Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

RTÜK Başkanı Mehmet Daniş seçildi… Burhanettin Bulut: “Özgür basın adına büyük beklentiler taşımak gerçekçi değildir”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, RTÜK Başkanı olarak Mehmet Daniş’in seçilmesine ilişkin olarak, “Mehmet Daniş’in geçmişteki siyasi kimliği ve kurumun mevcut yapısı göz önüne alındığında, özgür basın adına büyük beklentiler taşımak gerçekçi değildir. Sorun artık kişilerde değil, yapının kendisindedir. RTÜK uzun süredir siyasallaşmış, bağımsızlığını yitirmiş, eleştirel yayınları bastırmakla görevli bir mekanizmaya dönüşmüştür” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, RTÜK Başkanı olarak Mehmet

(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, RTÜK Başkanı olarak Mehmet Daniş’in seçilmesine ilişkin olarak, “Mehmet Daniş’in geçmişteki siyasi kimliği ve kurumun mevcut yapısı göz önüne alındığında, özgür basın adına büyük beklentiler taşımak gerçekçi değildir. Sorun artık kişilerde değil, yapının kendisindedir. RTÜK uzun süredir siyasallaşmış, bağımsızlığını yitirmiş, eleştirel yayınları bastırmakla görevli bir mekanizmaya dönüşmüştür” dedi.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in görev süresinin dolması nedeniyle RTÜK Üst Kurulu’nda yapılan seçimde Başkanlığa Mehmet Daniş seçildi. Seçim sonuçlarını sosyal medya hesabı üzerinden değerlendiren Bulut, şunları kaydetti:

“RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin gitti, yerine RTÜK Üst Kurul Üyesi Mehmet Daniş geldi. Ebubekir Şahin döneminde, tarafsız olması gereken bir kurumun iktidarın sopasına dönüştürüldüğüne hep birlikte ibretle tanıklık ettik. Arkasına Saray’ı siper ederek demokrasiye sürekli ateş eden Şahin, görev süresi boyunca bir kamu kurumu yöneticisinden çok, iktidarın medyadaki emir eri gibi davrandı. Bağımsız bir kurumun başında olmasına rağmen ‘Cumhurbaşkanının talimatı emirdir’ diyerek, tarafsızlık ilkesini bizzat kendisi ortadan kaldırdı. Şahin döneminde RTÜK, bağımsız bir denetim organı olmaktan çıkıp, iktidarın politik çizgisine paralel hareket eden cezalandırıcı ve sansürcü bir yapıya büründü. Eleştirel yayın yapan televizyon kanallarına ardı ardına verilen ağır cezalar, ekran karartmalar, iktidarı zora sokan her toplumsal olay sonrası medya kuruluşlarına aba altından gösterilen sopalar ve tehditler bu dönemin alametifarikası haline geldi.

Tarafsızlık ilkesini açıkça zedeleyen açıklamalar, sokakta halkın sesini duyurmaya çalışan muhabirleri ‘karamsarlık yayıyorlar’ bahanesiyle susturma girişimleri, muhalefeti hedef alan uyarılar, iktidara yakın kanalları ‘yerli ve milli’ ilan ederek ödüllendirme çabaları ve ‘milli-manevi değer’ kisvesi altında yürütülen yayın müdahaleleri…

Bütün bunlar, basın özgürlüğü açısından son yılların en karanlık dönemini yarattı. RTÜK için adeta taşınamaz bir yük haline gelen Ebubekir Şahin’in gidişi, kurumun üzerindeki ağırlığı bir nebze hafifletmiş olabilir. Ancak yerine oturan Mehmet Daniş’in geçmişteki siyasi kimliği ve kurumun mevcut yapısı göz önüne alındığında, özgür basın adına büyük beklentiler taşımak gerçekçi değildir. Sorun artık kişilerde değil, yapının kendisindedir. RTÜK uzun süredir siyasallaşmış, bağımsızlığını yitirmiş, eleştirel yayınları bastırmakla görevli bir mekanizmaya dönüşmüştür. Basın özgürlüğü, bir başkanın iyi niyetinden değil; hukuk devletinin, çoğulculuğun ve toplumsal talebin güçlenmesinden doğar.

Ebubekir Şahin dönemi sansürün kurumsallaştığı karanlık bir dönem olarak hatırlanacaktır.”