sıkıştırmak istiyorlar. İmam hatip lisesi öğrencisinin eğitimine, genel lise öğrencisinin 2,5 katından daha fazla ödenek ayrılıyor. AKP ‘eğitim’ sözcüğü yerine ‘maarif’ getirmenin hakkını yerine getirmeye çalışıyor.” dedi.

“ŞAİBELİ PROFESÖR SINAV ŞAİBESİNİ KÜFÜRLE ÖRTÜYOR”

LGS’de sınav bitmeden kitapçıkların paylaşılması ve çok sayıda birinci çıkmasının ardından tartışmalar sürüyor. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen EMEP Milletvekili Karaca, şaibelere hakaretle cevap veren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de şaibeli bir şekilde bir gecede profesör olduğuna vurgu yaptı. Kafka’nın “Dönüşüm” kitabına gönderme yapan Karaca “Yusuf Tekin bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini devcileyin bir profesöre dönüşmüş olarak buldu… Ama bu dev profesörün kafası, bir sınav kitapçığı kadar dardı. Bugün çocukları boğduğu o karabasana değmeden; torpillerle, şaibelerle elde ettiği bu unvanla; çocukların geleceğini şıklara sıkıştıran bir sistemin baş makamında oturuyor. Durduğu yerdense sadece ezberletileni söylüyor. LGS’de sorular sızdırılmış, büyük bir şaibe var ama ülkenin milli eğitim bakanının verebildiği tek cevap küfür.” şeklinde kaydetti.

Türkiye’nin merkezi sınav sistemlerinin, bir “geri zekâlının” hatırına yerleşecek kadar çok şaibeyle dolu olduğunu ifade eden Karaca “KPSS, ÖSS, LGS… Sızdırılan kitapçıklar, şifreli şıklar, sorusu kopyalanan yayınevleri… Hepsi AKP döneminde, hepsi mağduriyetle dolu. Ve her seferinde sorumluluk savan bir yetkili var.” sözleriyle geçmiş dönem şaibeleri hatırlatarak “Çocukların, gençlerin hayatını 2-3 saatlik sınavlara sığdırmaya çalışan bu sisteme de sistemin başında bir gardiyan gibi dikilip şaibenin üstünü küfürle örten Millî Eğitim Bakanı’na da itirazımız var!” sözleriyle tepki gösterdi.

AHİLİK REKAMIYLA MESEM, ANADOLU İRFANI REKLAMIYLA İMAM HATİP

Eğitim sisteminin adaletsizlik ve eşitsizliklerle dolu olduğunu ifade eden Karaca “Milyonlarca gencin geleceğini ilgilendiren, hayallerini yıkan bu tartışmayı dönüp dolaşıp bildikleri ezbere, İmam Hatip Liselerine sıkıştırmaya çalışıyorlar.” dedi. Milli Eğitim Bakanlığının son yıllarda yalnızca MESEM ve İmam Hatip reklamı yaptığına dikkat çeken Karaca “Yılsonuna yaklaşırken ‘Anadolu İrfanı’ reklamıyla imam hatiplere; ‘ahilik kültürü’ reklamıyla meslek liselerine öğrenci çağırdılar.” dedi.

4+4+4 sistemine geçtiklerinden bu yana “dindar nesil” yetiştirmek için Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinin önemli bir kısmının İmam Hatiplere ayrıldığına dikkat çeken Karaca “İmam hatiplere öğrenci gelsin diye yoksul mahallelerde ev ev dolaşarak reklam filmlerinin yanında artık ‘promosyon’ teklifleriyle gidiyorlar. Ülkenin dört bir yanında ‘proje imam hatip ortaokulu’ için, adına ‘ödül’ dedikleri vaat reklamları dolaşıyor: Alanında uzman öğretmenler, laboratuvar, spor ve konferans salonlar, öğrencilere burs desteği, kırtasiye desteği, 24 kişilik özel sınıflar, ücretsiz öğle yemeği, ulaşım ve üniforma… Kimisinde para ödülü teklif ediliyor. Milli Eğitim Bakanlığının demek ki bunları yapacak bütçesi var.” sözleriyle Bakanlığın reklam faaliyetlerini aktardı.

