Haber: Beril KALELİ/Kamera:Hakan KAYA
(İSTANBUL) Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nin yapıldığı İstanbul’da, MESEM’lerde yaşanan çocuk ölümlerini protesto ettikleri gerekçesiyle dün gözaltına alınan ve bugün adliyeye sevk edilen Türkiye İşçi Partili 17 öğrenci, tutuklama istemiyle hakimliğe sevk edildi. Gelişmeleri Bakırköy Adliyesi’nde takip eden Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, “Üstlerine kırmızı boya dökmüşler çocuklar ve bu boyalardan bazıları halılara damlamış anladığım kadarıyla. Şu anda tutuklamaya sevk edildikleri suç bu… MESEM’lerde 14-15 yaşındaki çocukları ölüme gönderenler, o patronlar, o önlemleri almayanlar ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam ederken, MESEM’de katledilen o çocukların hesabını sormak isteyen üniversite öğrencileri şu an Bakırköy Adliyesi’nde tutuklama riskiyle karşı karşıya” dedi.
MESEM’lerde yaşanan ölümleri protesto ettikleri için dün gözaltına alınan 17 öğrenci bugün öğle saatlerinde İstanbul’daki Bakırköy Adliyesi’ne getürüldü. Türkiye İşçi Partisi (TİP) avukatlarının verdiği bilgiye göre, açılan 2 ayrı soruşturma dosyasından birinde, 17 öğrenci savcılık ifadeleri alınmadan tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesine sevk edildi. Gelişmeler üzerine TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, süreci takip etmek üzere gittiği Bakırköy Adliyesi önünde ANKA’ya açıklama yaptı. “MESEM’lerde katledilen çocukların hesabını sormak isteyen öğrenciler tutuklama riskiyle karşı karşıya” ifadelerini kullanan Kadıgil, şunları kaydetti:
“Çocukları bütün gece nezarette tuttular”
“Protesto gösterisi yaptılar, bir afiş astılar ve çocukların katilinin bu MESEM denen kirli, kanlı düzen olduğunu ifade etmek istediler. Eylem anında da bir şey olmadı, eylem dağılırken arkadan koşarak gelip 17 yaşında gencecik çocukları, ki 16’sı falan öğrenci, yaka paça gözaltına aldılar. Dün bütün gece nezarette tuttular. Bugün zahmet edip, saat 12.00 civarıydı ancak Bakırköy Adliyesi’ne getirdiler. Saat 16.00, hiçbir şekilde hâlâ ifadeleri alınmadığı gibi dün akşam nöbetçi savcımız şöyle bir şey icat etmiş, 2 ayrı soruşturma dosyası açmış. Bu dosyalardan birinde Sayın Savcı bu 17 kişinin yüzünü bile görmeden, içinde hiçbir şey olmayan emniyet ifadelerine dayanarak toplu hâlde 17’sini tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesine sevk etti. Diğer savcı beyin önünde şu anda dosya, onun da ayrıca kararını bekliyoruz.
Yani şu anda aralarında 18 yaşında, 19 yaşında, en yaşlısı benim bildiğim kadarıyla 26 yaşında, Boğaziçi’nde yüksek lisans öğrencisi olan, hemen hemen tamamı öğrenci 17 çocuğu arkamdaki adliyede birazdan belki de tutuklayacaklar, birazdan belki de Silivri Cezaevi’ne yollayacaklar. Hakikaten akıl almaz bir gün daha yaşıyoruz yani bu adliyenin önünde.
“Üstlerine kırmızı boya dökmüşler çocuklar ve bu boyalardan bazıları halılara damlamış anladığım kadarıyla. Şu anda tutuklamaya sevk edildikleri suç bu”
Gittikçe enteresan yöntemler geliştiriyor aşırı ‘tarafsız ve bağımsız’ yargımız gerçekten. Dün dosya buraya geldiğinde 4 farklı suç tipi görülmüş bu eylemin içerisinde ve 2 ayrı savcı görevlendirilmiş. Yani ‘Bu eylemdeki şu şu suçlarla ilgili A savcısı baksın denmiş, şu şu suçlarla ilgili de B savcısı baksın’ denmiş. Suçlar bu arada bahsetmek isterim, evlere şenlik! Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu var, elbette ki her yargılamanın olmazsa olmaz suçu ve gerekçesini çok açık ne söyleyeceğim, ‘Çocukların katili Saray Rejimi’ ifadesinden artık Tayyip Erdoğan’a hakaret uydurmayı başaran bir seviyede çalışıyor adliyelerimiz. Mala zarar vermişler, ne yapmışlar? Üstlerine kırmızı boya dökmüşler çocuklar ve bu boyalardan bazıları halılara damlamış anladığım kadarıyla. Şu anda tutuklamaya sevk edildikleri suç bu. Bir de tabii ki yine her dosyada olmazsa olmaz, Toplu Yürüyüş Kanunu’na, Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçu var. Bekliyoruz şu anda, aileleri burada perişan.
“Bu öğrencilerin derhâl ve derhâl serbest bırakılmalarını bekliyoruz”
İfadeleri dün emniyette alındı, nezaret sürecinde alındı ama bugün savcı ifade bile alma gereği duymadan doğrudan tutuklama talebiyle 17’sini sevk etti Sulh Ceza Mahkemesine. Normal bir ülkede elbette ki olağan bir uygulama değil, yani 18 yaşında bir çocuğun özgürlüğünün kısıtlanıp cezaevine girmesini sen bir savcı olarak talep ediyorsan, bir o insanı karşına oturtacaksın, bir soracaksın. Emniyet soruları da bu arada altı dolu olsa diyeceğim ki ‘Gerek görmemiş’. Böyle bir şey de yok, genel geçer sorular, ‘Sosyal medya hesabın var mı? Oraya nasıl girdin?’. Bu sorulardan 17 tane öğrenciyi şu an tutuklama talebiyle sevk ediyor yargı.
Sizin vesilenizle sesimizin ulaştığı tüm yurttaşlardan rica edelim, bu öğrencilerin derhâl ve derhâl serbest bırakılmalarını bekliyoruz. Yasa dışı yaptıkları, suç işledikleri hiçbir şey yok. MESEM’lerde 14-15 yaşındaki çocukları ölüme gönderenler, o patronlar, o önlemleri almayanlar ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam ederken, MESEM’de katledilen o çocukların hesabını sormak isteyen üniversite öğrencileri şu an Bakırköy Adliyesi’nde tutuklama riskiyle karşı karşıya”
4 öğretmen ters kelepçe ile gözaltına alındı
Öte yandan MESEM ölümlerini Teknik ve Mesleki Eğitim Zirvesi’nin yapıldığı yerde protesto eden Özel Öğretmenler Sendikası üyesi 4 kişi ters kelepçe ile gözaltına alındı. Sendikanın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “‘MESEM çocuk katilidir’ diyerek giren Genel Başkanımızın da içlerinde yer aldığı 4 üyemiz ters kelepçe ile gözaltına alındı. Öğretmen Sendikası olarak öğrencilerimizi hayattan koparan bu rezil sisteme karşı sözümüzü söylemeye, eylemde bulunmaya devam edeceğiz” denildi.

