(İSTANBUL) – Şehit Anaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Pakize Akbaba, iktidarın “Terörsüz Türkiye” sürecini ve İmralı’ya TBMM heyeti gönderilmesi kararını Kadıköy’de “Adalet Masası” eylemiyle protesto etti. Akbaba, oğlunun kutu içinde sakladığı ayakkabılarını gözyaşları içinde göstererek, “Bunları bile atamıyorum. Kokluyorum; ‘Oğlum’ diyorum, ‘Şehit olduğunda kahvaltı yapmış mıydın, uykuna doymuş muydun, su içmiş miydin? Ben bunları yaşıyorum” dedi. İktidara seslenen Akbaba, “Sen benim çocuğumu katilini ne hakla affediyorsun? Ben şimdi bu PKK terör örgütü, Amerika’nın, İsrail’in kölesi insanlarla mı barışacağım? Niye benim kapımı çalmıyorsun? Türk milletine,, şehit analarına saygı duymuyorsunuz” dedi.
Şehit Anaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Pakize Akbaba, AKP, MHP, DEM ve Yeniyol grubundan oluşan TBMM heyetinin İmralı’ya gitme kararını protesto etmek amacıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda “Adalet Masası” eylemi gerçekleştirdi. Kamuoyunda “Pakize Ana” olarak bilinen şehit annesi Akbaba’nın “Kadıköy sahilde Atatürk büstünün olduğu yerde kuracağım ‘Adalet Masası’na tüm vatanseverleri davet ediyor ve ‘Türk Bayrağı’ ile bekliyorum” çağrısıyla gerçekleştirdiği protestoya çok sayıda vatandaş katılım gösterdi. Akbaba, meydandaki Atatürk heykelinin önünde kurduğu “Adalet Masası” yazılı masada destek için gelen vatandaşlarla konuştu. ANKA’ya konuşan Akbaba, “Terörsüz Türkiye” adı verilen sürece ve İmralı’ya TBMM Heyeti gönderilmesi kararına ilişkin, “Bizi daha çok yaraladı, belki bu çocuğumun haberini almaktan daha çok üzdü…Ey Bahçeli, ey Tayyip Erdoğan…Benim çocuğumun katilini affedemezsiniz ” dedi.
“Adını koydular işte, ‘Terörsüz Türkiye’…Şimdi de herşey bitti; vekiller mi gidecek yoksa bebek katili mi gelecek” diyen Akbaba, “Ben şimdi bu PKK terör örgütü Amerika’nın, İsrail’in kölesi insanlarla mı barışacağım? 60 bin kişinin katiliyle mi barışayım?..Kan davası olsa dahi iki tarafın görüşünü alıyorlar…Niye beni çağırıp benim sorularımı dinlemiyorsun? Niye benim kapımı çalmıyorsun, ‘Pakize Ana bu vatan için şehit verdin. 60 bin şehidin katilini affedeceğim (diye)’ …. Benim vergimle ceylan derisi koltukta oturuyorsunuz, ondan sonra şehide saygı duymuyorsunuz. Türk milletine saygı duymuyorsunuz, şehit analarına saygı duymuyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Masanın üzerindeki ayakkabı kutusunu gösteren Akbaba, şehit oğlunun ayakkabılarını hala sakladığını gözyaşları içinde anlattı. Akbaba, “Bakın çürümüş, üstleri çürümüş, altları çürümüş. Hepsi buraya dökülmüş. Bunları bile atamıyorum. Kokluyorum; ‘Oğlum’ diyorum, ‘Şehit olduğunda kahvaltı yapmış mıydın, uykuna doymuş muydun, su içmiş miydin?… Rüya gördüm; eğiliyorum ‘Ayhan seni çok özledim, biraz öpeyim’ diyorum; bana diyor ki ‘Anne o kadar yorgunuz ki, terörle mücadeleden geiyorum arkadaşlarımla beraber azıcık uyusam iyi olur, sen bize çorba yap’. Ben bunları yaşıyorum” dedi. Akbaba, “‘Pakize ana, git odanda otur, çocuğunun derdine yan’, bana öyle diyorlar…Ben şehitlerin anasıyım, ölene kadar asla bu davadan vazgeçmeyeceğim. Tek başıma kalsam da gideceğim Meclis’in önüne, oturacağım. Sizin ‘Hayır’ınızı kabul etmeyeceğim. Şerefle orada ölürüm ama 4 duvar arasında çaresiz ölmek istemiyorum” dedi.
Akbaba şöyle konuştu:
“Oturmuşum dört duvar arasında, gözleri görmeyen gazilerime sarılıyorum; ayağı kopan gazilerime sarılıyorum, kolları kopan gazilerime sarılıyorum. Sen o zaman bu çocukların gözünü ver; bunlara da hak tanı; o zaman bunların da ümit hakkı olsun. Evlenecekti benim çocuğum; düğün hazırlığındaydım. Sen ne demek istiyorsun, benim çocuğumu katilini ne hakla affediyorsun? Sen benimle tabuta mı sarıldın? Yok. Senin çocuğuna mı kurşun sıkıldı? Çürüğe çıkardın, asker de olmadı. Ben şehidimden sonra 3 tane daha asker gönderdim. Fakirdim ama vicdanım zengindi, imanım zengindi. Vatan sevgisi vardı bende, Atatürk’ün izinden gidiyordum; Nene Hatunların, kahraman anaların hatıralarıyla büyüdüm ben. Sen kimi kime teslim ediyorsun?
Sen koltuğun için yapıyorsun. 22 senedir neredeydin? Niye aklın başına gelmedi? Millet uyandı, sana oy vermeyecek. PKK’dan beklentilerin var ama yine kazanamayacaksın…Ey AKP’nin genel başkanı, Atatürk’e ihanet ediyorsun. ‘Ayyaş’ diyorsun, fabrikalarını sattın, toprağını sattın, çiftliğini sattın; saratlar kurdun, oğluna çürük raporu aldın askere göndermedin, multimilyarder oldun. Şimdi hanımın çıkmış konuşuyor. Diyor, ‘Başkan anlatsın, biz şiir gibi yaşıyoruz’. O da başlıyor, ‘Medine hurması, manda yoğurdu, kestane balı…’ Sen bunu anlatıyorsun, utanmıyor musun? Ben sana hesap (sorunca) mı suçlu oluyorum?
1 ay oldu dilekçe verdim. Dedim ki, ‘AKP’nin Genel Başkanı, bir de ‘bebek katili’ suçludur. Bunun hakkında dilekçe veriyorum’. 2 gün dolandırdılar. Kayıt numarası vermeye korkuyorlardı. Başsavcıya çıktım… Adamı 3 gün sonra görevden aldılar. Ama dilekçemi de verdim.”