İMAM HATİP ÖĞRENCİSİNE GENEL LİSE ÖĞRENCİSİNİN 2,5 KATI ÖDENEK

Bunların hiçbirinin Anadolu lisesi, fen lisesi, sosyal bilimler lisesi gibi genel liselerde vaat edilmediğini ifade eden Karaca “Çünkü bu bakanlığın eğitimi herkes için eşit kılmak, yoksulların çocuklarının bilimsel eğitimden yararlanması gibi bir derdi yok. İşte rakamlar: 2025 senesinin bütçesinde öğrenci sayısı 3,5 milyon olan genel liselere 161 milyar TL ayrılırken 525 bin öğrencisi olan imam hatiplere ise 65 milyar TL ayrıldı. Yani bir imam hatip lisesi öğrencisinin eğitimine, genel lise öğrencisinin 2,5 katından daha fazla ödenek ayrılıyor. Bir de promosyonlar var… Yani AKP ‘eğitim’ yerine ‘maarif’ getirmenin hakkını yerine getirmeye çalışıyor. Ama kurdukları sistem işlemiyor. Her sene imam hatip liselerine kayıt yaptıran öğrenci sayısı düşüyor. Ama ne hikmetse imam hatip lisesi sayısı artıyor, bütçesi ise büyüyor.” dedi.

SERMAYE VE VAKIFLARIN “HAMİ” OLDUĞU YENİ PROJE

Sayısı artan bir diğer okul türünü meslek liseleri olduğuna vurgu yapan Karaca “Çocukları lise çağında ölüme gönderdikleri MESEM’ler ve çocuk kanıyla zengin ettikleri patronların sayısı artıyor. Şimdi de ısmarlama saha anketleri ile ‘sektörün ihtiyaç duyduğu ara eleman’ derdiyle liselerin sürelerini düşürüp sektörün çarklarında gençleri öğütme derdindeler.” sözleriyle tepki gösterdi.

Çok tartışılan proje okullar ve atamalarının ardından da sermaye programının çıktığını belirten EMEP Milletvekili “12 Temmuz’da Resmi Gazetede yayınladıkları proje okul yönetmeliğine ‘hami’ diye bir şey eklediler. Nedir bu hami? Şirketler, sermaye grupları, vakıflar… Bakan Tekin’in bağıra çağıra savunduğu bu hamilerin okullar üzerindeki etkisini resmileştirdiler. Eğitimde kamusal denetimin yerini özel sektör ve vakıf odaklı yönlendirme ve müdahale aldı.” dedi.

ÖFKE DUYAN GENÇLERDEN KORKUYORLAR

Yusuf Tekin’in tepki toplayan “geri zekalı” sözüne gönderme yapan Karaca “Geri zekalı değiliz sayın bakan! Neyin derdinde, neyin peşinde, neyin hesabında olduğunuzu çok iyi görüyoruz. Ama siz bu tartışmanın daha önce şaibelere, sınavların çalınmasına, sınav kağıtlarının çeşitli tarikat, cemaatler eliyle kendi gruplarına dağıtılmasına öfke duyan gençlerin sizin için ne demek olduğunu da gayet iyi biliyorsunuz. Tam da bu yüzden aslında bu kadar küfürbaz bu kadar sert açıklamalar yapıyorsunuz. Siz her ne yaparsanız yapın eğitim hakkını talep eden, geleceğini elinden almak istediğiniz çocukların cesaretli iradesini görüyorsunuz. Geleceği elinden alınmış olduğunu düşünen gençlere hatırlatmak istiyorum: Daha önce “hayat 3 saatlik sınava sığmaz” diyerek Milli Eğitim Bakanlığının koltuklarını sallayan gençler bu ülkenin her yerinde eylemler yapmışlardı. Yine o zaman geldi. Bu pisliğin üstünün böyle örtülmesine birlikte izin vermeyeceğiz. Biz hep yanınızdayız.” dedi.