Nöbetçi Eczaneler
(İZMİR) – Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Genel Başkanı Erdem Çerçioğlu, “Terörle masaya oturanlar, milletin vicdanında mahkûmdur. Terörist başının sloganlarına sessiz kalanlar, milletin gözünde hükümsüzdür” ifadelerini kullandı.
Çerçioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “DEM Parti’nin son dönemde Türk milletinin sabrını zorladığını, milli onurun çiğnendiğini ve şehitler üzerinden siyaset yapılmasına artık tahammül kalmadığını” ifade etti.
Çerçioğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bugün gelinen noktada devletin kutsal çatısı olan Gazi Meclis’te terörist başının sloganları atılmakta, milli iradeyi temsil etmesi gereken makamlar bu alçaklığa sessiz kalmakta, meydanlarda terör örgütünün paçavraları dalgalandırılmakta, bölücü propaganda devletin gözü önünde cesaretle yapılmaktadır. Diyarbakır’da gerçekleştirilen miting siyasi bir toplantı değil, Türk devletine karşı açıkça ilan edilmiş bir başkaldırı hareketidir. Türk bayrağı geri planda bırakılmış, bölücü paçavralar meydanı ele geçirmiştir. Terörist başına methiyeler dizilmiş, ‘apo’ tezahüratları atılmıştır. Meclis’te yemin ederek görev almış bazı şahıslar, şehit ailelerinin gözlerinin içine baka baka bu ihanete sessiz kalmış, hatta bu ihanetin yanında hizalanmıştır. Bu tablo, yalnızca terör örgütünün cesaretini değil, ona siyasi meşruiyet kazandırmaya çalışanların da gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Şehit annelerinin gözyaşlarına rağmen atılan her slogan, bu devletin temellerine atılmış bir dinamit hükmündedir.
Gazi Meclis, eli kanlı terör örgütüne sempati gösterenlerin değil, milli iradeyi temsil edenlerin yeridir. Fakat bugün Meclis Başkanı makamında oturan zat, milletin sesini kısmış, terör tezahüratlarına göz yummuş, milletin vicdanını inciten suskunluğu tercih etmiştir. Bu makam, susma makamı değildir. Bu makam, teröre göz kırpma makamı değildir. Bu makam, milletin namusunu temsil eden yüce bir makamdır ve bu makama bu lekelerin bulaşmasına Türk milleti asla izin vermez.
Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Genel Merkezi olarak ilan ediyoruz: Teröre taviz veren her anlayış, milli güvenlik tehdididir. Meydanlarda terör örgütü propagandasına izin verilmesi, devlete karşı işlenmiş ciddi bir suçtur. Türk milletinin sabrı sınanmakta, devlet otoritesi test edilmektedir.
Buradan açık çağrımızdır; Cumhurbaşkanımıza, hükümet yetkililerine ve devletin tüm kurumlarına sesleniyoruz: Bu gidişe son verilmeli, Meclis’te ve meydanlarda Türk milletine meydan okuyanlara karşı tavır alınmalıdır. Terörle pazarlık değil, mücadele edilir. Teslimiyet değil, kararlılık gösterilir.
Bu dava yalnızca şehit ailelerinin, yalnızca gazilerin değil, her bir Türk evladının namus davasıdır. Milletimiz bilsin, biz susarsak sıra vatanın bütünlüğüne gelir. Biz geri çekilirsek vatan toprakları pazarlık konusu olur. Biz boyun eğersek devletin bekası tehlikeye girer. O yüzden buradan haykırıyoruz, bu vatan sahipsiz değildir. Bu millet esir alınamaz. Şehit kanıyla kurulan bu devlet, terörist başına selam duranlara teslim edilemez.
Terörle masaya oturanlar, milletin vicdanında mahkûmdur. Terörist başının sloganlarına sessiz kalanlar, milletin gözünde hükümsüzdür. Bu vatanda yalnızca tek bir irade vardır, Türk milletinin iradesi. Ne geri adım atacağız, ne susacağız. Şehit kanı kırmızı çizgimizdir, dokunanı milletin vicdanına havale etmeyiz, devletimizden gereğini yapmasını bekleriz.”