Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: MEHMET ÇALPAR
(İSTANBUL) CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Ocak’ta Çağlayan’da ifade verdiği sırada yaşanan gerginlikle ilgili CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile 25 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasını izledi. Özel, duruşma sonrasında, “Özgür Çelik ve arkadaşlarımıza ceza vermeye kalkarlarsa büyük bir haksızlık, büyük bir hukuksuzluk daha kendi tarihlerine kara bir leke olarak nakşedilmiş olur. Siyaseten baş edemeyenler, böyle baş eğdirmeye çalışıyor. O da baş eğmez, biz de baş eğmeyiz” açıklamasını yaptı.
Silivri’de tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Ocak’ta Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde ifade vermeye geldiği gün CHP aracının engellenmesi ve halka biber gazı sıkılmasının ardından yaşanan gerginlik nedeniyle aralarında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in de olduğu 26 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması yapılıyor. 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nce yapılan duruşma, yoğun katılım nedeniyle 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna alındı.
Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel de izledi. Duruşmaya ara verildiği sırada Özel, adliyenin önünde gazetecilere açıklama yaptı. Yargılananın “muhalefet etmek” olduğuna vurgu yapan Özel, şöyle konuştu:
“Yargılanan, ana muhalefet partisinin siyaset yapmasıdır. Bizim çağrımızla Ekrem İmamoğlu buraya ifadeye çağırıldığında ‘İfadeye çağrılan İstanbul’un iradesidir. Tüm demokratları, İstanbul’a sahip çıkan herkesi ifade vermeye çağırıyorum’ diye ben ifade etmiştim zaten. Bunu Meclis kürsüsünden söylemiştim. Bunun üzerine on binlerce İstanbullu buraya geldi. Barışçıl bir şekilde Ekrem İmamoğlu’nun ifadesine eşlik ettiler. Çıkışta Ekrem İmamoğlu bir basın açıklaması yapacaktı. Anayasa 34 o kadar açık ki, ‘Önceden izin almadan yapılabilir’ diyor. O basın açıklamasına engel olmaya çalışanlar, oradaki kitleyle Ekrem İmamoğlu’nun, basınla Ekrem İmamoğlu’nun irtibatını ortadan kaldırmaya çalışanlara karşı Özgür Çelik ve arkadaşlarımız gün boyunca gösterdikleri çabayı sürdürmüşler ama tüm çabalarına rağmen o açıklama, anayasal hakkı kullanmaları engellenmiştir.
“Siz il başkanının görevini yapmasına engel oluyorsunuz”
Açıklamayı yapmak istedikleri yere sesli araç, otobüs, platform sokulmadığı için otobüse doğru kitle yönelmiştir. Bu sefer otobüse kitleyi göndermiyor. Yani otobüsü buraya getirmiyor, kitleyi otobüse yollamıyor. O kalabalığın içinde basın açıklaması yalın sesle nasıl yapılacak? Otobüse doğru giderken polise verilen bir kanunsuz emirle yolunda yürüyen insanların önüne geçmişler, oradaki diyaloglar, oradaki her şey ortadayken birtakım fotoğraflarla yok ‘Siz polisin görevini yapmasına engel oldunuz’. Siz il başkanının görevini yapmasına engel oluyorsunuz. Onun görevi oradaki o açıklamanın yapılmasını temin etmek. Partinin belediye başkanı içeride ifade vermiş, 10-15 bin kişi desteğe gelmiş. Basın açıklaması yapılacak. Sen onların görevini yapmasına engel oluyorsun, polise kanunsuz emir veriyorsun. Burada biz yargılanıyoruz.
“Özgür Çelik’i siyasetten menetmeye çalışıyorlar”
O gün olanları, iddianameyi de okuduğunuzda polisler diyor ki, ‘Ben bu kişileri tanımam, ben yaralanmadım. Benim malıma zarar gelmedi’. Güya 5 şikayetçi var, hiçbirinin malına zarar gelmemiş ama 12 tane kalkan, 12 tane kask kırılmış. Birileri boşu boşuna bir dava icat etmeye çalışıyor. En sonunda da baklayı ağzından çıkarmış, ‘siyasi yasak’. Özgür Çelik’i siyasetten yasaklamak için, arkadaşlarımızı siyaseten yasaklamak için yapılmış bir yargı taciziyle, bir yeni kumpasla karşı karşıyayız. Bu işten ne bu mahkemenin hakimi ne savcısı ne bir başkası, bir buranın yedinci katındaki, bir de Ankara saraydaki mesul. Saraydakinin talimatıyla Özgür Çelik’e baş eğdiremedikleri için, onunla baş edemedikleri için bu şekilde kendisini siyasetten menetmeye çalışıyorlar. Onun talimatı ve yedinci kattakinin o talimatı yerine getirmekle ilgili çabasının karşısındayız. Bugün Özgür Çelik ve arkadaşlarımız yargılanmadılar, bugünkü iktidarı adeta yargıladılar ama hiç kötü bir sözle değil. Anayasayı hatırlatarak, o gün olanları hatırlatarak. Bunun karşısında ne olur? Adalet yerini bulur diye umuyoruz.
“İl başkanımızın ve arkadaşlarımızın dimdik yanındayız”
Yok, öyle yapmazlar da Özgür Çelik ve arkadaşlarımıza ceza vermeye kalkarlarsa büyük bir haksızlık, büyük bir hukuksuzluk daha kendi tarihlerine kara bir leke olarak nakşedilmiş olur. Biz seçilmiş il başkanımızın yanındayız. Onun görev yaptığı bina davalıktır. Kendisinin seçildiği kurultay davalıktır. Kendisi 3 ayrı davada davalıktır. Bizzat bu meselenin tümü şunu göstermektedir. Görevlerini o kadar iyi yapıyorlar ki binalarından yönetimlerine, kendilerine hatta ailelerine, kardeşlerine kadar dava açmış durumdalar. Siyaseten baş edemeyenler, böyle baş eğdirmeye çalışıyor. O da baş eğmez, biz de baş eğmeyiz. 2 milyon CHP’li ve Türkiye’nin bütün demokratları il başkanımızın ve arkadaşlarımızın dimdik yanındayız, dimdik arkasındayız.”